21 Temmuz 2013 Pazar

Akciğer Kanserini Önlemek için Mücadele Devam Ediyor --Çeviri: Nil Güngör


Conquest – Yaz 2013
Yazarlar: Sandi Stromberg ve Katrina Burton

Dr. Ellen R. Gritz profesyonel hayatını sigaraya karşı savaşmakla geçirdi. Onun yıllardır birlikte çalıştığı araştırmacılarla beraber gösterdiği bu özveri şimdi meyvelerini vermeye başladı.

Ellen Gritz’in de ortak yazarı olduğu bir araştırmada Uluslararası Akciğer Kanser Araştırmaları Derneği’nin üyesi olan doktorlara uygulanan online bir anket çalışmasının sonuçları sunuluyor.  Amaç hekimlerin tütün kullanımıyla ilgili değerlendirme yaparken veya hastalarına sigarayı bırakma konusunda yardım verirken kullandıkları uygulamaları, algıları ve karşılaştıkları engelleri betimlemekti.

Derneğin 1500 üyesi arasından ankete cevap veren hekimlerin yüzde 90’ı tedavi sırasında sigara içmeye devam etmenin tedavi sonuçlarını etkileyeceği inancına sahip. Ayrıca sigarayı bırakmanın klinik bakımın standart bir parçası olması gerektiği düşüncesine de katılmaktalar.  Ancak doktorların sadece yüzde 39’u bunu düzenli olarak sağlayabildiklerini söyleyebiliyor.

Hekimlerle hastalar arasında kurulacak bu diyalog karşısındaki engellerden biri doktorların hastaların sigarayı bırakma konusunda direnç göstereceği inancına sahip olmaları. Bir diğer engel ise sigarayı bırakırken hastaların ihtiyaç duydukları desteği sağlama konusunda doktorların kendilerini hazırlıksız hissetmeleri. Gritz diyorki:

“Umarım, çeşitli alanlarda çalışan uzmanları biraraya getirerek kanser hastaları arasında tütün kullanımı gibi sağlık açısından olumsuz davranışların daha çok ele alınmasını sağlayacağız ve ilerlememize devam edebileceğiz.”

AKAD (Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği) tütün kullanımıyla ilgili politika ilkeleri yayınladı


Gritz gibi tütüne savaş açanlar için 9 Nisan 2013 çok önemli bir gündü. Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği’nin yıllık toplantısında sunulan politika ilkeleri içinde muayene sırasında kanser hastalarına tütün kullanımıyla ilgili değerlendirme yapılması ve hastalara tütün kullanımını bırakma hizmetlerinin sunulması üzerinde daha çok durulması gerektiği vurgulandı.  

Sadece ABD’de kansere bağlı ölümlerin neredeyse yüzde 30’u, akciğer kanserine bağlı ölümlerin de yüzde 87’si tütün kullanımıyla ilişkilidir.

Gritz şöyle devam ediyor: “Bu ilke beyanı tüm hekimler ve onkoloji uzmanları için büyük önem taşımaktadır. Özellikle, tütünü bırakmanın hastayla beraber sağlık hizmeti sağlayan hekim ve sağlık ekibinin bakış açılarına göre de önem taşıdığını vurgulamaktadır.”

Harekete geçmek için yapılan çağrılar arasında:

  • onkoloji alanındaki klinik denemelerde ve hekim ziyaretleri sırasında hastaların tütün kullanımıyla ilgili bilgilerinin belgelenip değerlendirilmesi,
  • tütün kullanımı ölçümüyle ilgili evrensel standartların geliştirilmesi,
  • tütün kullananlara tütünü bırakmaları için destek hizmetlerinin sunulması, ve
  • tütün kullanımını bırakmaya yönelik program ve araçlarda ortak destek ve fonlamanın sağlanması

yer almaktadır.

“Sigara kullanımının yarattığı riskler ve daha düşük sağkalım oranları konusunda halkın bilinçlenmesi gerekiyor. Sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç değildir,” diyor Gritz. “Kanser tanısı ve tedavisi, aile bireylerine sigarayı bırakmaları ve evde ikinci el dumana maruz kalmayı azaltmak için bir ‘öğrenme anı’ sunuyor.”

Yeni bir bulguya göre sigara içen erkeklerde risk daha yüksek


Sigara içen erkekleri ele alan bir çalışmada düşük bilirubin (kandaki sarımsı bir kimyasal) seviyelerinin akciğer kanserine yakalanmayı ve bu hastalıktan ölme riskini artırdığını gösteriyor. 

Global metabolit düzeyleri üzerine yapılan bir incelemenin yanı sıra sağlıklı kontrol grubuyla erken evre ve geç evre küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastaları arasında yapılan daha ileri bir incelemenin ardından ilk üç metabolit arasında en etkilisinin bilirubin olduğu ortaya çıktı. Bu bulgu, 208233’ü erkek olmak üzere 435985 Tayvanlı kohort üzerine bir doğrulama çalışmasına yol açtı.

MD Anderson’da Epidemiyoloji bölüm başkanı olan ve Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği’nin Nisan ayında gerçekleşen yıllık toplantısında sunulan çalışmanın baş yazarlarından Prof.Dr. Xifeng Wu’nun açıklamasına göre, “Çalışmamız sigara içenler arasında düşük bilirubin düzeyine sahip olan erkeklerin yüksek risk grubu olduğunu göstermektedir. Bu grup, tütün bırakma desteği, düşük dozlu spiral BT (bilgisayarlı tomografi) taraması ve diğer önleyici tedbirlerle hedeflenebilecek bir kitledir.”

Kaynak:

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder