Okurlarımızdan gelen sorular üzerine bizim için bu yazıyı hazırlayan Hasan Karanlık'a sonsuz teşekkürler:
Dr Hasan Karanlık
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü
Cerrahi Onkoloji Ünitesi, Çapa, İstanbul
Erkeklerde meme kanseri
Erkeklerde de meme kanseri kadınlara göre daha az sıklıkta olsa da görülebilmektedir. Her 100 kadın meme kanserine karşılık, 1 erkekte meme kanseri görülebilmektedir. Kadınlarda meme kanseri daha çok menopoz öncesi dönemde görülmesine karşın, erkeklerdeki sıklığıdaha ileri yaşlarda artmaktadır, çeşitli serilerde ortalama görülme yaşı 64 olarak bildirilmektedir. Erkeklerde görülen kanserlerin %1’den daha az bölümünü oluşturmaktadır(1-3). Ayrıca meme kanseri olan erkeklerin yakın akrabalarında da meme kanseri sıklığının arttığı kabul edilir (2).
Erkekte meme kanseri tipik olarak meme başında çekilmeye neden olan sert, ülserli ve ağrılı veya ağrısız kitle olarak görülür; olgular seyrek olarak yalnız koltuk altında kitle ile de başvurabilir (3-7). Memede saptanan kitle tek taraflı, sert ve düzensiz yapıdadır. Nadiren kanlı veya seröz meme başı akıntısı bulgulara eşlik edebilir (5-7). Çeşitli serilerde bu tür meme başı akıntısı olan erkeklerin %14’ünde kansere rastlanmıştır (3,8).
Kadınlar ile kıyaslandığında erkeklerde meme kanseri daha geç tanı alır, bu da erkeklerde meme kanserinin tanı anında daha ileri evrelerde olmasına neden olur. Meme kanseri tanısının erkek hastalarda daha ileri evrelerde konulmasının nedenleri, erkek meme kanserinin nadir görülmesinden dolayı başvuru anında gözden kaçabilmesi, genellikle jinekomasti gibi iyi huylu hastalıklarla karışabilmesi ve çok az olan meme dokusu nedeniyle göğüs duvarına erken yayılım göstermesi olarak belirtilebilir (9).
Erkek ve kadınlardaki meme kanserlerinin histopatolojik bulguları karşılaştırıldığında, erkeklerde klasik lobül yapısının gelişmemesi nedeni ile farklılık olduğu görülür. Normal erkek memesi lobüler yapılar içermediği için, erkek meme kanserlerinin en çok görülen türüinvaziv duktal karsinomdur (%85-90). Erkek meme kanserinde östrojen reseptör pozitifliği,kadın meme kanseri hastalarına göre daha yüksek sıklıkta bulunur. Çeşitli serilerde ER ve PR pozitifliği %75-93 olarak bildirilmiştir (9-12).
Erkek meme kanserlerinde uygulanan tedaviler kadınlarda uygulananlara benzerdir. Yapılançalışmalarda radikal ve modifiye radikal mastektomi arasında benzer yaşam süreleri ve lokal kontrol oranları gösterilmiştir. Günümüzde radikal mastektomi yerini modifiye radikalmastektomiye bırakmıştır, uygun hastalarda meme koruyucu cerrahinin de uygulanabileceği bildirilmiştir (10-12). Ayrıca erkek hastalarda bekçi lenf nodu biyopsisinin (sentinel lenf nodülü biyopsisi) başarı ile yapılabileceği gösterilmektedir (13). Tanı anında erkek meme kanseri hastalarının yaklaşık yarısında koltuk altı metastazı saptanır (3,11). Bu durumda hasta ve tümör özellikleri dikkate alınarak sistemik kemoterapi yapılabilir. Kullanılan kemoterapi rejimleri siklofosfamid, metotreksat ve 5-Florourasil (CMF) veya 5-Florourasil, Doksorubisinve Siklofosfamid (FAC) rejimleridir. Son yıllarda taksan içeren tedavi protokolleri deuygulanmaktadır (9-13).
Ameliyat sonrasında radyoterapi lokal kontrolü sağlasa bile sağkalımın bundan etkilenmediği gösterilmiştir. Prospektif randomize çalışmalar olmamasına karşın, mastektomi ile tedavi edilen erkeklerde adjuvan radyoterapinin lokal rekürrens gelişimini azalttığı gösterilmiştir. Tedavi için endikasyonlar lokal bulgular ile ilgilidir. Deri ve göğüs duvarını tutan tümörler radyoterapi gerektirir (2,12-14).
Erkek meme kanserlerinin çoğunda östrojen reseptörü pozitiftir. Erkek meme kanseri yüksek oranda hormon reseptörlerinden zengin olduğu için primer tedavi eğiliminin hormonoterapiolması gerektiği ve diğer adjuvan tedavilerin ise büyük tümörlerde ve aksiller lenf nodupozitif olgularda uygulanması gerektiğini savunan çalışmalar vardır (14,15). Tedavide genellikle Tamoksifen kullanılmaktadır. Orşiektomi bazı hastalarda yapılmakla birlikte çok tercih edilmemektedir. Tamoksifen Evre II ve Evre III hastalarda sağkalımı arttırmaktadır(4,13,15).
Erkek meme kanserlerinin toplam yaşam süresi kadınlara göre daha kötüdür. Bu, meme tümörünün erkeklerde daha seyrek görülmesi ve daha ileri evrede saptanması ile açıklanmaktadır. Bazı araştırıcılar erkek meme kanserlerinin biyolojik davranışının daha agresif olduğunu da ileri sürmektedirler (10,11,16). Sonuç olarak erkek meme kanseri kadınlardaki ile benzer biyolojik özellikler gösterir, yüksek bir hormon reseptör pozitifliği ile karakterizedir, prognozu kadınlardakiyle aynı evrelerde benzer özellikler gösterir. Ortaya çıkan farklılıklar ise tanı ve tedavi basamaklarındaki gecikmeden kaynaklanır.
Jinekomasti nedir?
Jinekomasti erkeklerde meme ile ilgili en sık yakınma nedenidir. Tek veya iki taraflı memenin hacminin artması yani erkekte memenin belirginleşmesi ve büyümesidir. Hassasiyet ve ağrı bu büyümeye eşlik edebilir. Jinekomasti hiç bir nedene bağlı olmaksızın oluşabildiği gibi obezite, fazla alkol tüketimi, uzun süreli ilaç kullanımı, karaciğer-böbrek yetmezliği, yaşlılarda testis tümörlerinde, buluğ çağı dönemindeki genç erkeklerde hormon salınımınabağlı oluşabilir. Jinekomastinin varsa nedeninin araştırılması ve kanserden ayrımının yapılması gerekmektedir. Hasta, meme büyümesinden rahatsız ise liposuction veya meme dokusunun cerrahi olarak çıkartılması yöntemleri uygulanabilir.
Kaynaklar
1)
Boreng CC, Squires TS, Tong T, Montgomery S. Cancer statistics, 1994. CA Cancer JClin 1994; 44:7-26.
2)
Sevinç Aİ, Canda AE, Atila K, Canda T, Harmancıoğlu Ö, Saydam S, Koçdor MA, Balcı P. Erkeklerde meme kanseri: 22 olgu. Meme Sağlığı Dergisi 2007;3:14-18
3)
Moore MP. Male Breast Cancer. Diseases of the Breast (Editör:Harris RH, LippmanME, Morrow M,Hellman S) Lippincott-Raven, Philadelphia 1996: 859-63
4)
Donegan WL. Cancer of the male breast. Cancer of the breast. (Editör: DoneganWL,Spratt JS) WB Sounders, Philadelphia 1995; 765-775.
6)
Koçak S., Koyuncu A. Erkekte meme kanseri. Meme hastalıkları (Editör: Ünal G, Ünal H.) Nobel Tıp Kitapevi, İstanbul 2001;703-710.
7)
Tavassoli, Fattaneh A. Male breast lesions. Pathology of the breast. Mc Graw-HillProfessional, 1999; 829-846.
9)
Evans GF, Anthony T, Turnage RH, Schumpert TD, Levy KR, Amirkhan RH,Campbell TJ, Lopez J, Appelbaum AH. The diagnostic accuracy of mammography inthe evaluation of male breast disease. Am J Surg 2001; 181: 96-100.
10)
Schaub NP, Maloney N, Schneider H, Feliberti E, Perry R. Changes in male breastcancer over a 30-year period. Am Surg. 2008;74:707-11
11)
Liukkonen S, Saarto T, Mäenpää H, Sjöström-Mattson J. Male breast cancer: a surveyat the Helsinki University Central Hospital during 1981-2006. Acta Oncol.2010;49:322-7.
12)
Niikura N, Kimura M, Hirabayashi K, Umemura S, Minakawa T, Shintoku J, Suzuki Y, Tokuda Y. Breast conserving surgery for male noninvasive intracystic papillarycarcinoma: a case report. Tokai J Exp Clin Med. 2010;35:13-6.
13)
Moncayo VM, Aarsvold JN, Grant SF, Bartley SC, Alazraki NP. Status of sentinellymph node for breast cancer. Semin Nucl Med. 2013;43:281-93.
14)
de Perrot M, Deleaval J, Robert J, Spiliopoulos A. Thirty year experience of surgeryfor breast carcinoma in men. Eur J Surg. 2000; 166:929-931.
15)
Hayes T. Pharmacotheraphy for male breast cancer. Expert Opin Pharmacother 2002; 3:701-08.
16)
Donegan WL, Redlich NP. Breast cancer in men. Surg Clin of North Am 1996: 76; 343-363.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder