kırk boğumun çözüldü düğümü
açtı ağzını
yumdu gözünü
yakası açılmadık
kelime kalmadı
saydı
sövdü
yıktı
döktü
herşeyi...
kustu sonra
yıllardır kendisine yutturulanları
içinden çıkanlara baktı bir süre
ezber bozan diye yutturulan
doğmalarsafrasını taşa çevirmişti
boş gözlerle
sarı sıvının içine gizlenmiş
yanlızlığına baktı
doğruldu birden
diklendi yer çekimine
bırakın güneş içeri girsin dercesine
belli belirsiz
açtı ağzını yeniden
kelimelere giyindi aceleyle
çünkü
güneş yakıcıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder