Suzan Hanımı yorumlarından, sevgi dolu katılımlarından tanıyorduk. Nezihin bu güzel röportajıyla daha fazla tanıma imkanımız olduğu için mutluyuz.
Suzan Hanım kendinizi biraz tanıtır mısınız bizlere.
1955 İstanbul doğumluyum. İstanbul Devlet Tiyatrosundan Personel şefi olarak emekli oldum. Çalışma hayatımda ve özel hayatımda herkesi sevmeye çalışan biriydim.
İlk teşhisi duyduğunuzda neler hissettiniz? Nasıl bir tedavi sürecinden geçtiniz?
Aslında ilk babam akciğer kanseri olduğunda gerçek hayatı öğrendim diyebilirim. Babama çok düşkündüm, onu 1987’de kaybettim. Annemi babamdan uzun zaman sonra kaybettim. Annem yatalak olduğu için ben bakıyordum tüm zorluklarla tek başıma mücadele ediyordum. İlk başlarda kolumda ağrı oluyordu, sonra sağ mememe el attığımda kitle elime geldi. Kitleyi kimseye söylemeden 2 yıl 3 ay geçti. Annemi 2000 yılında kaybettim ve nisan ayında İstanbul'a geldim. Muayene oldum ve öğrendim, ağladım ölmek istemediğimi söyledim doktorlara. 2 ay sürdü işlemlerim. Hastalığımın vücuda yayıldığını söylediler ama daha sonraki testlerde öyle bir durum olmadığını görünce şaşırdılar. Nasıl olur dediler! Anneme baktığım için Allah beni korumuş olmalı diye düşündüm. Doktorlar böyle bir şey olmaz dediler, şaşkındılar.
2001 yılında sağ mememden ameliyat oldum. Ameliyat sonrası azimle iyileşmek için çaba gösterdim. Ameliyattan sonra da radyoterapi gördüm.
Hayatınızda neler değişti kanser öncesi ve sonrası?
Hastalıktan sonra herşeye rağmen hayatın devam ettiğini daha iyi öğrendim. Düzenli mammografi kontrolüne gidiyorum hiç aksatmıyorum, sağlıklıyım çok şükür.
Son olarak Kanserle Dans edenlere ve Kanserle Dans ailesine söylemek istediğiniz birşey var mı?
Hayata hep olumlu bakın, sevgiyi ve sabrı yaşatın. Onlar yaşarsa siz daha iyi olacaksınız.
Kanserle Dans'a mesajım; Bu aileyi çok seviyorum. Harika bir ekip var. Ülkemizde böyle gençlerin olması ve tüm sorulara tek tek cevap vermeleri beni duygulandırıyor ve hastaları motive etmek için gösterdiğiniz çaba beni gurulandırıyor. Günümüzde sizin gibi insanlara çok ihtiyacımız var. Yolunuz açık olsun. Gözlerinizden öpüyorum. Ebru kızımla Esra kızıma sonsuz başarılar diliyorum, yolları açık olsun. İyi ki sizleri tanıdım. Allah yar ve yardımcınız olsun yavrularım.
Sizi sevgiyle kucaklıyorum.
Suzan Falesten
Röportaj: Nezih Hukay Tekman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder