ET
Merhabalar ben 23 yaşında bir üniversite öğrencisiyim annemin meme kanseriyle mücadelesini anlatmak istedim sizlere. Aslında hayatla mücadelemiz kanserle başlamadı. Annem 18 yaşında evlenmiş, önce ben dünyaya gelmişim benden 1,5 yıl sonrada kız kardeşim. Sorunlu ve mutsuz bir evlilik yaşamasın arağmen dimdik durmuştu babam iflas ettiğinde gerekirse 1 göz odada yaşarız bende çalışırım yeter ki birarada olalım demişti babama ama o bizi gözden çabuk çıkardı.
Benim üniversiteyi kazanmamdan yaklaşık 5 ay sonra bir mektup bırakıp evi terk etti tabi geriye kirası aylardır ödenmemiş bir ev bırakarak. Annem çocuk bakıcılığı yapıyordu ve tek başına bu yükü kaldırması zordu kardeşimde üniversitede okuyordu 2 öğrencinin masrafları ve bir evin bütün yükü omuzlarındaydı. Annem yılmadı ve o dönemde yanında çalıştığı bayan bize evini açtı kendimiz toplayana kadar orada idare ettik ve annem yeniden ayaklarının üstünde durdu küçük bir ev tuttuk, çok mutluyduk çünkü birbirimize sahiptik.
Karşımıza yeni bir sınavın çıkacağından habersiz yine kahkahalar atıyorduk. Mart ayıydı kardeşim hastahaneye gitmişti midesindeki problemler için annemin aklı onda kalmıştı çalıştığı ailenin evinde o gün bebeğin babaannesi de vardı annem onlara bu durumdan bahsedince ailede sen git kızının yanına aklın kaldı biz bebeğe bakarız demişler. Annem kardeşimi aradığında kuzenimle hastahanede olduğunu öğrenmiş ve 1 aydır koltuk altında ağrı olduğu için bende gidip baktırıyım bir daha fırsatım olmaz diye düşünmüş. Doktora 6 ay önce yapılan mamografi raporunuda götürmüş. Doktor bu raporu gördüğünde neden daha önce gelmedin bu kitle kötü huylu demiş. Aslında 6ay önce doktor anneme kötüde olabilir iyide olabilir istersen parça aldır dediği için annem bunun KANSER olduğunu anlamamıştı ve ciddiye almamıştı.
Annem hastahaneden çıkmış etraftaki binalara farklı bir gözle bakmış ve ben bunları nasıl fark etmedim yenimi yapıldı diye düşünmüş. Daha sonra çok yakın bir akrabamızın yanında almıştı soluğu. Kendine yakıştıramadı bu hastalığı ve içinde umudu vardı hani pandoranın kutusu açılır ve içindeki bütün kötülükler çıkarda içinde sadece umut kalır işte öyle bir durumdaydık bizde. Parça alındıktan sonra hastalığın türü ve derecesi üzmüştü bizi çünkü lenflere sıçramıştı. Aslında rüyalarımda annemin hasta olduğunu görüp ağlayarak uyanırdım nasıl kabullendim nasıl ayakta durdum bilmiyorum. Doktorumuz çok iyiydi ameliyatımız başarılı geçmişti. Annem yine dimdik ayaktaydı 8 kür kemoterapi ve 5 hafta radyoterapi verildi. Özenle taradığı saçlarıyla vedalaşması çok zor olmadı hatta güldük eğlendik o an anneme bir kez daha hayran kaldım bir çınar gibi güçlüydü. Moralini hiç bozmadı kemoterapi aldıkça şunu söyledi ‘kemo beni yıkmaya çalıştıkça kalkıp bir yumrukta ben ona vuruyorum’ve o bize moral verdi.
Annem en sevdiği şeyden çocuklardan uzak kaldı bu dönemde en üzüldüğü şey buydu. Akrabalarımız arkadaşlarımız bizi sevenler annemin çocuklarına baktığı ailemiz olan aileler herkes para topladı ve annemin yeniden çalışacağı güne kadar idare edebilecek bir miktar topladık. Şu an 6.kemoterapiyi alacağız biliyorum çok zor bir süreç ama o benim annem nefes aldığım sürece onun için savaşacağım çünkü bize o öğretti.
Umarım kazandığımız zaferlere bir yenisini daha ekleyeceğiz. Burdan kanserle savaşan kişilere ve onların ailelerine şunu söylemek istiyorum sakın vazgeçmeyin ve yılmadan koşar adım bu savaşta ilerleyin annemin dediği gibi hayat size bir kere vuruyorsa kalkın bir yumrukta siz atın.
Çok düşünmeyin sadece çok gülün ve hergünü son gününüz gibi mutlu yaşayın plan yapmayın çünkü hayat sizle ilgili ne planlar yapıyor bilemezsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder