18 Aralık 2013 Çarşamba

İçimizden Biri Ümit Gözlemeci -Röportaj: Özge Arpaguş

Merhaba Ümit bey. Bize kendinizden bahsedermisiniz?

13.01.1983 Kastamonu doğumluyum. 2006 yılında İzmir'e geldim ve yerleştim. 2008 yılında evlendim Çocuğumuz yok. 7 yıl taekwondo sporuyla uğraştım. Sigara alkol kullanmıyorum. 2006 yılından beri gazetecilik mesleğiyle uğraşıyorum. Sarı basın kartlı gazeteciyim




İlk teşhis ne zaman kondu. Öğrendiğinizde neler hissettiniz?

İlk teşhisim tamamen tesadüf üzerine oldu. 14 Haziran'da Datça tatili programımız vardı bir çift arkadaşımızla birlikte.  Aşırı bir böbrek ağrısı ile uyandım tatile gittik döndük ve hemen doktora gittim ve böbreklerimde kum veya taş olduğunu söyledi ilaç verdi 1 ay kullandım ama ağrılar belime vurdu ve daha şiddetlendi hemen hemen her gün acil servisine gidiyorduk. 28 Temmuz Pazar günü yine aşırı böbrek ağrısı ile uyandım ve acil servisine gittik. Doktor böbreklerimden ultrason çekinmemi istedi. Ultrasonu çeken görevli 21 yaşındaki genç arkadaş beni tomografi makinasında yanlışlıkla ileri kaydırdı ve akciğerlerimde leke farkettiğini söyledi ve doktordan akciğer filmi için izin istedi. Çekilen filmde akciğerlerimde lekeler görünüyordu doktor bu lekelerin olmaması gerektiğini söyledi ve bir Göğüs Cerrahi bölümüne görünmemi istedi.

 30 Temmuz Salı günü için randevu aldık ve eve döndük. 29 Temmuz Pazartesi günü uyandığımda sol bacağım kasığımdan parmak ucuma kadar uyuşuktu hissetmiyordum hiç... Eşimde evde yoktu ve tabiri caizse sürünerek işe gittim. Öğleden sonra aşırı bir bulantıyla tekrar acile gittik ve acildeki doktor raporlarıma baktı odasına çağırdı ve KANSERSİN dedi. Oo an bütün dünya üstümüze yıkıldı eşimle.. Çünkü böbrek ağrısı diye düşündüğüm şey Kanserle sonuçlanmıştı. Doktor hemen araştırma veya üniversite hastanesine gitmemiz gerektiğini söyledi çünkü sol bacağımda damarlar tıkanmıştı ve patlayan bir bombayla geziyorsun şu an kaybetcek zamanın yok dedi. Doktora çok kızdık sen nasıl bir insansın bu kadar rahat konuşuyorsun insanları kırıyorsun gibi laflar ettik. Ama yaşadıklarımızdan sonra doktora dua bile ettik iyi ki yüzümüze karşı bu lafı söyledi biz acilden çıkıp apar topar Ege üniversitesine gittik ve bize 3 gün sonra onkoloji bölümünün açılacağını, internetten takip edip sıra almamız gerektiğini söylediler kaybetcek zamanımız yoktu. Hemen doktor araştırmaya başladık ve çok sevdiğim ve iş yaptığıımız ablam Esin Hepsavaşcı'yı aradım ne yapabiliriz diye... Bana Medical Park Hastanesi'ndeki doktoru araştırıp bana döneceğini söyledi. Medical Park Hastanesi'ndeki doktor Prof. Dr. Uğur Yılmaz'dı.

Hemen ertesi gün için randevu aldık ve o gece ağrıdan zor sabah ettim sol bacağımı hiç hissetmiyordum. 30 Temmuz Salı günü saat 14.45 de onkoloji bölümünde randevu saatimiz geldi.. Moralim servise girdiğimde çok bozuldu.. Çünkü oranın havası ve hastaları çok farklıydı. Bekleyen hastaların hepsinin saçı, sakalı, kaşları bile dökülmüştü.. Daha doktorun yanına girmeden 1-0 yenik başladım. Randevu saatim geldi ve doktor asistanı önce muayeneye aldı beni.. Koltuk altlarımı, karnımı bacaklarımı muayene etti. Sonra Doktor geldi aynı işlemi yaptı ve hastaneye yatmam gerektiğini söyledi. Hemen akciğer filmim ve bacağımdan Döpler (ultrason) çekildi. Döpleri çeken başka bir doktor sağ yumurtalığımda tümör olduğunu söyledi. Tekrar doktorun yanına çıktık ve bu hastalığın adını sorduk. Emin olmak için üroloji bölümüne yolladı beni... Üroloji doktoru da yumurtalığımı muayene etti ve kitlenin 9 mm büyüklüğünde olduğunu ameliyat için çok küçük olduğunu ve ameliyata şimdilik gerek olmadığını söyledi ve onkoloji doktoruma biyopsi için akciğeri önerdiğini söyledi.. Onkoloji hocam hemen beni ilaçlı ultrasona yolladı. Kolumdan damar yolu açıp ilaçlı ultrason çektiler. O ilaç beynimden ayak parmak ucuma kadar içimi yakmıştı. Ve film sonucu çıktı beni onkoloji bölümü hasta odasına yatışımı yaptılar. Serumlar bağlandı iğneler vuruldu. 30 Yaşındayım hiç iğne serum nedir bilmedim 2 saat içinde delik deşik olmuştum. 31 Temmuz Çarşamba sabahı ilk başıma gelen Uğur hoca günaydın Ümit filmler yüzde 75 testis kanseri olduğunu gösteriyor ama yine de akciğerinden biyopsi yapacağız dedi. O an bir kere daha yıkılmıştık çünkü 1 günde hayatım alt üst oldu. Akciğerlerimdeki lekeleri sorduğumda. Yumurtalığımdaki timör akciğerlerime sayısız metastaz yapmış ve sol bacağımda ana arterdeki toplar damarlar tıkanmış ve oluşan kan pıhtıları 2 defa emboli olarak kalbime atmış Allahtan kalbe zarar vermemiş ama üçüncü bir pıhtının beyne gidebileceğini ve ölüm riskimin olduğunu söylediler.



Bunlar şaka gibi geliyordu bir doktor gidiyordu bir doktor geliyordu başıma... Eşime söylediğim tek şey çabuk babamı memleketten (Kastamonu'dan) çağır sabaha çıkmayacağım galiba dedim. Çünkü annemi 10 yaşında kaybettim sadece babam var hayatta....31 Temmuz Çarşamba günü öğlen hemen lokal anestezi ameliyatına aldılar ve akciğerime şemsiye diye tabir ettikleri bir filtre koydular. Eğer tekrar bacağımdan pıhtı atarsa kalbime o şemsiye kaleci görevi yapıp beni koruyacaktı. ameliyatımı baymadan yaptılar ve ekranda canlı canlı izledim biraz canım yandı ama ameliyat yapan Radyoloji doktorum Mahir hoca çok muhabbetkar birisiydi ve güle oynaya ameliyat yaptı.

2. kürden sonra saçlarım dökülmeye başladı.. En çokta zoruma giden sakallarımın dökülmesi oldu çünkü kendimi bildim bileli sakalsız hiç gezmedim özellikle de top sakalsız. : Saçlarımın döküldüğünü görünce hemen arkadaşımı çağırdım ve saçımı usturaya vurdurdum İnsanlardan soğudum dışarı çıkmadım zaten bacağımda engeldi buna ama moral olarak çok kötüldüm.  Gelen misafirler hep hikayemi merak ediyordu. Bi ara robot gibi hissettim kendimi her gelene aynı şeyi anlatıyorum iyice sıkılmaya başlamıştım...Kurban bayramı geldi çattı eşimle belki biraz hava alırız, gezmeye gideriz planı yapıyordum ki. hiç yemek yiyemez oldum, aşırı bir mide bulantısı. Kolumu bile kaldıracak halim kalmamıştı. Çok halsizdim. Tansiyonum 7-4 dü. Kan değerlerim de çok düşmüştü hissediyordum çünkü gözümü açacak halim yoktu.

28 Ekim'de hoca genel muayeneye çağırdı. akciğerim tertemizdi.. Sayısız olan metastaz dedikleri parçalardan eser kalmamıştı. Hoca çok mutlu oldu. Kan değerlerimde iyiydi. Sadece bacağımın diz kapağı bölümünde tıkanıklık kalmıştı. Doktor PET için randevu alabileceğimi söyledi ve 11 Kasım Pazartesi gününe randevu aldım. Çok mutluydum çünkü kemoterapi bitmişti yemek yiyebilecektim. ama bulantılar devam ediyordu ama çok sık değildi. Dönem dönem geliyordu. Hala da var ağır birşeyler yediğimde oluyor Pet randevusundan sonra radyoloji doktorunun yanına gittim ve bacağımın durumunu sordum. ikinci bir ameliyat yapamayacaklarını zamanla vücudun kendi kendini toparlayabileceğini veya bu şekil kalabileceğini söyledi.. Dedim hocam ben 30 yaşındayım bu şekil nasıl ömür geçer dedim cevap vermedi.. Şu an bacağımın durumu 15-20 adımdan sonra hemen ağrıyor diz kapağımın altı şişiyor, biraz dinlenince ağrı azalıyor Bu arada bacağım için hastaneye yattığım günden beri Clexane isimli kan sulandırıcı deri altı iğne vuruluyorum. Önce kollardan vuruldum şimdi bacağa geçtim. Her gün bir bacağımdan vuruluyorum 11 Kasım günü Pet için hastaneye gittim ve karanlık bir odaya aldılar beni.. 1 Lt suyun içine ilaç koydular ve içmemi istediler. 45 dk sonra beni PET makinasına aldılar 15 dk da çekim sürdü ve 2 saat sonra sonuçlarımın çıkacağını söylediler ve beklemeye başladık. 2 saat sonra sonuç çıkmıştı hemen doktora gösterdik. Doktor soğuk kanlı bir şekilde 6 hafta sonra kontrole gel dedi. Dedim hocam kemo yok dimi dedim istersen vereyim dedi.. Yok kalsın hocam dedim... Doktora kemo bittikten sonra öksürüğümün başlağını söyledim. Göğüs cerrahiye görünmemi istedi Göğüs cerrahi doktoru kan tahlili ve akciğer filmi istedi ve enfeksiyon kaptığımı söyledi ilaç tedavisi gördüm 15 gün ama netice aynı öksürük hala devam sonra tomografi istedi ve akciğerlerimin su topladığını söyledi ve bronkoskopi diye bir operasyon geçirmem gerektiğini söyledi. Bronkoskopi endoskopinin burundan yapılanı... Bronkoskopi ile akciğerlerim yıkandı ve içerden parça alıp patolojiye gönderildi. Bunun sebebi akciğerde tümör olabileceğiydi. Bi kere daha moralim bozulmuştu ama çok takmadım kafama.. Sonuç 3 gün sonra belli oldu Allahıma şükür ciğerlerim temiz çıktı. Su toplamasının sebebi de kemoterapi sırasında almış olduğum BİOMİSİN denen ilacın yan tesiri.. Şu an iyiyim çok şükür ve 24 Aralıkta tekrar randevum var. Saçlarım sakallarımda çıkmaya başladı.. Moralim süper

Eşinizle aranızdaki bağı görebiliyorum fotoğraflardan. Peki eşinizin tepkisi ne oldu, neler hissetti

Eşim de yıkıldı benim gibi tabi.. Hatta eşime istersen boşanalım dedim çekmek zorunda değilsin dedim.. Bana dediği tek şey şu oldu.. Aynı duruma ben düşseydim napardın dedi.. Ölürdüm senin için dedim.. E o zaman ne konuşuyorsun dedi.. Biz eşimle düğünümüzü beraber yaptık hiç destek almadan, arabamızı aldık, ev almayı planlarken bu hastalık çıktı ve dedik ki bu yalan dünya için bu kadar çaba yeter artık maneviyata daha fazla önem verelim dedik şu an çok iyi.


Örnek olsun sevginiz herkese. Peki neler öğrendiğiniz bu süreçte? Kanserin size kazandırdıkları ve kaybettirdikleri neler?

Kanserin bana kaybettirdiği tek şey sağlığım oldu. Eski gücümü hissetmiyorum. Ama bu zamanla geçecek bunainanıyorum. Kazandırdığına gelince... Gerçek dostumu ve düşmanımı çok iyi tanıdım. Eşime sevgim 10 kat daha arttı.

Bu süreçte öğrendiklerimde.. hiçbirşey için hırs yapmayacaksın çünkü dünya kocaman bir yalan.. Çabaladığımız herşey boş.. Bu hastalığın tedavisi var biliyoruz ama ister istemez ölümü de düşünüyorsun çünkü adı kötü hastalığın.. KANSER... İnsanlar bile yüzüne bakarken acımsı bakıyor bu çok acı verici ama alışıyor insan zamanla..  ama şunu çok iyi anladık gerçek dostta düşmanda böyle günde belli oluyormuş.. Çok insanları yanlış tanımışız hep yanımızda olur dediklerimiz hiç ziyaret bile etmedi desek yeri var.. Bir okadar da hiç gelmez dediklerimiz el pençe oldular bizim için



Nasıl bir destek aldınız bu süreçte. Size yardımcı olan kişiler olaylar, edindiğiniz bir felsefe oldumu?

En AMA EN BÜYÜK YARDIMCIM EŞİM...Kahrımı, nazımı, üzüntümü ve sevincimi çeken tek kişidir... Eşimin ailesinden çok destek aldım.. Hala da alıyorum. Aslında çok yardıma da ihtiyacım olmadı. Edindiğim felsefe ise dostumu düşmanımı net bir şekilde ayırmam oldu ve sağlığıma 5 kez daha fazla dikkat ediyorum artık



Son olarak kanserle dans ailemize söylemek istedikleriniz varmı Ümit bey?
Bu kaderi paylaşan bütün ablalarımı, abilerimi, kardeşlerimi ve bu çatı altında bizi toplayan KANSERLE DANS SİTESİNİ kuran sizleri çok seviyorum. Ben bu hastalık sayesinde hastanede, internette çok kişi tanıdım ve samimi oldum. Gerçek dostlar hepsi. Çok teşekkür ederim. Sevgilerimle
Ümit GÖZLEMECİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder