16 Haziran 2009 Salı























Güneş en kırk beş derecesinden, bu yazın harbiden yapış kokuş geçeceğini müjdeliyorken, Gülcen Sergen’in koltuk altından aşırı derecede midemiz kalkmışken ve hatta rüyalarımıza bile giriyorken, elbise- etek- bermuda- şeytan üçgeni sokakları etkisi altına almış iken, bendeniz moda kokoncanınız incegül şahsiyeti, elbette ki boş durmadım. Araştırmacı, soruşturmacı ve de biliştirmeci kişiliğimden ahalinin de sebeplenmesi babında sizin için yazın moda şablonunu çıkardım. Ahan da buyrun burdan okuyun efenim.

Komşu kızı Itırsu, bir karış bacak boyuna bakmadan giyecek mini eteği, bir de altına yarım tıyat yaptı mıydı ne eksiği kalacak Adriana’dan.

Koca p.polu Menşure, daracık kotlarıyla yine kasıp kavuracak ve mahallenin tüyü bitmemiş bebelerine tüy dikecek.

Osurcan, saçlarını elektriğe tutulmuş karga yavrusu modeli yapıp her genç kızın korkulu rüyası olmaya devam edecek.

Nülgüzar abla, en güllü dallısından basma eteklerini yine en cart renginden şık bir yelekle tamamlayarak bakkal murteza amcaya inceden cilve yapacak.

Verengül, vücudundaki yağ oranının bir ineğinkinin iki misli olmasına hiç aldırmadan, en yapışan bodylerini, en sıktırıcı şortlarını üzerine çekip fit vicuduyla göz dolduracak. Hem de epeyce dolduracak.

Hayrettin amca, kışın favorisi olan oduncu gömleklerinin aynı renk, aynı modelinin yazlık versiyonlarıyla “ulen bu adam bunu nasıl başarıyor” nidaları arasında hayranlarından tam not almayı başaracak.

Mahallemizin en sarışın peynirlerinden Haspanaz, muhtemelen sıcaklardan çok bunalıp üzerine bir şey giymeyi unutarak, balkon ve camlarda salınıp, yine mahallelinin yüreklerini hoplatacak.

Sırmacan, dekoltenin ölçüsünü Pınar Yağtuğ ablasından örnek aldığından, alttan ayrı, üstten ayrı çatal açıp bütün açları doyuracak. E yardımsever insanlara bu memleketin ihtiyacı var değil mi?

Bu da İncegül kokoncanından naçizane birkaç öneri.

Kızlars eteklerinizin, elbiselerinizin altına o bileği dantelalı taytlardan giymeyin yahu. Hakikaten çok çirkin oluyor. Etek çıplak bacağa giyilir kardeşim. En fazla incecik bir çorapla… Yemiyorsa, pantolon giyin. İlla tayt giyecekseniz bari uzun tunikle falan giyin.

Üstten dekolte verdiyseniz, lütfen bacaklarınızı to.toya kadar açmayın. Ya da mini giydiyseniz, üstü biraz edepli tutun. Fazla dekolte hakikaten algıyı bozuyor. Siz bakmayın Pınar Yağtuğ’a. O, ekranda görüntü kirliliği yaratıyor farkında değil. Benden demesi…

Boyunuz ne kadar uzun olursa olsun, eğer totonuz yayık gibi, bacaklarınız da ince ve arasından tır geçecek kadar çarpık ise, rica ediyorum vicudunuzu sarmalayan parlak kaprilerden uzak durun. Mek Damıldsın verdiği o hilkat garibesi uzay oyuncaklarına benziyorsunuz arkadan bakınca.

Sırf moda diye abidik gubidik bir kıyafete, ayaklarınızın tüm damarlarını fırlattıran bir ayakkabıya, asla kullanmayacağınız bir çantaya dünyanın telaaasını vermeyin. Yazıktır, günahtır. O parayı kazanmak için neler çekiliyordur.

Çok dar paça ve çok bol paça pantolonlar, yetmişlerde-seksenlerde de benim gibi kısalara yakışmıyordu, ikibinlerde de yakışmıyor, üçbinlerde de yakışmayacak. Zorlamanın alemi yok. Bırakın dağınık kalsın.

Malum yaş kemale ermeye başladıkça, biz hatun milletini b.k sinekleri sarar ufaktan. Amanın da yaşlanıyorum, amanın da gitti gençlik elden diye ahlanır vahlanırız. Lakin kaçan tren geri gelmeyecektir heyhat. İstediğin kadar son demlerini renk cümbüşü içinde geçirmeye çalış. Boşa çaba kardeşim. Her demin ayrı bir havası, ayrı bir güzelliği ve ayrı giyim tarzı vardır ve olmalıdır da.

O nedenle, lütfen sevgili yaşdaşlarım ve de yoldaşlarım, yirmilik çıtırlarla s.dik yarışına girmeyelim. Gençlere yakışır. Gençliğe her şey yakışır. Lakin g.tlü göbekli, menapozlu hatunların, yağlarını ortaya föşkürtüp bir de son derece ağır makyajlarla, o cart renkli ve üzerlerine üç beden dar gelen kıyafetleriyle salınmalarından hakikaten ahaliye öğk geldi. Kalıbınızın adamı olun yahu.

Evet gençleeer, özellikle on beş, on sekiz arası, liseli, sivilceli ergen sıpacanlaaar… Kotların yıkama talimatında “Yıkamadan önce mümkün olduğunca fazla giyin!” yazıyor olabilir. Ama lütfen cılkını çıkarmayın. Üzerinizdeki pantolon kayış gibi olmuş, üzerine milyon tane bakteri ev; hatta site kurmuş, pislik paçalarınızdan akıyorken, “Yemişim yıkama talimatını, onu yazan da nasıl bir zihniyetse artık… Ay onların evinde kabuklu ceviz bile yenmez be. Çıkar len velet o üzerindekini, hemen dezenfekte etmem lazım, hatta çamaşır suyuna basıp kaynatmam lazım. Iyykkk… Allaaam, benim gibi hatunun, böyle iğrenç evlatları olsun ya. Olacak iş mi ya?” diye kriz geçiren pipirikli ve tırlak analarınızın sözünü dinleyin. Vallaha taş olursunuz karışmam.

Eğer ananızı dinlememiş ve hala o pis musibeti çıkarmamış iseniz, bizim mahalleden geçerken dikkatli olun. Dediklerine göre eli deterjanlı bi manyak kol geziyormuş. Nerde böyle vıcık kirli kot görse “Çıkar leyynn… Yıkıycaaam işte bana ne yaaa…” diye bağırıyormuş. Ben diyenlerin yalancısıyım.

Neyse efenim, bir moda programımızın daha sonuna gelmişken, hepinize trendiii ve mutlu ve Gülcen koltuk altısız günler diliyorum.
  • Dipçik Soscuk: Resimdekileri de muhteşem kişilik, zevkli insan, sevgili arkadaşım DENİZ'e havale ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder