14 Ağustos 2013 Çarşamba

İçimizden Biri Ayça Tanyalçın Bahar --Röportaj: Ebru Tontaş


Ayçacım ne zaman ve nasıl öğrendin lenfoma teşhisini?

Nisan 2013... Aniden kulağımın altında lenfler şişti. 2 gün bekledik iner belki diye. Eşim eczacı dedi ki Ayça doktora gidelim. Kanadaya Ocak ayinda gelmiştim bütün kan tahlilleri ve röntgenler yapılmıştı hicbirseyim yoktu. Hastaneye gittik ilk doktor antibiyotik yazdı. Eşim Salvo başka doktora gidelim bence bu antibiyotiklik birşey değil dedi. İkinci doktor da antibiyotik verdi ve bir üçüncüye gittik, Kanadalı. Dedi ki bu normal degil. MR ve ultrason çekildi. Boynumdaki kitlelerden biri operasyonla alındı ve patolojiye yollandı. 85 yaşlarında gözlük bile takmayan elleri titremeyen benden sağlam doktorum Dr.Rossen teşhisi koydu: Evre 2 hodgkins lenfoma.

Tedavin nasıl geçiyor?

Şu an 3.kemoterapiye başlıyorum. 15 günde bir kemo alıyorum. Ağustos 27 de son kemo ara verilecek ve sonra radyoterapi 15 gün boyunca hergun 3 dakika olarak. Tedavi sonrası 3 aylık kontroller devam edecekmis. Bakalim göreceğiz tedavi sonucunu. Şimdilik güzel gidiyor.

Hem Türkiye hem Kanadada gerek tedavi gerek hasta desteği açısından gördüğün farklılıkları anlatırmısın?

Çok yakın arkadaşımı rahim kanserinden kaybettim. İzmirde onun bire bir yanındaydım kemo öncesi ve sonrası. Orda tanık olduklarım ve Kanada da yaşadıkalrım çok farklı. Kanada da özel hastane yok. Her yer devlet hastanesi fakat bizim özeller gibi. Tedavi olduğum hastane bir kanser merkezi ve doktorlar branşlaşmış onkologlar. Mesela benim Dr.Rena Bucsktein sadece lenfoma ve lösemi üzerine başka hicbirseye bakmıyor. Kimbilir kac yüz tane boyun elleyip teshiş koydu mesela. Bu beni rahatlatan konulardan biri.

İnterneten hastane sayfasına girdiniz. Sağlık numaranızı girince tüm tahlilleriniz hepsini online bilgisayardan okuyorsunuz gerekirse baskı alabiliyorsunuz. Randevularınız bilgisayarda saatine kadar yazıyor.

Zencefil suları kutu ile ikram ediliyor. Krakerler, corbalar o an da üşümeyin diye sıcak tutulan dolaplarda beyaz pike-carsaf veriliyor, isterseniz oturuyor isterseniz yatiyorsunuz; herkesin tepesinde bir tv ve internet baglantısı var. Kemo alırken Izmirde yasayan annem ile Skype araciligi ile konusuyorum mesela.

Türkiyenin eksiği yok. Tüm bunlar bizde de olmalı.  

En büyük desteği nerden alıyorsun?


Ilk basta teshis konulana kadar 1 ay gecti ve ben cıldırmak uzereydim. Neden bu kadar ağır bu adamlar diye! Meger tedavi asamalarını belirleyip vücudunuzun ne kadar ilac alacagını vs inceliyorlarmis. O surec cok zordu. Hayalimde kendi cenazemi bile kaldırdım inanmazsınız.

Belki sacma düşünceler ama ilk ögrendigimde şoka girdim. Neden ben? Hergün alkol almam; sigara icmem;sıradan amerikalılar gibi fast food yemem. Herşey yerim ama sağlıklı. Bir türlü anlam veremedim 1 ay bir süre. Bu sürecte 49 dan 44 kiloya düştüm.

Sonra baktım olmayacak tedavi başladı gördüm ki idare ediyorum moralim düzelmeye başladı ve yemek yemeye başladım. Zorluklarla baş etme desteğim önce sevgilim; esim herseyim haline gelen SALVO dur. Sonra ulkeler arası uzak olsakta hasreti en aza indirgeyen skype sayesinde ANNEM en buyuk destekcim ve herkes kayınvalidem der ama ben 2.annem diyorum ona. Babalar tabii belli etmeselerde en cok üzülenler. Iyi ki boyle bir eşe ve iyi kalpli ailelere sahibim. Hepsine minnettarim. Saygım sonsuz. Haklarını hicbir zaman ödeyemeyecegim biliyorum.


Tedavi sırasında başına gelen ilginc, paylasmak istediğin bir olay oldu mu?

Ilk başlarda cok sinirim bozuldu. Nedeni televizyon... Kanadada o kadar duyarlılar ki; her 10 dakikada bir kanser haberi. Bir bakiyorsunuz haberlerde polisler kafalarını kazıtmış. Ben aaaaa neden derken hastalara destek amaçlı.Bir bakıyorsunuz bir hafta sonu koşu var geliri kanser vakfi icin...Piknik düzenlenmis bir parkta hastalar bulusuyor. Yani o kadar cok aktivite var ki... Şimdi alıstım görmeye kızmıyorum; seviniyorum ne kadar duyarlılar diye...

Bu arada senin başına kına yapılan fotografın çok beğenildi. Nerden aklına geldi ve yapan organizasyon kim bilgi verirmisin?

Bir gün yine haberlere bakıyorum. Bir kadın saç yok bir boyama şekli. Ben yine aaaaaa bu ne derken www.hennaheals.ca gordum. Esim hemen inceledi.Internet sayfasina girdik. Form doldurduk. Insanlar bagıs yapıyor ve hastanın evine gelip moral olsun diye kına ile sectiginiz deseni kafaniza ciziyorlar. 15 gun kaliyor. O gun hasta oldugunuzu unutup sanki moda akımı yaratmış model olmussunuz gibi hissediyorsunuz. Beni mutlu eden adını bilmedigim bir Kanadali bana bagis yapmisti. Tanisaydim keske. Beni cok mutlu etti cunku. Bagis yerine ulasti ve dünyalar benim oldu o gün:)



Kanserle dans ailesine mesajın var mı?

Sizle Gökçen Cakıroglu sayesinde tanıstım. Eşimin eczacı arkadası Nalan Impram Sen sayesinde Gokceni tanidim. Sonra sizi. Gökcen bana edindigi tecrubeleri anlatti, Ayca basina bunlar bunlar gelebilir korkma dedi. Hic tanimadigim biri ile gönul bagim olustu ve dediklerini de yavas yavas yasadim. Sonra kanserle dans ailesine annem Nuray Tanyalcinla katıldık. Tüm hasta ve yakınlari çok icten insanlar sanki önceden tanıyorum gibi...

Gökcen Cakırogluna sükranlarimi sunuyorum sizin aracılığınız ile. Tüm hasta olan arkadaslara ve yakınlarına bu zorlu süreclerinde sabır diliyorum. Kanadadan yapabilecegim ne varsa lutfen bana yazin. Tek dileğim bu gruptaki herkesin saglıgına kavusması. Bu söylesi de bana yardımcı olan sevgili ebru tontaş’a çok tesekkür ediyorum.

Hepinize çok uzaklardan kucak dolusu sevgiler.



Ayça

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder