Blog, bildiğimiz anlamıyla bir çeşit günlük gibi bi’şeydir aslında. Bir takım insanların günlerden bir gün aklına esip, teknoloji aracılığıyla özelini, hayatını başka insanlarla paylaşmasıdır. Bir başka manası da; zamanında anneden köşe bucak saklanılan günlüklerin internet vasıtasıyla el oğluna okutturulmasıdır.
Kimi vardır, yemek tarifi verir, kimi el sanatlarında yeteneklidir. Kimi takı yapar satar, kimi pastacılıkla uğraşır. Kimi tatlı yavrusunu anlatır. Kimi teknolojiyi iyi bilir ve bunu bilmeyenlere de aktarır.
“Hit almak, PR yükseltmek, link takası…” ıvır zıvır bir sürü de ayrıntısı varmış, yeni yeni duyuyorum. İnsanlar bu işlerden para bile kazanıyorlarmış yahu. Hayırlısı ne diyelim.
Lakin benim için blog denen şeyin anlamı, dostluk ve arkadaşlık demek. Onlarla iyiyi, güzeli, ya da sıkıntıyı paylaşmak demek. Benim için blog; hiç görüşmediğin insanlara sevgi ve yakınlık duymak demek. Onların acılarını da, sevinçlerini de yüreğinin orta yerinde hissetmek demek. Kelimelerin arasından sıcacık sızan bakışlar, gülüşler demek.
Benim için blog; Dilek, Peri, Calimero, Nalan, Gülücük, Belgin, Tabiat, Emre, Muko, Nurcan, Beyhan, Cemile, Sebla, Gülsen, Ayşe Şule, Çınar, Çenebaz, Sanem, Deniz, Kuğu, Sananeki Bananesan, Ayşegül, Tülay, Yasenin, FZ, Figen, Bendeniz, Sühendan, Mehtap, Warhawk, Tatlı Cadı, Ela, Gazel, Aymen, Siyap, Boncukçu, Umar dostların doğum günü mesajlarıyla mutluluktan ağlamak demek.
“Teyzeciğim” diyen tatlı dilli Zeynep kızıma sarılmayı ve doya doya koklamayı istemek demek.
Blog benim için kısa ve öz anlamıyla ‘sevgi’ demek, dost biriktirmek demek. İki yıldır hala yazıyor olmam ve yazmaya devam etmem de bu yüzdendir işte.
Sizleri gerçekten çok seviyorum. Biliyorum teşekkür yetmez ama, siz yine de kabul ediniz. Kucak dolusu sevgiyle birlikte.
Hem kim demiş, zengin değilim diye? Şu dünyada dostlardan daha değerli servet, sevdiklerinin ve sevenlerinin olmasından daha büyük zenginlik olabilir mi?
Hoş kalın, hoşça kalın…
Kimi vardır, yemek tarifi verir, kimi el sanatlarında yeteneklidir. Kimi takı yapar satar, kimi pastacılıkla uğraşır. Kimi tatlı yavrusunu anlatır. Kimi teknolojiyi iyi bilir ve bunu bilmeyenlere de aktarır.
“Hit almak, PR yükseltmek, link takası…” ıvır zıvır bir sürü de ayrıntısı varmış, yeni yeni duyuyorum. İnsanlar bu işlerden para bile kazanıyorlarmış yahu. Hayırlısı ne diyelim.
Lakin benim için blog denen şeyin anlamı, dostluk ve arkadaşlık demek. Onlarla iyiyi, güzeli, ya da sıkıntıyı paylaşmak demek. Benim için blog; hiç görüşmediğin insanlara sevgi ve yakınlık duymak demek. Onların acılarını da, sevinçlerini de yüreğinin orta yerinde hissetmek demek. Kelimelerin arasından sıcacık sızan bakışlar, gülüşler demek.
Benim için blog; Dilek, Peri, Calimero, Nalan, Gülücük, Belgin, Tabiat, Emre, Muko, Nurcan, Beyhan, Cemile, Sebla, Gülsen, Ayşe Şule, Çınar, Çenebaz, Sanem, Deniz, Kuğu, Sananeki Bananesan, Ayşegül, Tülay, Yasenin, FZ, Figen, Bendeniz, Sühendan, Mehtap, Warhawk, Tatlı Cadı, Ela, Gazel, Aymen, Siyap, Boncukçu, Umar dostların doğum günü mesajlarıyla mutluluktan ağlamak demek.
“Teyzeciğim” diyen tatlı dilli Zeynep kızıma sarılmayı ve doya doya koklamayı istemek demek.
Blog benim için kısa ve öz anlamıyla ‘sevgi’ demek, dost biriktirmek demek. İki yıldır hala yazıyor olmam ve yazmaya devam etmem de bu yüzdendir işte.
Sizleri gerçekten çok seviyorum. Biliyorum teşekkür yetmez ama, siz yine de kabul ediniz. Kucak dolusu sevgiyle birlikte.
Hem kim demiş, zengin değilim diye? Şu dünyada dostlardan daha değerli servet, sevdiklerinin ve sevenlerinin olmasından daha büyük zenginlik olabilir mi?
Hoş kalın, hoşça kalın…
- Önemli ve de Gerekli Not: Yukarıda ismi geçmeyen arkadaşlarım da benim canımdır. Onlar biliyorlar. Lakin kırılma, gücenme olursa çok üzülürüm. Sadece doğum günü mesajı yazan dostlara böyle teşekkür etmek istedim. Eminim görselerdi öteki dostlarım da yazarlardı. Ferhanım kırılmış bana. Elim ayağım kırık şimdi. Oysa o sevgi sözcükleri hepiniz içindi. Her günümü paylaşan dostlarım arasında ayırım yapar mıyım hiç?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder