25 Nisan 2008 Cuma

BAYRAMIN SIRRI

Biz geçkince (!) eski neslin, sıklıkla çocukluklarından bahsetmeleri pek de yadırganacak bir şey değildi aslında. Bunun nedeni çokça hasret, insanoğlunun geri dönülemeyene, imkansıza olan vurgunluğu da olabilirdi, bahçelerden erik aşırabilmenin o vurdumduymaz, masum zevki de.

Peki ya o günlerin güzelliği, sevinçleri, anıları neden bu kadar yer etmişti ihtiyar yüreğimizde? Neydi özel yapan bizim çocukluğumuzu? Neydi o müthiş meyveye bu doyumsuz tadı veren?

Ben sonunda çözdüm bu sırrı.

Evet… Bir Çocuk Bayramı’nda açıldı bütün karanlık odacıkları beynimin.

Bizim çocukluğumuz değildi aslında müstesna olan, erişilmez olan, vazgeçilmez olan… Çocuk olmakla alakalıydı her şey. Hayat, anlam, mutluluk, sevgi, barış… her şey.

Dilleri, dinleri, ırkları başka, bir dünya çocuk bir aradaydı. Birlikte, el ele. Şarkılar, türküler söyleyip dans ettiler hiçbir farkı fark etmeden. Işıl ışıl gözleriyle, parıldayan yüzleriyle büyüklerine büyükçe bir ders verdiler.

Minik yürekler neşeyle, coşkuyla kutsadı yeryüzünü. Tüm masumiyetiyle umuda boyadı dünyayı.

Saçlarını taradı yıldızların, süsledi... Sevgiyle, gülümseyişle donattı gökyüzünü. Şırıldayan nameler yankılandı tüm evrende. Minik yürekler ordusu bir tek kocaman yürek çizdi ufka bir Bayram günü.

Evet çocuk olmaktı bütün gereklilik. Sırrı buydu yaşamdan tat alabilmenin ve hayatı tatlandırabilmenin. Sırrı buydu gök mavisinin, çimen yeşilinin. Gökkuşağına yedi rengini veren sır, çocuk olmakla ilgiliydi. Güneşin sıcağı, alevin harı, çiçeğin tomurcuğu hep çocukluktan alıyordu gücünü.

Filizlenen bir fidan koca bir çınar olacaktı gün gelip. Bir yanı fidan kalsaydı çınarın… Yürek bir parça çocuk kalabilseydi… işte o zaman yalan mutluluklar peşinde koşmazdı belki insanoğlu. O zaman bir arada, el ele şarkılar söyleyebilirdi coşkuyla.

Çözdüm ben sırrı bir Çocuk Bayramı’nda. Gülen yüz, cıvıldayan dil, ağlayan göz hep çocuktu. Toprağın kokusuydu yeniden doğuş gibi. Ağacın gölgesi, kuruyan dalların çiçek dökmesi… Bayram yeriydi çocukluk.

Ya da hep çocuk olmalıydı… Hep fidan… Rengarenk bir Bayram… Bayramımız kutlu olmalıydı… Tıpkı onlar gibi…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder