12 Haziran 2008 Perşembe

KARA SICAK


Sıcak, alabildiğine sıcak…
Sıcak kör bir bıçak…
Bir adam, elleri nasır tutmuş
Adam yaşamaktan yorulmuş
Bir adam ki insanlığını unutmuş

Toprak bereketli, ana rahmi gibi…
Bir tohuma, bin fidan verir.
Doyurur toprak, yeşertir.
Lakin emek ister, ter ister toprak
Savaş ister topraktan ekmek çıkarmak.

Kasketi sırılsıklam bir adam
Babadan yadigar bir çift öküz
Kırık dökük bir kara saban.
Adamın ekmeği, aşı toprak.
Bağrında can alıcı bir kara sıcak.

Saban dişledikçe toprağı
Can bulur, can verir şefkatli ana.
Yeşil verir, sarı verir…
Coşar da el verir, hayat verir
Onu en çok kamçılayana.

Adamın sermayesi hayat...
Ve adamın hayali sofrada bir somun ekmek
Belki bir tas soğuk ayran.
Dilinde bir acı türkü hayat...
Ve hayat; ayaklarının altında kör bir bıçak.

Ve hayat; alabildiğine kara, sıcak...



Bu kez ZOR kelimesinin farklı kalemlerde şekillenmesi idi oyunumuz. Üstelik bu kelime geçmeyecekti yazının içinde. Katılmak isterseniz, ya da sadece şöyle bir dolaşmak, Atölyemize bekleriz sizleri de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder