27 Ağustos 2013 Salı

Beslenme Konusunda En Çok Merak Edilenler (Türk Tıbbi Onkoloji Derneği)

Prof Haluk Onat
Tıbbi Onkoloji Derneği internet sitesinden çok güzel bir beslenme hakkında merak edilenler soru-cevap köşesi, herkes okumalı.


Prof Dr. Pınar Saip kanser ve beslenme konusunda en çok merak edilenleri soruyor ve Prof Dr. Haluk Onat yanıtlıyor

Kanserden korunmak için neler yemeliyiz?
Kanserden korunmak için beslenme konusunda yapılması gerekenler aslında sağlıklı yaşam için yapılması gerekenlerdir. Sağlıklı yaşayabilmek için yapılacaklara uyulursa kanserden de korunulur. Bunun için başta kilo almamak, sağlıklı kilonuzu sürdürebilmek için kalorisi düşük yiyecekler ve içecekler tercih edilmelidir, özellikle yağlı yiyeceklerden uzak durulması gerekir. Günde en az 5 porsiyon çeşitli renkte sebze ve meyve tüketilmelidir. Kırmızı et tüketimi sınırlandırılır, işlenmiş et ürünleri (sucuk, salam, sosis vs) tüketilmemelidir.

Prof. Pınar Saip
Meyve ve sebzelerde bulunan hormon ve ilaç kalıntıları kansere yol açar mı? Nasıl dikkat etmeliyiz?

Özellikle ilaç kalıntıları kanser gelişiminde rol oynayabilir, pratik hayatta bunlardan uzak durabilmek çok zordur, bu gıdalardan ilaçların maalesef yıkama ile veya kabuklarını ayıklama ile uzaklaşılması güçtür, ama bu yinede kişilerin bu konuda bilinçli olmaları ve bu konuda dikkatli olmaları gerekir.


Kırmızı et tüketimi kansere yol açar mı? Sağlıklı bireyler ne oranda kırmızı et tüketmeli?

Bazı kanserler örneğin kalın barsak kanserinde kırmızı et tüketimi fazla olan toplumlarda daha yüksek oranda görülmektedir. Kırmızı et protein ve demir bakımından önemli bir besindir, onun için tamamen bırakılmamalı, haftada birkaç öğünde yenmelidir.


Kanserli hastalarımız tedavisi sırasında beslenme konusunda başlıca nelere dikkat etmeli?

Tedavi sırasındaki beslenmenin aslında sağlıklı beslenmeden bir farkı yoktur, ancak önemli protein ve demir kaynağı olmasından dolayı kırmızı et tüketimi arttırılmalıdır. Mutlaka her gün bir öğünde alınmalıdır. Ayrıca protein kaynağı olarak yumurta ve süt ürünleri de yenmelidir. Besleyici değeri olmayan yüksek şeker ve yağ içeren yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmeli ve işlenmiş tahıl ürünleri yerine tam tahıl ürünleri tercih edilmeli . Ayrıca günde 2 lt civarında su içilmelidir.


Radyoterapi alırken beslenme konusunda hastaların özellikle dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

Radyoterapinin uygulandığı bölgeye göre beslenme önemi artabilir. Bunların başında baş ve boyun bölgesi ve göğüs bölgesine uygulanan radyoterapiye bağlı oluabilcek komplikasyonlar (ağız yarası, yutma güçlüğü, ağız kuruluğu gibi) durumlarda katı gıda ile beslenme güçleşebilir, onun yerine yumuşak gıdalar hatta sıvı şeklinde gıdalar tercih edilmeli, ayrıca asitli, baharatlı gıdalardan uzak durulmalı, sıcak gıdalar yerine soğuk gıdalar tercih edilmelidir. Karın bölgesine uygulanan radyoterapi bulantı, kusma ve ishale neden olabilir, bu şikayetleri arttırmayacak gıdalar tercih edilmelidir.


Kemoterapi veya radyoterapi alırken bitkisel haplar kullanabir miyiz? Zararları var mıdır?

Bu tedaviler uygulanırken bunlardan uzak durulamalıdır. Özellikle ilaçlarla etkileşime girerek ilaçların etkilerini azaltabilirler ya da toksik etkilerini arttırabilir.


Zencefil, çörek otu, ısırgan tohumu vb bitkilerden hangilerini hastalar tedavileri sırasında kullanabilir? Ne oranda kullanmalı? Kullanılan ilaçlar ile bitkiler etkileşir mi?

Bunların hiçbirinin kanıta dayanan bir yararı gösterilememiştir. Sadece zencefilin ilaçlara bağlı bulantıyı azatlığı gösterilmiştir. Yukarıda söz ettiğim gibi Özellikle ilaçlarla etkileşime girerek ilaçların etkilerini azaltabilirler ya da toksik etkilerini arttırabilir.

Vitaminler sağlıklı bireylerin kansere yakalanmasını önler mi?

Kesin olarak böyle bir durum ispatlanmamıştır. Sadece D vitaminin bazı kanserleri azaltabileceği düşünülmektedir. Diğer vitaminler ile ilgili herhangi bir kanıt yoktur, hatta A vitaminin sigara içemlerde akciğer kanserini arttırdığı kanıtlanmıştır. Hap olarak herhangi bir vitamin almanın hiçbir gereği yoktur.

Kanser tedavisi sırasında özellikle C vitamini gibi antioksidan özellikleri ön plan çıkarılan vitaminleri kullanılmalı mı?

Hiç gereken yok, vitaminler gıdalar ile alınmalıdır, ilaç olarak herhangi bir vitaminin alınmasına gerek yoktur.


Kanserli hastalarda beyaz gıdaların (şeker, beyaz un, süt ve süt ürünleri) kanserin büyümesine neden olduğu haberleri medyada sıklıkla yer alıyor. Bunlar doğru mu?

Böyle bilimsel bir dayanak yoktur. Şeker ve şekerli gıdaların besleyici değeri oldukça düşüktür, bunları yüksek oranda yemek doyum sağlayabilir, besleyici değeri yüksek olan gıdalar yeterli oranda tüketilmesi engellenebilir. Eğer tedavi sırasında kilo kaybı oluyorsa kilo almayı sağlayabilmek için şeker gibi yüksek kalorili besinler faydalı olabilir. Ayrıca tedavi sırasında süt ve süt ürünlerinin de yararı vardır. Bunun dışında şeker ve sütün kanser hücresine olumsuz etkileri söz konusu değildir.


Meme kanserli hastalarda soya ürünlerinden kaçınılmalı mı? Her aldığımız üründe soya olup olmadığına hastalarımız bakmalı mı?

Hormon bağımlı meme kanserinde düşük de olsa östrojen kapsayan soyadan kaçınılması yararlı olabilir.


Kemoterapinin neden olduğu kan değerlerinde düşme ve savunma sisteminde zayıflama gibi durumları önlemek için bazı alternatif ilaçlar veya besinler (bal, pekmez, dalak, ciğer vs) fayda sağlar mı?

Bu saydığınız yiyeceklerin hiçbirinin bu konularda yararı gösterilmemiştir, ama özellikle kırmızı et demir kaynağı olarak kırmızı hücrelerin düşmesi durumunda yararı olur.

Kemoterapi veya radyoterapi sonrası ağızda oluşan yaralarda veya ishallerde ne tür besinler tüketilmeli?

Ağız yaraları oluştuğunda katı gıda ile beslenme güçleşebilir, onun yerine yumuşak gıdalar hatta sıvı şeklinde gıdalar tercih edilmeli, ayrıca asitli, baharatlı gıdalardan uzak durulmalı, sıcak gıdalar yerine soğuk gıdalar tercih edilmelidir. İshal olduğunda da özellikle sıvı kaybına dikkat edilmeli, bol su, açık çay, meyve veya şeftali suyu içilmeli, öğün sıklığı arttırılarak azar azar besin tüketilmeli, elma (kabuğu soyulmuş veya su halinde) ve muz gibi pektin ve potasyum içeriği yüksek gıdalar alınmalı, ayrıca haşlanmış patates de potasyum bakımından önemlidir, diğer taraftan tuzlu ayran, çorba ve kepeksiz tuzlu krakerler yüksek sodyum değerleri bakımından önemlidir.


Kanserli hastalar hangi durumlarda ağızdan hazır yüksek kalorili gıdalara geçmeli?

Mümkün olduğu kadar doğal gıdalar ile ve ağız yoluyla beslenmeye özen gösterilmedir. Gerçekten kaşektik derecede bir beslenme sorunu varsa hazır yüksek kalorili gıdalardan yaralanılabilir.

Kanserli hastalara zaman zaman damardan gıda uygulanması uygun olur mu?

 Bunu çok kısıtlı yaralı olduğu durumlar vardır. Tedaviye bağlı özellikle yüksek dozlarda uygulanan kemoterapi sırasında ağız veya barsak yoluyla beslenme sorunu oluşmuş ise geçiçi bir süre uygulanabilir, bunun dışında bir yararı olmadığı gibi hem birçok komplikasyonlara neden olabilir hem de gereksiz bir maliyettir.


Kanserli hastaların son dönemlerinde (terminal dönemlerinde) ağızdan ve damardan beslenememeleri hasta yakınlarını çok üzmekte. Bu gibi durumda hastaları damardan beslemenin yaşamlarına katkısı olur mu?

Maalesef olmamaktadır, terminal dönemde bir hastanın beslenmesi en az duruma indirilebilir, gereksiz gıda alımları ve hele damardan beslenmenin hastaya hiçbir katkısı yoktur, hasta yakınlarını psikolojik olarak tatmin etmekten başka yararı yoktur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder