31 Aralık 2009 Perşembe

NEŞELİ YILLAR


Hayaller kurduk biz eskiden. Zehir zemberek gecelerde, içimizi sıcacık eden düşler gördük. Kimimiz kavuştu ereğine, kimimiz baktık öylece geriden. Ama hepimiz yaşadık önümüze sunulanı isteyerek veya istemeden.

Umut ettik her yeni gelenden. Umudu besledik her yıl yeniden ve yeniden.

Sonra baktık ardımıza, binlerce çürütülmüş yıl eskisi... İsli, puslu, küf kokulu, hatta yaşanmadan tüketilen...

Hep yarına saklamışken yaşanacakları, hep geleni beklemişken bir dolu hayat için... Anladık ki bitmiş heybemizdeki servet. Ah o zaman yok mu; artırmaya çalışırken eksilen...

Oysa biz bilseydik gün gün dökülecek parmaklarımızın arasından sular... Ah bir düşünseydik, kuruyacak gün gelecek o tükenmez sandığımız pınar... Olabildi mi bunca vakit bir anlayabilen?

Bir Haziran ikindisine teslim edip gülüşünü, bölüşmek simidini o yaralı martıyla... Bir serseri Mayıs akşamı, çapkın uçuşan eteklerini seyretmek memleketin... Ya da kavruk bir Temmuz öğleninde, serinlemek karşı yakadan gelen dost bir vapurun selamıyla...

Görebilmekti aslolan; görmedik...
Gidebilmekti uzak yolculuklara korkmadan; gitmedik...
Yaşamaktı erek oysa; yaşamadık...

Hele sorun şimdi dostlar; var mıdır geçip gidenleri geri döndürebilen?

Yeni gelenin, umut edilen yarınlar değil, mutlu kılınan bugünler yaşatması dileğiyle... Nice uzun senelere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder