güzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2015 Pazartesi

Daha iyi bir vücuda sahip olmanın 10 yolu

Sürekli aynanın önünde durup mükemmel vücuda sahip olmak için hayal kuranlardan mısınız? Fakat yapabileceğiniz bir çok şey varken neden orada oturup hayal kurmakla yetiniyorsunuz? Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, size daha iyi bir vücuda sahip olmanın 10 yolunu gösteriyor:

VÜCUDUNUZLA TEKRAR İLETİŞİM KURUN: 
Aynanın karşısına geçin ve genel vücut proporsiyonunuzu değerlendirin. (Omuz ve kalça yükseklikleri, kafanızın gövdenizin orta hattında bulunup bulunmadığı gibi detaylar kısaca simetri önemlidir.) Yoga veya germe yaparken vücudunuzun nasıl çalıştığını anlayın. Bu aktiviteler sırasında vücut sıvılarınızı nasıl harekete geçtiğini öğrenin.

EVDE KASLARINIZI ÇALIŞTIRIN: 
Basitçe kendi vücut ağırlığınız ile yaptığınız egzersizler daha iyi bir vücuda sahip olmanızı sağlar. Push-up, squat, karın ve sırt kuvvetlenme gibi egzersizleri evde kolaylıkla yapabilirsiniz. Hafta 2 veya 3 olmak üzere 10-20 tekrar / 3 set olarak egzersizleri yapın.

KARDİO ANTRENMANI YAPMAYI UNUTMAYIN: 
Eğer gerçekten vücudunuzu şekillendirmekte kararlı iseniz egzersiz programınız haftada 3 ila 5 kere, 30-60 dakikalık bir aralıkta orta seviyede aerobik (solunumu hızlandırarak dokulara daha fazla oksijen gitmesini sağlayan) egzersiz içermek zorundadır. Vücudunuzun yeniden şekillenmesi ve esnekliği için egzersizlerin öncesi ve sonrasında germe yapılmalıdır. Joging, yüzme, bisiklet, tenis veya squash gibi aktiviteleri deneyin.

NE YERSEN OSUN: 
Bu cümle oldukça gerçekçidir. Eğer hedefiniz sıkı, fit ve mükemmel görünmekse dürüstçe söylemem gerekirse hergün ağzınıza ne koyduğunuzun farkında olmalısınız. Tabi ki kendinizi kontrol altında tutarken egzersizler sırasında ve günlük yaşantınızda size yeterli seviyede enerji sağlayacak yiyecekleri tüketmeniz gereklidir. Fakat etkisi hızlı geçen, fazla vaatlerde bulunan moda diyetlerden kaçınmanızda fayda var. Vücudunuzun içerden de dışarıdan göründüğü kadar mükemmel olması gereklidir.

KENDİ VÜCUT TİPİNİZE GÖRE KIYAFETLER SEÇİN: 
Genelde vücudumuzu beğenmediğimiz zamanlar, bol, iddiasız, salaş kıyafetler giymeye eğilimliyizdir. Güzel kıyafetler seçmek için kilo verene kadar bekleriz. Fakat neden? Şu an iyi hissetmeniz önemlidir, kendinize vücut ölçülerinize göre etkileyici kıyafetler seçin. Kendinizi yenilenmiş ve motive hissetmek için fit kıyafetler edinin.

VÜCUDUNUZU BİR BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİN: 
Birçoğumuz vücudumuzu bölgesel olarak yargılarız. Bacaklarım çok kalın, dudaklarım çok ince, göğüslerim çok küçük… Bedeninizi sadece negatif gördüğünüz tarafları ile değil bir bütün olarak değerlerin. Vücudunuzun beğendiğiniz kısımlarını ortaya çıkaracak kıyafetler seçin.

POZİTİF OLUN: 
Vücudunuzun nasıl göründüğü daha çok algıya dayanır. Eğer vücudunuzun iyi olmadığını düşünerek yürüyor iseniz vücudunuz ve postürünüz bunu yansıtır. O yüzden her sabah evden bir gülümseme ile ayrılın ve en iyi tavrınızı takının. Duruşunuz ve tavrınız görünüşünüzü belirler. Yürürken ve ayakta dururken kendinize güvenli bir tavır sergileyin. Vücudunuzun bu şekilde daha farklı göründüğünü çok geçmeden fark edeceksiniz.

KENDİNİZİ ŞIMARTIN: 
Eğer vücudunuzu şekle sokmak için hergün antrenman yapmayı başardıysanız, gidin ve kendinize bütün stresinizi ve gerginliğinizi azaltacak bir masaj hediye edin. Eğer masaj konusunda fanatik değilseniz, küvetinizi doldurun ve suyun rahatlatıcı etkisinin tadını çıkarın.

VÜCUDUNUZ TEK VE EMSALSİZ VE TABİÎ Kİ SİZ DE: 
Her insanın başka bir genetik yapı, vücut şekli ve ölçüsü ile doğduğunu hatırlayın. Sizin vücudunuz da benzersiz.

İLERLEMEYİ TAKİP EDİN: 
Bu süre içinde vücudunuzdaki gelişmeleri takip etmenizi öneririm. İlk halinizin fotoğrafını çekin, yağ yüzdenizi, bedeninizi, egzersizleri yapma süre ve sayınızı bir yerlere not edin ve her ay karşılaştırın. Böylelikle doğru yapıp yapmadığınız şeyleri değerlendirme fırsatınız olur.

21 Kasım 2015 Cumartesi

Neşter Değmeden Gençleşmek İstiyorsanız

Yaşlandığınızı en çok ele veren ve biyolojik yaşınıza savaş açmanıza neden olan cildinizi,  yenilemeye ne dersiniz? Üstelik neşter değmeden…

Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Ataman ile neştersiz cilt gençleştirme yöntemlerini konuştuk…

Acaba cildim neden bu kadar yaşlandı sorusunu sık sık sormaya başladıysanız anketimizi yapmanızda fayda var…

• Yetersiz ve dengesiz mi besleniyorum?
• Sigara ve alkol kullanımını sonlandırma zamanım mı geldi?
• Güneşten yararlanmayı abarttım mı?
• Sağlıksız çevre koşullarım mı var?
• Çok mu stres altındayım?
• Hormonlarıma baktırma zamanım geldi mi?
• Bu aralar çok mu ümitsiz, mutsuz ve karamsarım?

Bu sorulardan birkaçına yanıtınız evetse paniğe kapılmayın! Cildinizi şımartma zamanınız gelmiş demektir.

Yaşlanmanın İpuçlarını Merak Ediyorsanız…
Hastalarımızda yaptığımız fiziksel incelemelerde yaşlanmanın ipuçlarını aşağıdaki maddeleri tek tek inceleyerek gözlemlemeye çalışıyoruz.
• İnce ve derin kırışıklıklar görmeye başladıysanız,
• Cildiniz kurumaya başladıysa,
• Cildinizin esnekliğini kaybettiğini düşünüyorsanız,
• Sarkmalar başladıysa,
• Aynaya baktığınızda kahverengi, beyaz ve mor lekeler görüyorsanız,
• Cildinize dokunduğunda kabalaştığını hissediyorsanız,
• Cildinizin parıltısını kaybettiğini ve matlaştığını görüyorsanız; bu soruların tümüne ya da birkaçına yanıtınız evetse cildiniz yaşlanmaya başladığının ipuçlarını vermiş demektir. Hemen paniklemeyin; ancak bir an önce de önleminizi alın. Çünkü yaşlanma cildinizin görüntüsünü olduğu kadar fonksiyonunu da bozar. Yara iyileşmesi zorlaşır. Fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik etkenler, ciltte daha kolay hasar oluşturur. Deri kanserleri yaşlılık döneminde daha sık görülür.

Neşter Değmeden Gençleşmek İstiyorsanız Bu Yöntemleri Deneyin...
Mikrodermabrasyon: Alüminyum oksit, sodyum klorid gibi kristallerin kullanılarak derinin aşındırılması işlemidir. Kırışık, lekeli, matlaşmış üst deri soyulup giderilirken kollajen ve elastik yapımı da uyarılır. Bu yöntem dövme ve yara izi tedavisinde de kullanılır.
• Kimyasal Soyma İşlemi: Alfa hidroksi asitlerinin her uygulamada artan konsantrasyonlarında deriye uygulanıp, peeling (soyma) işleminin gerçekleştirilmesidir. Öncesinde ve sonrasında retinoik asitli kremlerin kullanımı, yöntemin etkinliğini artırır.
• Deri Gençleştirici Lazer Uygulamaları: Çeşitli lazerler kırışıklık, sarkma, leke ve iz tedavisinde kullanılır. Hastanemizde bu amaçla Pulse-dye lazer kullanmaktayız.
• Hormon Tedavisi: Menopoz sonrası estradiol ve estriol içeren kremlerin keratinosit sayısı ve dermal kalınlıkta artış sağladığı saptanmış.
• Dolgu Maddeleri: Son yıllarda yaygınlaşmakla birlikte dolgu maddeleri yaklaşık 100 yıldır kontur düzeltmek, kırışıklık ve skar gidermek, dudak ve yanak büyütmek amacıyla tercih edilir. Hiyaluranik asit gibi maddeler ya da hastanın kendi yağ dokusu, dolgu maddesi olarak kullanılır.
• Botox: Botilinum ekzotoksini kaş ortası çizgileri, alın çizgileri, burundaki tavşan çizgileri başta olmak üzere yüz ve boyun dinamik kırışıklıkları, tedavisinde kolay, hızlı bir yöntem olarak kullanılır. Gençleştirmede kullanılan prosedürler içinde birinci sırayı alır. Bu yöntemler hastanın gereksinimine göre kombine edilir.

Örneğin botox enjeksiyonu ile dinamik kaşların oluşturduğu kırışıklıklar giderildikten sonra lazer ile deri yenilenip, sonrasında kimyasal peeling yapılabilir.

Evde Cilt Gençleştirme Tüyoları
Cildinizi gençleştirmek istiyorsanız; Sütü ekşitip yüzünüze yarım saat uygulayıp durulayın. Kleopatra’nın ekşimiş sütle yaptığı banyonun antiaging etkisi olduğu biliniyor. Ekşimiş sütteki laktik asit bir alfa hidroksi asittir ve cilt gençleştirmedeki etkisi bilinmektedir.

Cildiniz kuruysa; Eczaneden gliserin alıp 20 mililitreye 10 damla limon sıkın. Yüzünüze sürüp bırakın. Gece yatmadan sürün sabaha kadar bekletin. Böylece cildiniz doğal nemini kazanarak koruyacak, daha sağlıklı ve parlak bir görünüme sahip olacaktır.

Yağlı bir cildiniz varsa; Bir kase yoğurt ve bir tatlı kaşığı balı karıştırın. Yüzünüze yarım saat uygulayın. Cildinizde yağlanmaya bağlı aşırı ve istenmeyen parlaklığı doğal haline getirir.

Saçlarınızın Sağlıkla Parlamasını İstiyorsanız...

Kadın güzelliğinin önemli bir parçası olan saçlarınızın, sağlıkla parlayan cildinize eşlik etmesini ister misiniz? O zaman bu yazıyı okumanızda fayda var…

Yaz mevsiminde daha çabuk yıpranan saçlarınızın, nasıl daha sağlıklı bir görünüme kavuşabileceğini Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Burçak Bozdemir Aral’dan öğrendik.

Kadınların yaklaşık % 40’ının yaşamları boyunca en az bir kez saç dökülmesi problemi yaşadıklarını belirten Uzm. Dr. Burçak Bozdemir Aral; ‘Kıl köküne yeterli maddelerin ulaşamaması sonucu saç beslenemez, incelir, kırılgan hale gelir ve dökülmeye başlar. Dışarıdan uygulanan kozmetikler saçın temizlenmesini, kolay taranmasını ve görüntüsünü etkiler. Ancak unutmamak gerekir ki saçın beslenmesi ve büyümesi yalnızca kökü yoluyla olur.’ diye konuştu.

Yaz Mevsiminde Işıldayan Tek Şey Cildiniz Olmasın!

Yaz mevsiminde UV ışınlarına ve güneşe normalden daha uzun süre maruz kalma, deniz ve havuz suyuna sık temas etme gibi nedenlerle saçlarınız kurur ve yapısı bozulur. Saç kuruluğunu azaltan bakım ürünleri kullanmak ve saçı yıpratan bu etkilerden uzaklaşmak hasarı azaltmakta önemli role sahiptir. Saçınızın yapısını sağlamlaştırmak ve dökülmeleri azaltmak istiyorsanız;

Yaz mevsiminde daha çabuk yıpranan saçlarınızın, nasıl daha sağlıklı bir görünüme kavuşabilir.

• Saçlı deri tipinize uygun ürünler kullanın.

• Saçınızı aşırı taramayın, sıkı toka ve bandajlar kullanmayın.

• Saç derinize uygun boyaları kullanın.

• Deniz ve havuz suyunun zararlarından korunmak için mutlaka saçınızı deniz veya havuza girdikten sonra yıkayın.

• Uv ışınlarına gereğinden fazla maruz kalmayın. Güneş ışınlarında bulunan UV ışınları saçın mat ve kaba görünmesine neden olur. Saç elastik yapısını kaybederek daha kırılgan hale geldiğinden taramak ve şekil vermek zorlaşır, sık sık kırılır.

• Dermatoloğunuza başvurun ve hekiminizin yönlendirmesiyle saçınızın ihtiyaç duyduğu vitaminleri içeren ilaçları kullanın. Bu vitaminleri uygun olan miktarda besinlerle almak zor olduğundan ve dışarıdan uygulanan kozmetikler saçın beslenmesini etkilemediğinden, ağızdan kullanılan bu ilaçlarla saçın ihtiyaç duyduğu destek sağlanmış olur.

20 Kasım 2015 Cuma

Daha iyi bir vücuda sahip olmanın 10 yolu

Sürekli aynanın önünde durup mükemmel vücuda sahip olmak için hayal kuranlardan mısınız? Fakat yapabileceğiniz bir çok şey varken neden orada oturup hayal kurmakla yetiniyorsunuz? Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, size daha iyi bir vücuda sahip olmanın 10 yolunu gösteriyor:

VÜCUDUNUZLA TEKRAR İLETİŞİM KURUN: 
Aynanın karşısına geçin ve genel vücut proporsiyonunuzu değerlendirin. (Omuz ve kalça yükseklikleri, kafanızın gövdenizin orta hattında bulunup bulunmadığı gibi detaylar kısaca simetri önemlidir.) Yoga veya germe yaparken vücudunuzun nasıl çalıştığını anlayın. Bu aktiviteler sırasında vücut sıvılarınızı nasıl harekete geçtiğini öğrenin.

EVDE KASLARINIZI ÇALIŞTIRIN: 
Basitçe kendi vücut ağırlığınız ile yaptığınız egzersizler daha iyi bir vücuda sahip olmanızı sağlar. Push-up, squat, karın ve sırt kuvvetlenme gibi egzersizleri evde kolaylıkla yapabilirsiniz. Hafta 2 veya 3 olmak üzere 10-20 tekrar / 3 set olarak egzersizleri yapın.

KARDİO ANTRENMANI YAPMAYI UNUTMAYIN: 
Eğer gerçekten vücudunuzu şekillendirmekte kararlı iseniz egzersiz programınız haftada 3 ila 5 kere, 30-60 dakikalık bir aralıkta orta seviyede aerobik (solunumu hızlandırarak dokulara daha fazla oksijen gitmesini sağlayan) egzersiz içermek zorundadır. Vücudunuzun yeniden şekillenmesi ve esnekliği için egzersizlerin öncesi ve sonrasında germe yapılmalıdır. Joging, yüzme, bisiklet, tenis veya squash gibi aktiviteleri deneyin.

NE YERSEN OSUN: 
Bu cümle oldukça gerçekçidir. Eğer hedefiniz sıkı, fit ve mükemmel görünmekse dürüstçe söylemem gerekirse hergün ağzınıza ne koyduğunuzun farkında olmalısınız. Tabi ki kendinizi kontrol altında tutarken egzersizler sırasında ve günlük yaşantınızda size yeterli seviyede enerji sağlayacak yiyecekleri tüketmeniz gereklidir. Fakat etkisi hızlı geçen, fazla vaatlerde bulunan moda diyetlerden kaçınmanızda fayda var. Vücudunuzun içerden de dışarıdan göründüğü kadar mükemmel olması gereklidir.

KENDİ VÜCUT TİPİNİZE GÖRE KIYAFETLER SEÇİN: 
Genelde vücudumuzu beğenmediğimiz zamanlar, bol, iddiasız, salaş kıyafetler giymeye eğilimliyizdir. Güzel kıyafetler seçmek için kilo verene kadar bekleriz. Fakat neden? Şu an iyi hissetmeniz önemlidir, kendinize vücut ölçülerinize göre etkileyici kıyafetler seçin. Kendinizi yenilenmiş ve motive hissetmek için fit kıyafetler edinin.

VÜCUDUNUZU BİR BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİN: 
Birçoğumuz vücudumuzu bölgesel olarak yargılarız. Bacaklarım çok kalın, dudaklarım çok ince, göğüslerim çok küçük… Bedeninizi sadece negatif gördüğünüz tarafları ile değil bir bütün olarak değerlerin. Vücudunuzun beğendiğiniz kısımlarını ortaya çıkaracak kıyafetler seçin.

POZİTİF OLUN: 
Vücudunuzun nasıl göründüğü daha çok algıya dayanır. Eğer vücudunuzun iyi olmadığını düşünerek yürüyor iseniz vücudunuz ve postürünüz bunu yansıtır. O yüzden her sabah evden bir gülümseme ile ayrılın ve en iyi tavrınızı takının. Duruşunuz ve tavrınız görünüşünüzü belirler. Yürürken ve ayakta dururken kendinize güvenli bir tavır sergileyin. Vücudunuzun bu şekilde daha farklı göründüğünü çok geçmeden fark edeceksiniz.

KENDİNİZİ ŞIMARTIN: 
Eğer vücudunuzu şekle sokmak için hergün antrenman yapmayı başardıysanız, gidin ve kendinize bütün stresinizi ve gerginliğinizi azaltacak bir masaj hediye edin. Eğer masaj konusunda fanatik değilseniz, küvetinizi doldurun ve suyun rahatlatıcı etkisinin tadını çıkarın.

VÜCUDUNUZ TEK VE EMSALSİZ VE TABİÎ Kİ SİZ DE: 
Her insanın başka bir genetik yapı, vücut şekli ve ölçüsü ile doğduğunu hatırlayın. Sizin vücudunuz da benzersiz.

İLERLEMEYİ TAKİP EDİN: 
Bu süre içinde vücudunuzdaki gelişmeleri takip etmenizi öneririm. İlk halinizin fotoğrafını çekin, yağ yüzdenizi, bedeninizi, egzersizleri yapma süre ve sayınızı bir yerlere not edin ve her ay karşılaştırın. Böylelikle doğru yapıp yapmadığınız şeyleri değerlendirme fırsatınız olur.

19 Kasım 2015 Perşembe

Gençlik iksiri kulağınızda saklı

Yılların ilerlemesiyle cildinizin eski formunu kaybetmesi yüzde kırışıklığı ve çatlamayı getiriyor. Gelişen teknolojiyle kulağınızın arkasından alınan fibroblast hücreleriyle artık daha genç görünmek mümkün. 

Esteworld Plastik Cerrahi Hastaneleri’nden Uzm. Dr. Eylem Acar, FDA onaylı ‘Fibrocell’ teknolojisiyle çoğaltılan fibroblastın yüzünüzde ihtiyaç duyulan bölgelere nakledilerek daha genç bir cilde kavuşabileceğinizi söyledi.

Kulağınızın arkasında cildinizin kaybettiği ışıltıyı sağlayan dokuların bulunduğunu biliyor muydunuz? Güneş görmeyen ve dolayısıyla güneşin zararlı etkilerinden korunmuş olan bu özel bölgeden alınan dokular, zamana yenik düşen cildinizin yeniden ışıldamasını sağlıyor.

Esteworld Plastik Cerrahi Hastaneleri’nden Dermatolog Uzm. Dr. Eylem Acar, gelişen teknolojinin kendi hücrelerinizle gençleşmeyi ve güzelleşmeyi mümkün kıldığını söyledi. Kulak arkasında bulunan fibroblast hücrelerinin aslında gençlik iksiri değerinde olduğunu anlatan Eylem Acar, fibroblastın laboratuvarda “Fibrocell” teknolojisiyle çoğaltılarak başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede yüzdeki kırışıklıkların ve çatlakların giderilmesi, derin olukların tedavisi, dudakların biçimlendirilmesi ve akne tedavilerinde dolgu maddesi olarak kullanıldığını açıkladı.

Serum şeklinde enjekte ediliyor
Tıp dünyasında büyük yankı uyandıran bu tedavinin klinikte kulak arkası ya da kol içi gibi güneş görmeyen ve kanlanması zengin olan bölgeden 3 mm çapında alınan bir parça ile başladığını anlatan Uzm. Dr. Eylem Acar, “Aynı zamanda kişiden kan alınıyor. Laboratuvara gönderilen kan ve dokunun hücre üretimi yapılıyor. Dört hafta sonra ilk elde edilen hücre kültürü serum şeklinde kişiye enjekte ediliyor. Üç hafta aralıklarla 3 seans uygulama yapılıyor” dedi.

6 haftada hissedilir değişiklik
Uzm. Dr. Eylem Acar
Kiyişe enjekte edilen hücrelerin kollajen sentezleyerek derinin yeniden yapılandırılmasını sağladığını dile getiren Uzm. Dr. Eylem Acar, işlemin ardından değerlendirmenin 6 ayda yapılabileceğini ifade etti. Eylem Acar, ilk enjeksiyon ile mekanik bir doluluk hissedildiğini ve daha sonra çökme olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Üç hafta arayla 2-3 tekrar yapılır. Gözle görülür değişikliklerden önce hissedilir değişiklikler kollajen senteziyle belirginleşmeye başlar. Bu değişiklikler 6-8 haftada bir görülür. Tedavinin ardından 12-24 ay boyunca kademeli olarak düzelme sağlanır. Bu düzelme uzun sürelidir ve bazı araştırmalarda dağılmadan 4-5 yıl boyunca sürdüğü belirtiliyor.”

Fibroblastın etkisi
Uzm. Dr. Eylem Acar, kişinin yaşlandıkça derinin dermis katmanında bulunan hücre sayısının azaldığını hatırlatarak, bu nedenle derinin destek elamanları arasında bulunan elastin ve kollajen liflerin kalitesinin bozulduğunu ifade etti. Kalitesi düşen derinin nemi içerisinde tutamadığını kaydeden Eylem Acar, şunları söyledi: “Cilt, dışarıdan ne kadar nem takviyesi yapılsa da gençlik çağındaki parlaklığı ve canlılığı kazanamaz. Bu yöntemle cilt, hücre sayısı yönünden zenginleştirilir. Hücresel aktiviteler sonucu elastin ve kollajen seviyesi yükselir nem dengesi düzelir. Böylece gençlik çağındaki parlak, sıkı ve pürüzsüz cilt yapısına kavuşulur.”

Doğum Sonrası Egzersizleri

Hamilelik sırasında her anne adayı muhakkak az veya çok kilo alır. Doğumdan sonra kilo vermek için dengeli beslenmek çok önemlidir. Bununla birlikte doğru egzersiz, hem kilo verilmesine yardımcı olacak hem de gebelik sırasında bozulan vücut şeklinin düzelmesini sağlayacaktır. 

Anne olan kadınların eski formlarına sağlıklı bir şekilde geri dönmeleri için Özel Çamlıca Medicana Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. A. Can Şener, Doğum sonrası doğru egzersiz hareketleri hakkında bilgi verdi.

KALÇALAR İÇİN EGZERSİZLER
• Sırtüstü yatarak, tabanlarınız yere değecek şekilde dizlerinizi bükün ve aralayın. Baseni yerden yukarı doğru kaldırarak kalça kaslarınızı sıkıştırın, bu pozisyon 8-10 saniye kadar kalın.
• Dört ayak pozisyonunda bacaklardan biri gergin olarak kaldırın. Bacağı dizden bükün. Hareketi bacak değiştirerek tekrarlayın.
• Bacaklarınızı öne doğru uzatarak yere oturun. Avuçlar yere değecek şekilde kollarınız yanlara açın. Sağ kolunuzda kuvvet alarak sol kalçanızı yerden kaldırıp öne doğru ilerlemeye çalışın. Hareketi diğer kolunuzun üzerinde deneyin.
• Tüm hareketler kalça kasları sıkıştırılarak yapılmalıdır.

• BACAKLAR İÇİN EGZERSİZLER
• Ellerinizi duvara dayayarak ayakta durun değiştirerek tekrarlayın.
• Bir ayağınızın topuğunu kaldırarak diğer ayağınızı gergin bir şekilde yana uzatın. Hareketi ayak değiştirerek tekrarlayın.
• Bir önceki egzersizin zıplayarak uygulanması etkilidir.
• Bir önceki pozisyonu bozmadan ayağınızı gergin tutarak içeri doğru sallayın.

• BEL ÇEVRESİ İÇİN EGZERSİZ
• Ayakta durarak bacaklarınızı iki yana açın. Ellerinizi belinize koyarak vücudunuzun üst kısmını yanlara doğru esnetin.
• Ayakta durarak bacaklarınızı iki yana açın. Kollarınızı dirsekten kırarak göğüs hizasında birleştirin. Bu pozisyonda bedeninizi sağa ve sola çevirin.

• GÖĞÜS KASLARI İÇİN EGZERSİZLER
• Bu egzersizler hamilelikte ve süt verme dönemlerinde göğüslerinizin sarkmasını önlemektedir.
• Bağdaş kurarak oturun. Avuç içleri yukarı bakacak şekilde kollarınız iki yana açın ve gergin olarak geriye doğru esnetin.
• Aynı pozisyonda kolları yukarı doğru uzatın. Gergin bir şekilde geriye doğru esnetin.
• Ayakta durarak bacaklarınızı iki yana açın. Yumruklarınızı sıkıp kollarınızı öne doğru çapraz uzatın. Kollarınızı değiştirip harekete devam edin.
• Bağdaş kurarak oturun. Kollarınızı dirsekten yukarı doğru bükün. Geriye doğru esnetin.

3 Ocak 2015 Cumartesi

5 günlük tüm vücut yenileme planı

Vücudunuz bütün enerjisini kaybetmiş gibi mi hissediyorsunuz? 5 günlük planım, sizi en çok rahatsız eden 5 bölgeyi yenileyecek, böylece eski enerjinize kavuşacaksınız. Bitkin mi hissediyorsunuz? Yalnız değilsiniz.Çoğumuz, yaşlandıkça duyularımız, dış görünüşümüz, enerjimiz, cinsel dürtülerimiz ve hatta zihnimiz gibi birçok cepheden aniden saldırıya uğramış gibi hissederiz. Amerika’da, ülke çapında yapılan anketlerden yola çıkarak en çok ihtiyacınız olan 5 yoldan vücudunuzu eski enerjisine kavuşturacak 5 günlük bir plan hazırladım.

1. GÜN: Duyularınızı geliştirin

Dokunma duyunuzu geliştirin
Elinizdeki dokunma duyusunu test etmek için kollarınızı aşağı doğru tutun ve el bileklerinizi birbirine bastırarak 10 saniye tutun. Başparmak, işaret parmağı ya da orta parmağınızda uyuşma veya karıncalanma hissederseniz bu sinir sıkışması olduğu anlamına gelir. Sinirlerinizdeki duyuyu korumak ve güçlendirmek için her gün 100 mikrogram B12 vitamini alın. Özellikle vejetaryenler bu eksikliğe daha yatkındırlar. Takviyeyi dilinizin altına yerleştirmeyi deneyebilirsiniz çünkü yutulduğunda birçok kişide emilimi düşüktür.

Koku alma duyunuzu geliştirin
Koklama duyunuzu test etmek için bir alkollü mendil kutusu alın ve göbek deliği hizanızda açın. Nefes alın ve kokusunu algılayıp algılayamadığınıza bakın. Sonra mendili burnunuza yaklaştırmaya başlayın ve koklamaya devam edin. Mendilin kokusunu, burnunuzdan 20-30 cm uzaklıkta, aşağı yukarı göğüs hizasındayken alıyorsanız, bu normal. Ancak kokuyu burnunuzdan 12 cm uzaktayken hala algılayamıyorsanız, bu koku alma duyusu kaybı olduğunu gösterir. Koku alma duyunuzda azalma varsa günlük 600 mg alfa lipoik asit kapsülü alarak koku alma sinirini uyarın. Beynin Alzheimer’dan ilk etkilenen bölümlerinden biri, koku alma duyunuzdan sorumlu olan bölgedir.

Tat alma duyunuzu geliştirin
Tat alma duyunuzu test etmek için 1 gram çinko sülfatla (vitamin satılan mağazalarda bulabilirsiniz) 1 litre saf suyu karıştırın. Ağzınızda çalkalayın ve yutmadan önce 10 saniye ağzınızda tutun. Metalik bir tat almıyorsanız bu bir sorun olduğunu gösterir. Tat alma duyusu eksikliği yaşıyorsanız günde 15 mg çinko takviyesi alın. 2-3 haftada tat alma duyunuz geri gelmelidir. Gelmezse, doktorunuza danışın.
2. GÜN: Cildinizi canlandırın
Cildiniz yaşlandıkça sadece kırışıklıklar belirmez, aynı zamanda gençlikten gelen taze ve canlı görüntünün yerini matlık ve kuruluk alır. Birlikte kullanıldığında, tarçın ve Hint cevizi (küçük Hindistan cevizi) ince çizgileri yumuşatabilir ve cildinizin parlamasına yardımcı olabilir. Hint cevizi, melanosit denilen pigment hücrelerini etkisiz hale getirerek yaşlılık lekelerini azaltır. Tarçın ise ince çizgileri ve küçük kırışıklıkları doldurarak cildi dolgunlaştırmaya yardımcı olur.

Hint cevizi ve tarçından yüz ve vücut şampuanı
Bu düşük maliyetli ve cildi tazeleyici şampuanı hazırlamak için 6 çay kaşığı toz tarçın ve Hint cevizini kahve makinenizin filtresinden geçirin. Karışımı doğrudan ılık suyla dolu küvete dökün ve içine girin. Yüz veya vücut kürü olarak kullanmak içinse her gün, karışım soğuduktan sonra 10 dakika cildinizde bekletebilirsiniz.
3. GÜN: Cinsel yaşamınızı harekete geçirin
Cinsel dürtülerin azalması, özellikle günün sonunda moda girmek için fazla yorgun olan kadınların ortak şikayetidir. Cinsel yaşamınızı hareketlendirmek için afrodizyak etkisi göstererek sizi ateşlendirebilen ama aynı zamanda da ateşinizi söndürebilen yiyecekleri keşfetmelisiniz.

Cinsel yaşamınızı olumsuz etkileyen yiyecekler
Soya fasulyesi: Edamame denilen haşlanmış ve tuzlanmış taze soya fasulyesi gibi soya yemekleri, testosteron ve östrojen arasındaki dengeyi bozan fito östrojen içerir. Günde 25 gramdan fazla soya tüketimi önerilmiyor.
- 2 fincan soya fasulyesi = 25 gram izoflavon
- 12 fincan soya sütü = 25 gram izoflavon

Kahve: Fazla kahve tüketimi, kortizol gibi stres hormonlarını aniden artırarak sizi ‘savaş ya da kaç’ moduna sokar ve rahatlamayı zorlaştırarak libidonuzu düşürür. Partnerinizle samimileşmeden önce kahve tüketmeyin. Kahve libidoyu düşürse de, koruyucu ve hastalıklarla savaşıcı bazı özellikleri vardır.

Lahana turşusu: 70 gram lahana turşusu neredeyse 1000 mg tuz içerir ve bu oran günlük tavsiye edilen miktarın yüzde 40’ına tekabül eder. Aşırı tuz tüketimi, hipertansiyona neden olarak damarları daraltır ve libidoyu düşürür. Lahana turşusu yemeden önce suyla durulayarak fazla tuzun atılmasını sağlayın.
Cinsel yaşamınızı olumlu etkileyen yiyecekler

Armut: Bu meyve, seks hormonlarının oluşumunu harekete geçiren bir mineral olan bor içerir.
Karpuz: Sitrülin amino asidi bakımından zengin olan karpuz genital bölgelere kan akışını artırır.
Sarımsak: Bu keskin otsu bitki, cinsel organlara kan akışını hızlandıran alisin amino asidi içerir.
4. GÜN: Hareketlerinizi kolaylaştırın
Yaşınız ilerledikçe eklemlerinizdeki kıkırdak ve kayganlık azalır ve sürtünme artar. Bu da, enflamasyona neden olarak yalnızca ağrı ve huzursuzluk hissini alevlendirmekle kalmaz aynı zamanda hasara da neden olabilir. Bunun meydana geldiği yer genellikle dizlerinizdir.

1. Rahatlatın
Eklem ağrısını hafifletmek için sızlayan yere dağ tütünü (arnika) içeren jel sürün. Sonra, eklemin etrafını elastik bir bandajla, ekleme esneklik kazandırması için çapraz hareketlerle (8 rakamı çizer gibi) sarın. Çok sıkı sarmamaya dikkat edin. Bu uygulama enflamasyonu azaltır ve kol, omuz, ayak gibi vücudun her kısmına uygulanabilir.

2. Sağlamlaştırın
Merdiven egzersizi
Problemli dizdeki kasları sağlamlaştırmak için bu basamak egzersizini uygulayın. Problemli olan bacakla merdivene adım atın. Yavaşça geri gidin ve topuğunuzu hafifçe vurun. Tekrarlayın. 3 dakika boyunca devam edin. Çömelme egzersizi Dizlerinizi kuvvetlendirmenin bir başka yolu... Bir bacağınızı yukarı ve dışarı doğru kaldırın. Diğer bacak üzerine çömelin. Bu hareket dizlerinizi kuvvetlendirmeye yardımcı olur.

5. GÜN: Hafızanızı kuvvetlendirin
Beyninizi canlandırmak için bu yiyecekleri deneyin.

- Kırmızı soğan, sağlıklı beyin fonksiyonlarına katkıda bulunan bir fito kimyasal olan kersetin içerir.
- Patlıcan, beyin hücre zarlarındaki lipid ve yağları koruyan nasunin denilen antioksidan madde içerir.
- Biberiye, Alzheimer hastalığını önleyen sinir koruyucu özelliklere sahip karnozik asit içerir.
- Ispanak, Alzheimer’a karşı koruyan besin maddesi; folik asit bakımından zengindir.
- Tam tahıllı makarna, hafızayı kuvvetlendiren bir B vitamini olan tiamin bakımından oldukça zengindir.
- Yer fıstığı, genel beyin fonksiyonlarına destek olan bir diğer B vitamini olan kolin içerir.

Sürekli olarak az uyumanın sağlığa zararları nelerdir?
Başlıca bazı istisnalar dışında uyku, sekse pek benzemez. İple çektiğiniz ve zamanı geldiğinde harika hissetmenize neden olan bir şey olduğu doğru. En önemlisi de şu ki, uyku, patronunuza benzer. Rahatsız edilmediğinde daha makbul olur. Yetersiz uyku dikkat dağınıklığına, daha yorgun olmanıza, daha çok yemenize neden olur ve kaza risklerini artırır.
Ayrıca, yorgun olmak kendinizi yaşlandıran seçimler yapma riskinizi artırır (yorgun olduğunuzda somon füme hazırlamaktansa duble çizburger söylemek daha kolayınıza gelir).
Eğer uyku apnesi sorununuz varsa, 8 saat uyumak bile yetmeyebilir çünkü uyku ne kadar çok bölünürse ihtiyacınız olan yenileyici REM uykusu ve yavaş dalga uykusunu yeteri kadar alamazsınız.

Uyku hapları, TV bağımlısı nöronları durdurarak kısa vadede işe yaradığı için iyi bir fikir gibi görünse de bağımlılık yapıcı özelliği olduğu için uzun vadede zararlı etkileri görülebilir.
Yoğurdun bağışıklık sisteminize faydası nedir?
Pastörize edilmemiş yoğurt, sütün yoğurda dönüşmesini sağlayan laktobasil isimli sağlıklı bakteriler içerir. Aynı zamanda mantar kaynaklı enfeksiyonlarla savaşması da yoğurdun faydalarından bir diğeri. Vücudunuzda gelişmemesi gereken mantarın büyümesini engeller. Eğer yoğurt sevmiyorsanız, laktobasili kapsül olarak tüketebilirsiniz. Günde iki kere 20 miligram alınabilir
Kaynak: Posta.com

Botoks zararlı mı degil mi

Yüzdeki kırışıklıkların engellenmesi için yapılan botoks ve dolgu uygulamalarının risk taşıdığına ilişkin haberlere ilişkin olarak, “geçici etkiye sahip botoksla ilgili yıllar sonra rastlanılan bir olumsuzluğun veya zararın bilimsel olarak ortaya konulmadığını” ifade etti.

Dernek, son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan botoks ve dolgu maddeleri hakkında çıkan haberler üzerine yazılı açıklama yaptı.

Haberlerin, Times gazetesinden tercüme edilerek yapıldığı belirtilen açıklamada, “Ülkemizde çıkan haber, farklı tercümelerle ifade edildiği için kamuoyu ve hastalar açısından yanlış algılamalara yol açmaktadır” görüşü savunuldu. Botoksun, yıllardır hem tedavi hem de estetik amaçla tıpta kullanıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Botoks, geçici etkiye sahiptir, bugüne kadar uygulamalarla ilgili yıllar sonra rastlanılan bir olumsuzluk veya zarar bilimsel olarak ortaya konulmamıştır. Uzman uygulamalarıyla güvenle kullanılabilir. Kalıcı dolgu maddelerinin kullanımı, yıllar öncesinden terk edilmiştir. Kalıcı dolgu maddelerinin kontrolü güç olduğu kadar uzun sürelerde çeşitli problemler içermektedir ve tümüyle geriye alınmaları mümkün değildir. Orijinal yazıda bahsedilen sorunlar bu maddeleri içermektedir. Derneğimiz de bu maddelerin kullanılmasını önermemektedir. Güvenilirliği bilinen, bilimsel çalışmalarla kullanımı ispatlanmış geçici dolgu maddeleri güvenle Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanları tarafından kullanılmaktadır.”


Kullanılan ilaçlar kadar bunları kimin uygulandığının önemine işaret edilen açıklamada, “Hastalar, yüze yapılan tüm uygulamaların birer ciddi tıbbi işlem olduğunu unutmamalı, plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanları ve dermatoloji uzmanlarına güvenmelidir. Hastaların, bu branşlar dışında uygulama yaptırmamaları, oluşabilecek sorunların veya olumsuzlukların önüne geçilmesi için en önemli basamaktır” ifadelerine yer verildi.

"BOTOKS ENFEKSİYONA SEBEP OLUYOR"
Haberde görüşlerine yer verilen Plastik cerrahi uzmanı Barry Jones'un “Kalıcı dolgular uzun vadede vücuda zarar veriyor. Enfeksiyonlara sebep oluyor ve kişiyi rahatsız ediyor. Eğer bu dolguları çıkartmak için bıçak altına yatarsanız durumu iyileştiremezsiniz. Aksine, sağlığınızı daha da kötüleştirirsiniz. Bu soruna ne yazık ki henüz bir cevap yok” şeklindeki açıklamasına da yer veriliyor

Kaynak: Hüriyet.com

2 Aralık 2014 Salı

Mucize Bakım Önerileri

Eskiler için cilt ve vücut temizliği sadece, üzerinden buharlar yükselen sıcak bir banyoyu akla getiriyordu ancak günümüzde sadece sabun veya şampuan yeterli değil.Duş köpüğünden, nemlendiriciye, bakım setlerinden maskelere kadar çok çeşitli temizlik- bakım ürünleri, sağlıklı ve genç kalmak isteyenlere sayısız alternatifler sunuluyor.Günün yorgunluğunu üstünüzden atmak ve şehrin üzerinize sinen tozundan, kokusundan bir an önce kurtulmak için ılık bir duştan daha iyi ne olabilir.
Ama unutmayın, market raflarından, parfümeri reyonlarından öylesine seçip sepete attığınız ve renkli ambalajını beğenip satın aldığınız bir cilt kremi, yada maske ile  cildinizin , saç larınızın ve vücudunuzun tüm kirlerinden arındığını, cildinizin bakımını yaptığınızı zannederken, daha da sağlıksız bir görüntü elde edebilirsiniz.

Günümüz insanı kişisel temizliğine ve günlük bakımına her zamankinden daha fazla özen gösteriyor. Kuşkusuz aynaya baktığınız da  yüzünüzü canlı ve sağlıklı görmek istersiniz. Ayrıca cilt sağlığı gençlik ve güzellik gibi faktörlerin kaşınızdaki kişilerde olumlu izlenim bıraktığını bilirsiniz. Her ne kadar günümüzün yaşam temposu giderek yoğunlaşsa bile kendinize zaman ayırmaya çalışın.Bu moralinizi yükseltecektir. Size yönelik günlük, haftalık ve aylık yoğun bakım öneri programı hazırladım.

GÜNLÜK BAKIM PROGRAMI 
Sabah: Yataktan kalktıktan sonra açık pencere önünde derin nefes alıp verin.Güne bol oksijen depolayarak başlayın ( 30 saniye )
Kan dolaşımını hızlandırmak  ve vücut yüzeyinde biriken ölü hücreleri atmak için banyoda vücudunuza orta sertlikte bir fırçayla masaj yapın ( 3 dakika )
Ardından yapacağınız ılık duşta kullanacağınız vücut şampuanı, hem kaslarınızı yumuşatır hem de istenmeyen vücut kokularını giderirsiniz.

Duştan sonra vücudunuzu iyice kurulayın ve vücut sütü, yağı ile masaj yapın.Böylece vücudunuz nemlenecek ve yumuşak olacaktır.Ardından koltuk altlarınıza deodorant sürünüz ( 5 dakika ) Yüz boyun ve dekoltenizi cildinize uygun  bir tonik ile temizleyip gözeneklerinizi sıkıştırın.Cilt tipinize uygun  bir nemlendiriciyi yine yüz,boyun ve dekoltenize hafif masaj yaparak sürün ( 5 dakika )
Fondöten , allık, ruj ve rimelden oluşan hafif bir makyaj yapın.Saçlarınızı çok sert olmayan bir fırça ile fırçalayın.( 5 dakika )

Öğlen: Alın,burun,ve çene bölgesinde oluşan parlaklığı gidermek için pudranızı ve rujunuzu tazeleyin.

Akşam:Günün yorgunluğunu sıcak banyo yada bir duş ile atınız ( 15 dakika ) Önce göz makyajınızı uygun bir ürünle temizleyin.Sonra cilt tipinize göre yağlı ise köpük kuru ise içeriğinde süt bulunan temizleyicileri tercih edin.Ardından bol su ile durulayın.Tonikle sildikten sonra besleyici ve nemlendiren bir gece kremi sürün.Parmak uçlarınızla hafif masaj yaparak kremi cildinize yüz, boyun, dekolteye kadar yedirin.

HAFTALIK BAKIM PROGRAMI
Pazartesi: İstatistiklere göre haftanın en keyifsiz günü olduğu saptanmıştır,ama pazartesi gününe cilt bakımıyla başlarsanız bütün haftayı keyifle geçirebilirsiniz.Bu bakımı bir güzellik merkezinde profesyonel cilt bakım uzmanına yaptırabilir veya kendiniz evde haftalık bakımınızı yapabilirsiniz.Evde, önce cilt yapısına uygun temizleme sütü veya köpükle yüz temizlenir.Gözenekleri açıcı buhar banyosu yapılır.Bu , elektrikli bir buhar banyosu ya da yüzü, sıcak su dolu bir kaba ( baş  bir havlu ile örtülerek ) tutarak yapılır.Daha sonra yine cilde uygun bir maske seçilerek yüz, boyun ve dekolteye sürülür, gözleri dinlendirmek için ılık suyla nemlendirilmiş pamukla kapatılır 20-25 dakika bekleme süresinden sonra maske ılık suyla  temizlenip bir tonikle nemlendirip, kuruduktan sonra besleyici bir krem sürülür.Bu işlem haftada bir kez olmak üzere tekrarlanabilir.

Salı:Özellikle işi sürekli masa başında olanlar için vücudun tüm bölgelerine aromatik yağlarla 45 dakika süren bir masaj uygulanarak kan dolaşımı düzenlenir ve kaslar gevşetilir  ve son derece rahatlarsınız.

Çarşamba: El ve Ayak bakımı manikür, pedikür.

Perşembe: Spor. Bir spor merkezinde veya 1 saat tempolu yürüyüş yaparak vücudunuza dinçlik kazandırırsınız.

Cuma: Sauna veya Hamam günü yapabilirsiniz

Cumartesi: Saç bakımı bir salonda veya evde ( 2 çorba  kaşığı tatlı badem yağı veya zeytin yağ,1 yumurta sarısı,1 çorba kaşığı limon suyu ) hepsini birlikte karıştırın tüm saçlarınıza yedirin parmak uçlarınızla masaj şeklinde firiksiyon yapın sonra tarakla tarayın ardından başınıza bone geçirin üzerine sıcak havlu dolayın 1-2 saat bekleyin.
Bekleme süresinden sonra saçlarınızı yıkayın en son durulama suyuna 1 çorba kaşığı elma sirkesi ilave edin saçlarınızı çalkalayın.Bu karışım saçlarınızı besler,saç dökülmelerine iyi gelir ve saçlar parlaklık kazanır. Haftada 1 kez tekrarlanabilir.

Pazar:Tatil zamanı,Bitkisel yağ ve köpüklerle hazırlanmış bir küvette sıcak suda vücut dinlendirilir.Daha sonra vücut, nemlendirici losyonları ile ovulup uzanarak ya da ayakları baş yüksekliğinde yukarı uzatarak ve sevdiğiniz müzik eşliğinde 1 saat dinlenilir, hafta başına dinlenmiş güzel bir başlangıç yaparsınız.

AYLIK YOĞUN BAKIMLAR
Profesyonel uzmanın  size yönelik ön gördüğü yoğun bakımlardan birini aylık olmak üzere yaptırmanızda fayda vardır.Çünkü mevsim geçişlerinde cildimizi mevsime göre hazırlarsak cildimizle problem yaşamayız ( Komedon,Akne, kuruluk, erken yaşlanma kırışma gibi oluşumlara ) önlem almakla birlikte, uzmanın verdiği ev tavsiyeleriyle birlikte cildimizin sağlığını, güzelliğini sürdürmüş oluruz.

BİO HEATING MASK :Her cilt tipine ve her yaş grubuna kişiye özel uygulanır.Cilt fonksiyonlarını hızlı şekilde tazeleyip, yenileyip ve gençleştirme özelliğine sahiptir.

VİTAMİN A KÜRÜ:Enes Bio Cosmetic’ın yüksek dozajlı Vitamin Serum ileri yaş Akneleri için geliştirilmiş Retinol içeriği, kırışık açıcı, rejenere edici, nem verici, nasırlaşmayı önleyici yoğun bakım.

HYDRO LOTİON AKNE KÜRÜ:”Oleanol Acit,etken madde ciltte antibiyotik etkisi yaratarak aşırı yağ üretimini düzenliyor sivilce oluşumu önleyeci yoğun kür.

BİYOLOJİK CİLT SOYMA KÜRÜ:Akne iz ve lekeleri, pigment ve güneş lekeleri,ince kırışıkları açan bitkisel kür  programı.

MESO - MYO – PORATASYON ( ORGANİK BOTOX SİSTEMİ ) iğne ve neştersiz “Arigeline “ etken madde Instante Lift  serum cilde nüfuz etmesiyle, mimik çizgileri, gevşemeleri toparlayan yoğun kür.

Sizlere önerdiğim programlardan yararlanmanız dileği  ile,
Sevgiyle kalın!!
Int. Dipl. Kozmetisyen
Nesrin SÜRER

29 Kasım 2014 Cumartesi

Selulit Tedavisi Ve Bitkisel Çözümler

Selülit, hanımların en büyük estetik sıkıntılarından biridir. Dolaşım bozukluğu ile beraber, yağlı beslenme ve hareketsizlik, selülit oluşumunu tetikler. Üst bacak ve baldırlarda sık rastlanan selülitin çeşitli fizyolojik sebepleri olabileceği gibi, genetik yatkınlık da önem arz etmektedir.Portakal görünümüne bürünen cilt kısımları, estetik yönden oldukça rahatsız edicidir.
Selülit tedavisinde, evde uygulanan çeşitli kremlerle sonuç almak mümkündür. Bu kremler, cilde hemen işler ve yağ hücrelerine müdahale eder. 

Tamamen yok edilemese de, azalma sağlamak mümkündür. Evde selülitli bölgelere uygulanan masaj ile kan dolaşımı hızlandırılarak, etkili bir tedaviye başlanabilir. Özel kremler sürülerek, selülit yok edici masaj uygulayan ev tipi masaj aletleri ile düzenli olarak uygulanacak olan masajla da tatmin edici sonuçlar alınabilmektedir. Tıbbi masaj seanslarına gitmek de yardımcı olabilir. Profesyonellerin uygulayacakları özel masajlar ile selülitlerden büyük oranda kurtulmak mümkündür.
Günde en az 2 litre su içilmelidir. Kola, çay ve kahve ya tamamen kesilmelidir, ya da çok az içilmelidir. Tuzlu içeceklerden uzak durulmalıdır. Tatlılardan ve çikolatalardan uzak durulmalıdır. Aşırı bir tatlı ihtiyacı hissedildiğinde, dondurma yenilmelidir. Kebap tarzı etler ve sucuk gibi işlenmiş etler kesinlikle yenmemelidir. 
Konserve gıdalardan özellikle uzak durulmalıdır. Yağsız gıdalar tercih edilmelidir. Bolca sebze tüketilmelidir. Selülit tedavisinde yürüyüş önerilmektedir. Yüzme ve bisiklet sporları da bacakların toparlanmasına büyük katkı sağlamaktadır. Aşırı güneşe maruz kalmanın selülitleri arttırdığı tespit edilmiştir. Selülit tedavisi için bitkisel çözümler de mevcuttur. Zambak yağı, keten yağı ve ardıç yağı karıştırılarak özel bir karışım elde edilir. 

Bu karışıma alternatif olarak, portakal yağı ve buğday yağı, nane yağı ile karıştırılabilir. Biberiye yağı ile jojoba karıştırılarak da bir losyon elde edilebilir.  Bu karışımlardan biri tercih edilerek, her malzemeden aynı ölçekte katılarak hazırlanabilir. Sorunlu bölgelere masaj eşliğinde uygulanabilir. En azından 1 saat beklenilmelidir. Ardından yosun sabunu ile yıkanması çok iyi olacaktır. Alternatif olarak, deniz kumu selülite iyi gelmektedir. Kum cildi canlandırır ve tedavi eder. Tüm bunların dışında, özel tedavi merkezlerine gidilerek, birkaç seansta selülitten kurtulmak mümkün olmaktadır.

27 Kasım 2014 Perşembe

Sivilceler İçin Ayva Cekirdegi Kremi

 border=Pek çok insanın dert ettiği konulardan bir tanesi sivilcelerdir. Sadece bayanların değil erkeklerin de sivilcelerden yakındığı olmaktadır. Özellikle ergenlik döneminden kalan ve iz bırakan sivilceler rahatsız edici bir görüntü oluşturur. Yağlı ciltlerde olduğu zannedilse de sivilce her cilt tipinde görülebilen bir rahatsızlıktır. Leke bırakabildiği için de en kısa süre çözüm bulunması ve uygulanması gerekir. 

Ancak kullanılan her yöntem her insan için aynı etkiyi göstermez. Özellikle kullanılan yöntem ilaç ya da doğal olmayan yöntemlere dayanıyorsa ciltte geri dönülemez hatalara neden olabilir. Son zamanlarda pek çok kişinin sivilcelere ayva çekirdeği kullandığı görülmektedir. Hem doğal hem de masrafsız bir yöntem olması nedeni ile evinizdeki ayva çekirdeklerini kullanarak sivilcelerden ve cildinizdeki lekelerden kurtulabilirsiniz.

Sivilcelere ayva çekirdeği kullanmak diğer pahalı ve zor cilt tedavilerini denemekten daha kolaydır. Evinizde yapabileceğiniz ayva çekirdeği kremi ile sivilcelerinizden kurtulabilirsiniz. Ayva çekirdeklerini bir bardak suyla hafif haşlayıp dört ya da beş gün güneş görmeyecek, buzdolabı haricinde bir yerde bekletin. Sonrasında suyu çekirdeklerden temizleyip cildinize sürebilirsiniz. 

Ayva çekirdeğinin suyunu kuruyana kadar cildinizde tutabilirsiniz. Sonrasında da cildinize kantaron yağı ya da aynı muhteviyatta bir yağ ile masaj yapabilirsiniz. Bu kremi yüzünüze sürdükten sonra yıkamanıza gerek yok. Cildinizin nefes almasına ve cilt renginizin daha normal hale gelmesine yardım edecektir. Sivilcelere ayva çekirdeği kullandığınızda yan etki görmez aynı zamanda da pahalı ürünlere para vermek zorunda kalmazsınız.

Sivilcelere ayva çekirdeği kullanabileceğiniz gibi ciltteki lekeler için de kullanabilirsiniz. Eğer uzun süre beklemek istemezseniz de ayva çekirdeklerini bir bardak ılık suda bir gün bekleterek de kullanabilirsiniz. Düzenli olarak kullandığınızda cildinizdeki lekelerde azalma olduğunu göreceksiniz. 

Bu uygulamayı her cilt tipi için deneyebilirsiniz. Özellikle hassas ciltler aynı sorunları yaşamasına rağmen aynı ürünleri kullanamazlar. Bu da bu insanların daha fazla kozmetik ve benzeri ürünlere para harcamasını gerektirir. Ancak ayva çekirdeği yan etkisi olmadığı için hassas ciltlerinde rahatlıkla kullanabileceği bir yöntemdir. Düzenli kullanıldığında ve cildinizi temiz tuttuğunuzda siz de değişimi gözlerinize görebilirsiniz. 

Göz Çevresi İçin Cilt Bakımı

Bir insanın yüzünden en çok dikkat çeken yer gözleridir. Bu nedenle her zaman ön planda olan göz hem dış güzelliği hem de sağlığı için dikkat edilmesi gereken bir bölgedir. Hassas bir yapıya sahip olması nedeni ile herkesin uygulayabileceği standart bakımlar her insanda aynı sonucu vermeyebilir. Göz hassasiyeti farklı olan insanların buna dikkat ederek göz çevresi için cilt bakımı yapması gerekir. 

Yorgunluk, stres, yetersiz uyku gözlerin yorulmasına ve daha çabuk yıpranmasına neden olur. Bu yıpranmanın görülen en büyük belirtileri ise göz çevresinde oluşan mor halkalardır. Bu nedenle göz çevresi için cilt bakımı yapılmak istendiğinde öncelikle yaşam şeklimizin ne kadar düzenli olduğunu bilmemiz gerekir.


Yediğimiz yiyecekler, aldığımız güneş ışığı, gözümüzün en çok yorulduğu saatler bilindiğinde hem göz sağlığımızı koruyabilecek hem de göz çevresi için cilt bakımı yapabilecek önlemler almamız kolaylaşır. Buna rağmen insan doğası gereği yaşlandıkça göz çevresinde halkaların ya da morlukların oluşması doğaldır. Buna ek olarak da göz çevresinde kırışıklıklar görülebilmektedir. Cildinizi canlı tuttuğunuzda bu etkileri yavaşlatabilir göz sağlığınızı da koruyabilirsiniz. 

Göz çevresi için cilt bakımı yapmanın ilk kuralı temiz bir cilde sahip olmaktır. Makyaj yapan pek çok kadın göz makyajını doğru şekilde temizlemediği için hem göz sağlığını hem de cilt sağlığını kaybeder. Bu nedenle bu gibi durumların yaşanmaması için temizliğe dikkat edilmesi gerekir. Doğru şekilde ve uygun malzemelerle temizlemek önemlidir.

Göz çevresinde oluşan kırışıkları gidermek için kasların çalışması gerekir. Bunun için göz çevresine küçük hareketlerle masaj yapabilirsiniz. Gözaltı morluklarından kurtulmanın ilk şartı düzenli uykudur. Her insanın günlük altı ile sekiz saat arasında ve gece saatinde uykuda olması gözlerin dinlenmesi ve morlukların engellenmesi için gereklidir. Ancak bundan fazla ya da az uyumak da şişliklere neden olur. 

Hem cildinizi canlandırmak hem de göz çevresinde oluşan şişliklerden kurtulmak için evinizde hazırlayabileceğiniz karışımlar yararlı olacaktır. Zambak, siyah çay, ıhlamur, papatya çayları ile gözünüze kompres yapabilirsiniz veya gözlerinizin üzerine patates ya da salatalık dilimleri koyarak dinlendirebilirsiniz. 

25 Kasım 2014 Salı

Yesil Çayın Faydaları

Yeşil çay, uzmanlar tarafından içilmesi önerilen bir içecektir. Çaylar yaklaşık 400 yıldır, Çin’de çeşitli hastalıkların tedavilerinde kullanılmaktadır.Yeşil çay, çok sayıda yararlı madde içerir. Düzenli olarak içilmesi, çok sayıda yarar sağlamaktadır.Yeşil çay, kateşin isimli maddelerden yüksek seviyede içerir.  Yemek borusu kanserini önlediği ispatlanmıştır. Düzenli içildiği takdirde, erkeklerde sık rastlanılan prostat kanseri riskini üçte iki oranında azaltmaktadır.

Yeşil çay içmek, ultraviyole ışınlarının bedene verdikleri zararlardan korur. Kişide tümör varsa, ciddi oranda küçülmesini sağlar. Güçlü antioksidanlar içermektedir. Kolesterolü düşürür. Tansiyondaki dengesizlikleri düzenler. Vücuttaki bakterileri öldürür. Grip hastalığına yakalananlar bolca tüketmelidir. Yeşil çayın, grip mikrobunu öldürdüğü ispatlanmıştır.

Ağız kokusu sorunu yaşayanlar için de tedavi edici özelliği vardır. 
Kafein içerdiğinden, yorgunluğu yok eder ve enerji verir. İdrar söktürücü özelliği sayesinde, diyet programlarına da dahil edilmektedir. C vitamini barındırdığından, içenin stresini azaltır. Flavonoidler ile kan damarlarının güçlenmesine yardımcı olur. Kan şekerini düşürür ve dengeler. Diş çürümelerine karşı dişleri ve diş etlerini korur.  Düzenli içildiğinde, yaşlanmayı geciktirdiği ispatlanmıştır. Birçok kanser türüne karşı vücudu korur. Sigara kullanan kişiler yeşil çay içtiğinde, sigaranın yarattığı toksik etkiler azalır. Hamile kadınların da yeşil çay içmesi önerilmektedir. Hamilelerin düzenli yeşil çay içmesi halinde, doğumlarının kolay olacağı bildirilmiştir. Doğacak bebeklerde sorun olması riskini de büyük oranda azaltmaktadır. Yeşil çay, hücreleri yeniler ve cildi besler. Kalp ve dolaşım sisteminde oluşabilecek hastalıklardan kişiyi korur. İlerleyen yaşlarda meydana gelebilen kemik erimelerine karşı korunma sağlar.

Hazımsızlık, mide ve bağırsak problemlerine iyi gelmektedir. Baş ağrısı ve migren ağrılarını kısa sürede geçirir. Yeşil çayın ana madde olduğu kozmetik ürünler de mevcuttur. Bu ürünler, gözlere ve cilde son derece iyi gelmektedir.Yeşil çay, bitki yağları içerdiğinden ciltte canlılık ve parlaklık sağlar. Güneş yanıklarının vereceği zararlara karşı koruma sağlar. Yeşil çay özlü kremler ve kozmetikler, ciltteki yaralara temas ettirilmemelidir. İçerdiği maddeler sebebi ile yaralı cilt yüzeylerinde tahrişe yol açabilir. Hayatın her alanında, yeşil çaya yer vermekte yarar vardır. Bu tarz bitkisel mucizelerin, düzenli kullanımı sonucunda yarar almak mümkündür.

3 Kasım 2014 Pazartesi

BU SONBAHAR GÖZÜM HEP SENDE ,NOTE COSMETİCS 05 FAR DENEYİMİM !

  
  Herkese merhaba ; note cosmetics ürünleri ile tanışmam sevgili arkadaşlarım mor hastası ve sende incel bloglarının bloggerlarla ramazana hoşgeldin etkinliği sayesinde oldu .
Daha elime alır almaz farının rengine bayıldım. O an için hiç tanımadığım bu markaya kullandıkça resmen aşık oldum. Şu anda günlük majyajımda  en sık kullandığım far note 05 nolu farı...



Ürün ambalajı yuvarlak bir kutuya sahip, yumuşak siyah bir ambalajı olan farımız içerisindeki ayna sayesinde kısıtlı imkanlarda farımızı sürmemize imkan sağlıyor.

Note cosmetics 12 farklı renk seçeneği ile gözlerimizde derin bakışlar yaratmamıza yardımcı oluyor.Aynı zamanda note cosmetics farlarının içeriğindeki e vitamini sayesinde yüzümüzün en hassas bölgesi olan göz kapağımızı e vitamini sayesinde korunmasına yardımcı oluyor.  

E VİTAMİNİN FAYDASI NELERDİR ?

* Bilinen en güçlü antioksidandır.
* İnce deri yapısına sahip olan göz çevresini serbest radikallere karşı koruma altına alır.

NOTE COSMETİCS 'İN FARKI NEDİR ?

* Paraben içermez.
* Dermotolojik olarak test edilmiştir.
*Hassas göz çevresi olanlar ve tüm cilt tipleri için uygundur.
* Moda renkleri ile makyajda beklentileri karşılar. 
* Kalıcılığı gün boyu sürer.
* Dağılmayan formülü ve gölge oyunları ile gözlerde derin bakışlar ortaya çıkarır.


Bazı renkler vardır mevsimine çok yakışır bana göre de note cosmetics 05 numaralı Lumınous Sılk Mono  far ,sonbahar mevsimine çok uygun gözlerime buğulu ,derin ve etkili bir anlam katıyor. Denedim ve memnun kaldım. Note ürünlerine rastlarsanız mutlaka denemenizi isterim. Sevgiler...