Benim bu süreçte en candan yol arkadaşım annemdi. Sevincim, kederim, nazım bir tek anneme geçti. Hep merak ederdim; annemin yüreğindeki kanserle dans sürecimiz nasıldı diye. Şimdi bir annenin gözünden okuyacaksınız bu dansı. Sevgili Pınar ablam ve güzeller güzeli kızı Sinemle baş başa bırakıyorum sizi.
Pınar ablacım; kanser teşhisi Sineme nasıl konuldu? Öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Küçük kuzum sineme 20 ocak 2012 de hodking lenfoma teşhisi koyuldu. Bacağında başlayan bir şişlikle doktora götürdüm. Bacağından biyopsi istendi, parça alındı . 2 gün sonra sonucu elime verdiler: lenfoma dedi doktor . Bugün ki gibi hatırlıyorum sadece dizime vuruyor bir yandan da doktorun masasının üstüne sürekli elimi sürüyordum . Doktora da bir yandan ‘’ben bunu Sineme nasıl söylerim, bunun tedavisi varmı’’ diye defalarca soruyordum. Dünyam başıma yıkılıdı. Küçük kaızıma gözlerinin içine bakmaya kıyamadığım kızıma kanser teşhisi konulmuştu. Ailemde kanser tedavisi olan kişiler vardı ama evlat başkaydı. Sinemde hissettiğimi asla kimsede hissetmedim. Bir anda her şey önemini yitird. Tek amacım Sinemi bu hastalıktan kurtarmaktı ve her şeyimle onun yanında olmaktı ve öyle de oldu bir sene boyunca hayatımı sineme adadım .
Bu hastalığın olumlu ve olumsuz ne gibi etkileri oldu hayatınızda?
Bu hastalık hayatımızda çok şeyi değiştirdi; beslenme alışkanlıklarımızı yaşam tarzımızı. Enfeksiyona önceden bu kadar dikkat etmedik, şimdi ise en çok dikkat ettiğimiz şeyler arasında ilk sırada.
Ailenin birbirine daha fazla bağlanmasını sağladı. Herşeyimizle birbirimize destek olmaya çalıştık. Zaman zaman Sinem bize moral verdi diyebilirim. Çünkü çok pozitif bir çocuk Sinem. Arada patlamalar yaşasa da en büyük moral kaynağımız Sinemdi.
Bu hastalığın başında Sineme dedimki : Bu bir rüya, gelip geçecek her şey ve biz bu masalın sonunu güzel bitireceğiz…
Ve ilk gün sinemle birbirimize söz verdik . Tedavi bittiğinde fakültenin koridorunda halay çekecektik. Anne gülerler bize dedi. Dedim kızım gülsünler. Biz halay çekerek hastaneden çıkacağız. Ve öylede yaptık. İkimiz omuz omuza halay çektik. En mutlu günümüzdü.
Pınar ablacım; kanser teşhisi Sineme nasıl konuldu? Öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Küçük kuzum sineme 20 ocak 2012 de hodking lenfoma teşhisi koyuldu. Bacağında başlayan bir şişlikle doktora götürdüm. Bacağından biyopsi istendi, parça alındı . 2 gün sonra sonucu elime verdiler: lenfoma dedi doktor . Bugün ki gibi hatırlıyorum sadece dizime vuruyor bir yandan da doktorun masasının üstüne sürekli elimi sürüyordum . Doktora da bir yandan ‘’ben bunu Sineme nasıl söylerim, bunun tedavisi varmı’’ diye defalarca soruyordum. Dünyam başıma yıkılıdı. Küçük kaızıma gözlerinin içine bakmaya kıyamadığım kızıma kanser teşhisi konulmuştu. Ailemde kanser tedavisi olan kişiler vardı ama evlat başkaydı. Sinemde hissettiğimi asla kimsede hissetmedim. Bir anda her şey önemini yitird. Tek amacım Sinemi bu hastalıktan kurtarmaktı ve her şeyimle onun yanında olmaktı ve öyle de oldu bir sene boyunca hayatımı sineme adadım .
Bu hastalığın olumlu ve olumsuz ne gibi etkileri oldu hayatınızda?
Bu hastalık hayatımızda çok şeyi değiştirdi; beslenme alışkanlıklarımızı yaşam tarzımızı. Enfeksiyona önceden bu kadar dikkat etmedik, şimdi ise en çok dikkat ettiğimiz şeyler arasında ilk sırada.
Ailenin birbirine daha fazla bağlanmasını sağladı. Herşeyimizle birbirimize destek olmaya çalıştık. Zaman zaman Sinem bize moral verdi diyebilirim. Çünkü çok pozitif bir çocuk Sinem. Arada patlamalar yaşasa da en büyük moral kaynağımız Sinemdi.
Bu hastalığın başında Sineme dedimki : Bu bir rüya, gelip geçecek her şey ve biz bu masalın sonunu güzel bitireceğiz…
Ve ilk gün sinemle birbirimize söz verdik . Tedavi bittiğinde fakültenin koridorunda halay çekecektik. Anne gülerler bize dedi. Dedim kızım gülsünler. Biz halay çekerek hastaneden çıkacağız. Ve öylede yaptık. İkimiz omuz omuza halay çektik. En mutlu günümüzdü.
Hem uzak hem yakın çevreniz nasıl tekti verdi Pınar abla?
Hastalık duyulduğunda yavaş yavaş tepkiler ve ziyaretçiler gelmeye başlamıştı. Kimi ‘’gençtir yener bişey olmaz neden üzüyorsun kendini’’ derken, kimi de ‘’ah ah vah vah saçları da dökülecek’’ gibi saçma sapan sözler söylediler. Ama kimileri de vardı ki yanımızda hastalığın adını bile anmıyorlardı. Soru bile soramıyorlardı.
Sinemin yakınındaki en büyük destekçisi ilk başta tabii ki benJ Sonra ablası, erkek arkadaşı Turgay (asla hakkını ödeyemem), kuzeni ve teyzeleriydi. Ne zaman istese ablası işten çıkıp yanına geliyordu .
Uzaktaki destekçisi ise benim manevi kızım Sinemin de can dostu Bahanurdu. Bahanur annesinin peruğunu bile sineme getirmişti (annesini 2 sene evvel mide kanserinden kaybetti.)
Yani kısacası moral bozanlar varken moral verenler de vardı . Akıl verenlerde şöyle yap böyle yapma şunu yedir bunu içir. Ben sadece doktorun dediğini yaptım. Şükürler olsun Allahın yardımıyla da bugüne geldik.
Hastalık duyulduğunda yavaş yavaş tepkiler ve ziyaretçiler gelmeye başlamıştı. Kimi ‘’gençtir yener bişey olmaz neden üzüyorsun kendini’’ derken, kimi de ‘’ah ah vah vah saçları da dökülecek’’ gibi saçma sapan sözler söylediler. Ama kimileri de vardı ki yanımızda hastalığın adını bile anmıyorlardı. Soru bile soramıyorlardı.
Sinemin yakınındaki en büyük destekçisi ilk başta tabii ki benJ Sonra ablası, erkek arkadaşı Turgay (asla hakkını ödeyemem), kuzeni ve teyzeleriydi. Ne zaman istese ablası işten çıkıp yanına geliyordu .
Uzaktaki destekçisi ise benim manevi kızım Sinemin de can dostu Bahanurdu. Bahanur annesinin peruğunu bile sineme getirmişti (annesini 2 sene evvel mide kanserinden kaybetti.)
Yani kısacası moral bozanlar varken moral verenler de vardı . Akıl verenlerde şöyle yap böyle yapma şunu yedir bunu içir. Ben sadece doktorun dediğini yaptım. Şükürler olsun Allahın yardımıyla da bugüne geldik.
Kızımın çektiği ağrılara derman olamamaktı ilk olarak. Geceler boyunca ağrı çekti kemikleri çok fazla ağrıyordu, sabaha kadar ovuyordum. Aslında geçmediğini biliyordum ama sanki iyi gelecekmiş gibi geliyordu. Annelik işte… Sürekli soruyodum kızım ağrıyormu geçtimi. Sinem de ben daha fazla üzülmeyeyim diye biraz daha iyi anne diyordu. Kuzum yaL
İkinci zorluğu ise saçlarının dökülmesiydi. Sinemin saçları beline kadardı. Doktor bir zaman sonra saçlarını kestirmemiz gerekiyor dediğinde ben saçımı kestirmem diye ağlamıştı. İlaç almaya başladıktan sonra saçları dökülmeye başladı . Koltuğa oturup kopan saçlarına baktı ve kendisi anne dökülüyo kestirelim dedi. İlk önce 3 numaraya vurdurdum kendini kötü hissetmesin diye . Sonradan sıfır yaptırdık. O anı asla unutamam. Hayatımın en kötü günüydü diyebilirim. Ama sonra kendiside kelliğin ona çok yakıştığını gördü. Önemli olan saç kaş kirpik değil senin sağlığın, onların hepsi geri gelecek yavrum dedim . Zamanla O da alıştı bu duruma ve kelken bile mutlu olmayı makyaj yapmayı süslenip dışarı çıkmayı başardı. Hiçbir zaman benkelim dışarı çıkmam gibi bir derdi olmadı.
Bu süreçte nasıl bir destek gördünüz. Sineme ve size yardımcı olan kişiler veya felsefeler oldumu?
Asıl desteği birbirmizden aldık. Ama sinemin doktor desteğine de ihtiyacı olabileceğini düşündüm ve psikoloğa götürdüm . Yaşadıkları hiç kolay bir süreç değildi ve doktor depresan kullanmasını önerdi . Tedavi bitene kadarda kullandı . Şimdi iyiki de kullanmış diyorum. İlaç sayesinde daha kolay atlattığına inanıyorum .
Bizim en büyük yardımcımız doktorumuz ve hastane personeliydi. Hepsine minnettarız. İnanılmaz bir özveriyle yardımcı oldular her konuda . Bu konuda biraz şanslıydık galiba. Sinem 17 yaşında tedavi gördüğü için fakülte hastanesinin çocuk bölümünde ilaç aldı. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Bizim en büyük yardımcımız doktorumuz ve hastane personeliydi. Hepsine minnettarız. İnanılmaz bir özveriyle yardımcı oldular her konuda . Bu konuda biraz şanslıydık galiba. Sinem 17 yaşında tedavi gördüğü için fakülte hastanesinin çocuk bölümünde ilaç aldı. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Bu süreci ilk defa bir anne gözüyle dinliyorum, yüreğime dokundun Pınar abla. Pekii kanserle dans ailemize mesajın var mı?
Ben kanserle dans ailesiyle kızımın hastalığı sırasında tanıştım. Onlarla herşeyimi paylaştım . Yeri geldi kimseye anlatamadıklarımı kanserle dansa anlattım . Oradaki insanların beni daha iyi anlayabileceğini gördüm . Desteklerini, moral veren yazılarını, Sinemden iyi haber beklemelerini hiç unutmayacağım. Hiç tanımadığım insanların bana yazdıklarını okurken ağladım. Onlarla dost oldum. Başta Esra ve Ebru olmak üzere, Hakan bey, Ziynet, Sevda , Sema , Özgeciğim sen, Sezer , Nezih ve daha ismini sayamadığım bir sürü insanın hayatımda çok büyük yerleri var. Bilmediğim okadar çok şey varmışki kanser konusunda, hepsini kanserle dansta öğrendim. Bana ve kızıma destek olan kanserle dans aileme sonsuz teşekkürler. Biz bitirdik dans etmeyi ama şimdi dans edenlerin yanındayım ve her zaman olacağım. Kocaman bir ailem var sizleri iyiki tanıdım. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM…
Sevgilerimle
Pınar Çomar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder