2 Şubat 2010 Salı

MANİFESTO



yazmak için,
aşka ihtiyacım yok benim.
umutlarımın içinde çirit atan
yürek kurtlarından duyduğum sızıyı anlatsam yeter

yazmak için,
ölü yaşamlara, taze yürek olan
yeni sevdaları anlatmaya ihtiyacım yok benim.
seni mecnun, beni leyla anlatsam yeter

gördüğümce
ezber aşklar yıkanmış, çamaşır ipine asılmış.
uyanınca kör uykulardan
elbise yerine eski sevdaları giyiyor insanlar
ben sadece, ipten dönen hayatları anlatsam yeter

"yazmak için,
Orhan Veli’ye özenirim olmazsa"

eteklerimi uçuran, hafif meşrep bir rüzgara
randevu veririm
takıp takıştırır, sürüp sürüştürür
işlek bir caddede buluşurum onunla

olmadı
yaprakların terk ettiği
üryan kış ağaçlarına bakar
yokluğunda içim tir tir titreyerek yazarım

yazmak için,
aşka ihtiyacım yok ki benim
fasülye ayıklarken
kılçıkların dilimde bıraktığı yağlı kayış etkisini
anlatırım

olmadı
kimsesizlerin gölgelerine teslim edilmiş
bir yolda ilerlerken
ölümü iliklerimden çıkartır
"ecel olsan gel" özledim artık der, yazarım

yazmak için
bize ihtiyacım var benim.
sen yanımda ol yeter
ben ekmeği tuza banar yazarım...



Fotoğraf: Özgür Çakır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder