Çocuk bayramının içine saklandığı bir mevsimde can bulduğumu düşünerek uyandım bu sabah. Birazdan çocukların arasına karışacağım. Boyum, posum pek uygun değil ama ruhum çoktan çocuk gülücüklerini takındı. Siz görmezsiniz ama elimde hep minik bir bebeğim var, kulaklarımda kirazdan küpeler. Saçlarıma sakladım mor nergisleri toka niyetine. İşim oyun benim. Varsın olmasın süslü elbiselerim, boyalarım, oyuncaklarım. Oyun arkadaşım dedemi bir defa daha görsem bugün! Ben biliyorum ki bana verilecek en güzel armağan birbiriyle sahiden iletişim kurabilen bir anne ve babamın olması. İçinde bulunduğum evde dinlenilmem, konuşabilmem, düş kurabilmem. İçinde yaşamak istediğim topluma benzeyen bir ailem var. Bayram işte bu...
Özgürce gülümseyen, kendini resimle ifade eden iki çocuk Emir ve Eda,Uzağa Giden'in sayfasına konuk oluyor bugün. Egemenliğin kayıtsız şartsız halka ait olduğunu anımsatıyor çocuklar. Ne güzel. Uzağa Giden bugün çok mutlu. Tüm çocuklar gelsin buraya. Herkese yetecek kadar sevgimiz var. Hoş gelsin çocuklar. Hoşça gelsinler...
UNICEF yararına Roche tarafından düzenlenen ‘Geleceğin Yıldızı Sensin! Ne Olmak İstersin?” resim yarışmasına katılan bu miniklerin renkleriyle tüm çocukların kulaklarına fısıldıyorum: YAŞASIN 23 NİSAN...
Bu fısıltı çağlasın: Özgür, umut dolu, üretebilen, doğayla ve kendiyle barışık insanlar olarak yaşamak umudumla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder