2 Eylül 2012 Pazar

BURCUVADAN AT BENİ İN AŞAĞI AMELİYAT ET BENİ

Ey sevgili okur milletinin insanları...

Bendeniz İncegül gişisi, bir su perisi narinliğinde ve bir su aygırı gürültüsüyle horul horul uyuklamaktayken; bir taneniz de "Uyan kadın! Bloogırın şekli şemali kaydı, yokluğunda şanzımanı, freni dağıttı. Yetiişş!" diye dürtmediniz yahu. Aşkolsunuz valla.

Bu da nedir? Bloogırıma neler olmuştur böyle? Kendini içkiye, kumara mı vermiştir? Bensizliğin acısıyla mı böyle darma duman olmuştur? Bu nasıl bir vurdumyazmazlıktır? Bu nasıl bir ben yaptım olduculuktur? Aman allaamdır. Hemen olaya el konulmalıdır. Ve elbette konulacaktır.

Ramazan geçti, bayram bitti. Tatil yapmayan diğer İstanbul bekçisi ameleler gibi Dokturlar'dan yine, yeniden mezun olduk hayırlısıyla. Bir iki kalbe stent takacak , çeşit çeşit beyin damarındaki tıkanıklıkları açacak, iki üç apandisit ameliyatını da araya sıkıştıracak kıvama geldik çoktan.  Korkarım yakında birbirimizin böğrünü deşip böbrek, dalak... allah ne verdiyse artık alıverecez en cerrahından.

Hipersıkarımızın mayosundan, Nilşen kızımızın pörsüklerinden, aynı sıkıcı haberlerin, aynı sıkıcı sunucu tarafından periyodik olarak, bilumum saatlerde, mütemadiyen tekrar tekrar okunmasından, doksanlık koca adaylarından bir türlü elentürük alamayan seksenlik ninelerin dramından böğğk getirmiştim ki; nihayet tatil bitti ve iş hayatı yeniden başladı.

Ben memnuniyetsiz bir insan oldum kanımca. En kısa sürede piyangodan parayı bulup hayatımı değiştirivermeliyim. Sanırsın ki; Kasımpaşa'da doğmuş, Tophane'de büyümüş, halen Halkalı Toplu Konutlar'da ikamet etmekte olan, halk insanı, gariplerin ozanı Orhan Pambık abimizin iğrendiği "burcuva" takımına girmeliyim. Evet, evet... Yapmalıyım bunu.

Haydin kalın sağlıcakla...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder