4 Aralık 2011 Pazar
USTA SEN NE DİYON BU HUSUSTA
Bildiğiniz üzere Halivud romantik komedileri genelde imkansız aşklar üzerine kurulmuştur sayın ve pek kıymetli tv seyircisi. Bi nevi bizim Yeşilçam klasiklerindeki fakir bebe, fabrikatörün kızı mevzuu yani.
En az bir iki tanesinde eve çağırılan tamirciye aşık olur esas kızımız. Bu bi Mek Riyan olur, bi Givenit Paltırov olur benim için fark yapmaz. İncegül gişisi için önem arz eden durum, ustayı kimin oynadığıdır. Bundan da mühimi ustamızın ne cins bi şey olduğudur.
Sahne şöyle gelişir: Kızımızın su tesisatı ile ilgili sorunları vardır. Hemen şirketi arayıp iyi bir tamirci ister. Birazdan kapı çalınır ve içeriye gün ışığıyla birlikte, bir doksan boylarında, atletik vicutlu, elinde alet edevat çantasıyla bebemiz girer.
Bu gelen tamirci çırağı Ceyktir. Ceyk bi yandan musluğun gevşemiş somunlarıyla ilgilenirken, bi yandan da hayatın anlamıyla ilgili felsefi tespitler yaparak kızımızın başını döndürmeye başlamıştır bile.
Daracık kotunun minik po.posunu nasıl sıkıştırdığından, üzerindeki siyah atletin bronz ve kaslı kollarını ne kadar sek.sapelli gösterdiğinden, saçlarının modern kesiminden, gözlerinin muhteşem maviliğinden söz bile etmiyorum dikkat ederseniz.
Ustamız bir yandan bin dokuz yüz kırk hasadı, birinci kalite şarabını yudumlarken, diğer yandan altı numaralı İngiliz anahtarıyla vanaları sıkıştırmaktadır ve tam da bu esnada son okuduğu kitabın konusundan, karakterlerin ne kadan da entelektüel birikmiş olduğundan, ayrıca bu muslukların artık üretilmediği için antika değeri taşıdığından ve hatta içtiği içkinin tarihçesinden bahsetmektedir.
Şaraplar şarapları kovalar, sohbet uzar da uzar, musluk su kaçırmaya devam eder. Lakin Ceyk çoktan kızımızı kucaklamış, şahane bir müzik eşliğinde içeriye götürmektedir bile.
Ve sahne burada biter.
Bu anlattıklarım Halivud için geçerli bir durumdur sayın okuyan. Evde denemeye kalkışmayınız lütfen. Çünkü hiçbir tamirci insanı bu kadar yakışıklı, bu kadar bilgili, bu kadar entelektüel ve bu kadar sek.si olabilemez.
Yanılıp da illa yapacam, bana da bir Ceyk gelecek, ormantik bir sahne olacak derseniz siz bilirsiniz. Karşılaşacağınız tek sahne, kocaman göbeğiyle patatese iki kürdan saplanmış gibi görünen, kel kafasına beyaz boyacı şapkası geçirmiş ustanızın, kapıdan paldır küldür girip “apla banyoyu göstert de bi bakalım hemen” diyen kart sesi ve her eğilip kalktığında gözünüze sokulan meşhur usta çatalı olacaktır.
Benden uyarması.
Dip Sos: Resimdeki bebe, Hom Teve'deki Kartır Ken programının yapımcısı olan marangoz kişisidir. Buradaki Ken, İngilizca'da YAPABİLİR anlamında. Yani her şey beklenir bu bebeden babında. Kendinize mukayyet olun manasına. Evde marangozluk bi durum varsa haberiniz ola...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder