10 Mart 2010 Çarşamba

FACEBOOK BANA ÇOCUKLUĞUMU BULABİLİR Mİ?


Bakmayın benim bu çağ dışı, anti teknolojik, ortaçağ zihniyetli hallerime sayın okuyan; bizim aile efradı pek bir meraklıdır gelişime, değişime… Yeni çıkan teknolocik zımbırtılardan mutlaka bir tane edinirler. Her türlü yazılımı daha yazılmadan çözerler. Bir de bu sosyal paylaşım sitelerine mutlaka üye olurlar.

Sevgili kardeşlerim ve onların sevgili eşleri birbirlerini en fazla fıysbokta görür, görüşürler. Oralarda sofralar kurar, hediyeleşirler. Koca kişisi ormantik faaliyetlerinin büyük kısmını yine bu sitelerde gerçekleştirir. Bebelerim, buralarda fink atar gece-gündüz.

Hal böyle olunca da; bunca zaman direnişin en şiddetlisini gösteren, “Bana ne len, fıysbokta ne işim var benim be?” diye çemkirip duran İncegül gişisinin de direncinin kırılması, pes etmesi, “Tamam len, nalet getsin, uğraşamayacam sizinle, açacam bir hesap.” dememesi beklenemezdi elbette, diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz dostlar.

Evet, artık fıysbokta bir İncegül var. Ama bir sorun bakalım niye var?

1- Tatlı ikizlerimin yüzünü ancak orada görebiliyorum. En güzel fotolarla arz-ı endam ediyorlar.

2- Delikanlı oğlumun ilişkili mi işkilli mi olduğunu, gelin kızlarımın neye benzediğini, yavrucuğumun kimlerle ahbaplık ettiğini öğreniyorum.

3- Küçük oğlumun, konuşma, yazışma stilinden karakter gelişim analizini yapıyorum. Gayet düzgün, bilinçli bir evlat mı yetiştiriyorum; yoksa anası gibi pisikosomatiknevrotik bir velet olma yolunda mı ilerliyor onu görüyorum.

4- Kardeşlerimin ne halde olduklarını, ne halt karıştırdıklarını, neleri beğenip neleri paylaşmayı sevdiklerini biliyorum.

5- Epeydir görüşmediğim arkadaşlarımın hal ve gidişlerinden haberdar oluyorum.

6- Son olarak ve en önemlisi; koca kişisinin romantik videolarını, bunlarla kimlerin ilgili olduğunu, urus, cinli, capon, alaman ve bilumum ırktan avratlarla arkadaş olmasının nedenini, niçinini araştırıyor, bu arkadaşlığın hangi boyutlara ulaşabileceğini soruşturuyor, açığını yakalarsam çok fena oyma potansiyelinde olduğumun her an kendisi tarafından hissedilmesini sağlıyorum. Yazdığım notlarla, yorumlarla, “Nefesim ensende herif. Bi b.klar yersen, kendine girecek delik ara.” göz dağının dibine vuruyorum.

Nadir girebilsem de; yine buradaki aynı ismimle fıysboktayım artık. Ola ki arkadaşım! olmak istediniz. Öncelikle ön elemeyi geçmeniz lazım. Bunun için, iki boy, iki de portre fotonuzu, nüfus suretinizi ve ikametgah ilmuhaberinizi tarafıma iletiyorsunuz. Bu aşamadan sonra yarı finalde “Yeteneğine Kurban Türkiye” formatında bir yarışma yapılacaktır. Oldukça zorlu ve bir o kadar çetin geçecek bir platform hazırlanacak size. Diyelim burada hünerlerinizi sergilediniz ve bunu da başarıyla atlattınız. İşte finale kaldınız. Final etabında size İncegül yazılarının içeriği ile ilgili sorulardan oluşan birer test kitapçığı dağıtılacak. Bu sınavı da başarıyla geçerseniz fıysta görüşürüz.

Arkadaşım olmaya hak kazananlar için; “İncegül ilen Fıysta” el kitabı da aşağıda sunulmuştur.

1- Bilgisayar oyunlarını oldum olası sevmem. Zaten buna ayıracak bir dakika bile boş vaktim yokken; yok ürün yetiştireyim, bir de onu toplayayım, aman da akvaryumumu süsleyeyim, gibi boş işlerle uğraşamam. Bana bunlarla geleni fena yaparım.

2- Çiftliği için çivi, çekiç, kalas ihtiyaçlarını benden gidermeye çalışana çok pis yan bakarım.

3- Akvaryumuna balık talebinde bulunanları kötü rencide ederim. Gelin bana, levrek buğulama, fırında çipura, hamsi tava, somon ızgara pişireyim size. Sazanlığın lüzumu yok. (Brother kişileri, özellikle size söylüyorum.)

4- Sanaldan gül, çiçek, börtü-böcük göndermeyin. Gönderecekseniz tek taş, olmadı beş taş, yetmezse tam takım yedi taş gönderin. (Koca kişisi bunu da sana söylüyorum, yine sen anla.)

5- Etkinlik davetlerinize katılamam. (Tabii ki Çırağan’da neyin kokteyil verip beni de şeref misafiri yaparsanız o başka.) Aksi takdirde refüze ederim.

6- Mini etek giyip bacağına hırka örtenler, sevinçten havaya ateş ederken kendini topuğundan vuranlar, düğün günü gelini salonda unutanlar… gibi gruplara üyelik isteğiyle geleni istediğine isteyeceğine pişman ederim.

7-Son olarak, fıysın olmazsa olmazı rakı sofralarına çağırıp bana sarhoş muamelesi yapanı çizerim, hele dürtmeye kalkanı oyarım.

Haydin dostlar; sosyalleşelim, güzelleşelim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder