Sevgili Murat Aydın'la bu güzel rörportajı Nezih Hukay Tekman yaptı, bana sadece derlemek düştü. Doktorların bile umutsuzluğa düştükleri anlarda umudunu ayakta tutmuş Murat, hep gülümsemiş. Umarım hikayesi size de güç verir ve ışık olur.
ET
Muratcığım kendini biraz tanıtır mısın bizlere ?
Aslen Siirtliyim ama doğma büyüme Mersinliyim. Turizm mezunuyum, Van'da memur olarak çalışıyorum.
Teşhiş konulduğunda ne hissettin? Nasıl bir tedavi sürecinden geçtin?
2008 yılında teşhis konuldu. Ender görülen Osteosarkom tümörü. Teşhis konulduğu zaman hiç üzülmedim daha doğrusu kendimi üzmemeye gayret gösterdim. Çünkü araştırdığımda GÜÇLÜ İNSANLARIN bu hastalığı yendiğini öğrendim. O yüzden hep güçlü olmaya çalıştım. Oldum da…
Nasıl bir tedavi aldın?
İlk başta kemoterapi uygulandı ama tümör cok güçlü olduğu için fayda vermedi. Doktorlar ‘ya bacağın kesilecek yada kısa bir süre sonra ölümü bekleyeceksin’ dediler. Sıkıntılarla baş edilmesini gerektiğini düşünüyorum. Bende böyle yaptım, yaşamak için bacağımdan vazgeçtim. Ameliyatla sol diz üstünden bacağım kesildi. Ameliyat sonrası 3 kür daha kemoterapi gördüm. Bu kadar tedaviye rağmen metastaz oldu yani bacağımdaki tümör akciğere sıçradı, bu anlattıklarım 1.5 yıl içinde olan şeyler.
Ankara Hacettepe Hastanesi'nde ameliyat oldum tabi bu basit bir ameliyat değildi. Çok şükür bunu da atlattım. Ama çok güçlü bir düşmanım vardı ameliyatlara rağmen hastalık hep benimleydi :)
Ameliyattan sonra tekrar kemoterapiye başladılar 6 kür. Ben güçlü oldukça hastalıkta güçleniyordu sanki. Sol akciğerden sağ tarafa sıçradı. Ama artık kanserle mücadele etmeyi biliyordum ve kemoterapi süresince hep moralimi yüksek tuttum.
Sonra güzel gelişmeler oldu değil mi ?
İşler yavaş yavaş yoluna girdi. İlk başta vücuttaki nodüller yok oldu akciğerdeki kitle 5 cm den 3 cm'e geriledi. Kalan kitleyi ameliyatla almaları gerekiyordu ama 2. ameliyat olduğu için risk çok yüksekti. Hem ben hem doktorlarım inanıyorduk başaracağıma. Zor bir ameliyat oldu tam 10 saat sürdü. Taburcu olduğumda doktorlar bile tebrik etti.
Şu an sadece yemek borusunda ki kitle kaldı. Bunuda ilaç tedavisiyle yendim çok şükür.
Hayatında neler değişti kanser öncesi ve sonrası ?
İnanmayı, mücadele etmeyi öğrendim. Ne olduysa sabrettim, doktorların bile umudunu yitirdiği anlarda ben ümidimi yitirmedim. Hayatıma devam ettim kanser olmuş olmamış veya engelli durumda olmam bir şey değiştirmedi eğitimimi tamamladım. Halen Van'da memur olarak görev yapıyorum ve yaşamayı, insanları, doğayı seviyorum.
Son olarak Kanserle Dans edenlere ve Kanserle Dans ailesine söylemek istediğin bir şey varmı?
Her zaman güçlü olsunlar başarılı olmak onların elinde. Kendi güçlerinin farkına varıp bu hastalığı yensinler, KANSERLE GÜZEL DANS ettik deyip tebessüm edebilsinler.
Bu süreçte her şeye rağmen gülümsemeyi ve mücadele etmeyi öğrendim. Hayatın boş olmadığını ve hayatta başımıza gelen tüm olayların bir sebebi (hayrı) olduğunu düşündüm, düşünüyorum.
Murat Aydın
Röportaj: Nezih Hukay Tekman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder