3 Eylül 2012 Pazartesi

VAY HAYIN VAY

Geçenlerde fıysbokun şu sohbet zımbırtısını kurcalarken, yanlışlıkla onlayın oluvermişim.

"Vay efendim sen misin bizden habersiz sanal alemde çet çüt yapan?" diyerek üstüme saldıranların sayısı hiç de azımsanacak gibi değildi sayın okur. Yanlışlıkla oldu diyorum. Üzerini kalın kalın çiziktiriyorum. Zati bu zaman tüneli çıktı çıkalı iyice bi' b.ka sardı işler, ezelden kanıtlı teknoloci özürlü kimliğim daha bi' gelişti, semirdi, kendini aştı diyorum. Ama kime anlatıyorum?

Neyse efendim, bu "nerdesin, niye bi selam vermiyon." diye çemkiren öfkeli kalabalığın arasından sıyrılıp kendini öne atan arkadaşlardan biri bana öyle bişey sordu ki; içinden çıkamadım.

Anlattığına göre, çok sevdiği arkadaşlarından birinin eşi onu aldatıyormuş. Ve bu çemkirikli şahsiyet de olayı bir şekilde öğrenmiş. "Söyleyeyim de gitsin herifin ağzına s.çsın, sonra uygun bir yerinden ç.künü kessin, arkasından ikisini birbirine sarıp o duvar senin, bu duvar benim çarpsın mı? Yoksa söylemeyeyim de öyle kocam beni seviyooo, adamceyiz bizim için gece gündüz çalışıyoo, yazık onaaa... diye mal mal ortalıkta dolaşsın mı?" diye bana soruyor.

Önce Hööööyyyyyttt! diye kükredim. Sonra bu çok sevilen arkadaşın İncegül olma ihtimaline karşılık dümeni sakin sulara kırıverdim. "Ama arkadaşım, bence kadının bunu bilmeye hakkı var. Hem bazen bilmemek bilmekten daha fazla acıtır." gibi bi' şeyler zırvaladım. Bu esnada yamacımda kuzu gibi oturmuş, melül melül maç seyreden kocanın şaşkın bakışlarına aldırmadan etlerini burup azıcık canını yaktım.

Nedir ki bunun nedeni? Heyecan mı? Adrenalin mi? Gençleştiriyor mu insanı yasak ilişki?

Benim sinirler tepetaklak. Ama siz galeyana gelmeyin sayın okur.  Haydi şimdi olaysız dağılın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder