Beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Aralık 2015 Çarşamba

Ceviz Yagı İle Saglıklı Kalın

Ceviz ağacının meyvesi olan cevizden edilen yağdır. Kozmetik ve sağlık için kullanılan ceviz yağını elde etmek için sıcak ve soğuk pres yöntemiyle cevizden yağ elde edilir. Ceviz meyvesinin yüzde 70 i yağdır. Pres yöntemi dışında yavaş yavaş kavurarak da yağ çıkartılır ancak bu yöntemle çok fazla yağ elde edilemez bundan dolayı en iyi yöntem pres sistemidir. Raf ömrünün kısa olması sebebiyle çok fazla kullanılmamasının yanı sıra kozmetik de çok fazla kullanılmaktadır.

Ceviz Yağı Kullanım Alanları;
  • Kozmetik amaçlı; gözaltı kırışıklıkları ve göz çevresi koyu halkalar için, saç bakımında, kirpik ve kaş güçlendirmek için, cilt lekelerini gidermek için kullanılır. Bunun yanı sıra güneş kremi olarak kullanılır, cildi nemlendirmek için kullanılır. Kozmetik sektöründe bolca tercih edilen bir yağ olan ceviz yağı ile sağlıklı kalın.
  • Zayıflamak için; iştah kapatma özelliği olan ceviz yağı zayıflamak isteyenlerin tercih nedenleri arasında olmak zorunda. Salata ve et soslarında kullanacağınız yağ baskın özelliği nedeniyle çok az kullanılması tavsiye edilir.
  • Sağlık için; özellikle omega 3 açısından zengin olan ceviz yağı vücut gelişimini artırdığı için özellikle gelişme çocuklar için kullanılması tavsiye edilir. Mantar, parazit gibi hastalıkları önler sedef hastalığında tedavi amaçlı rol oynar. İntihap, romatizma gibi hastalıkları önlediği görülmüştür. Özellikle hormon seviyesini dengede tuttuğu saptanmıştır. İçeriğindeki omega 3 ve omega 6 sayesinde yaşlılık etkilerini en alta indirdiği için ceviz yağı ile sağlıklı kalınmak mümkün. Kan damarlarını açıcı özelliği ile kalp rahatsızlığı olan hastalara tavsiye edilir ceviz yağıyla kalp krizini geçirme riski en aza indirilmiş olur. B1, b2, b3 vitaminleri sayesinde cilt yüzeyinde daha çok elastikiyet katarak cildin daha esnek ve pürüzsüz olmasını sağlar böylelikle daha genç ve güzel bir cilde sahip olmanızı sağlar. Nasırlara kompres olarak kullanılır ve nasırların geçmesinde tedavi amaçlı kullanılır. Yıpranmış cilt yapısını onardığı ve yaraların iyileşmesinde harici kullanılır.

Etkisi kanıtlanmamış olmasının yanı sıra içerisinde bulunan A,C,E VE B vitaminleri sayesinde sağlıklı cinsel bir yaşam için oldukça iyi etkileri olduğu söylenmektedir. Başlı başına hipertansiyona iyi geldiği çözüm olmasa da kan basıncını düşürdüğü için hastalarda rahatlatıcı bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır. Ceviz yağı ile sağlıklı kalın güzel, canlı bir cilde ve sağlıklı kaşlar, kirpikler, saçlara sahip olmanız mümkün.


    Ceviz Yağı Nasıl Kullanılır.
    • Masaj yağı olarak kullanılan ceviz yağı cilt lekelerine masaj yapılarak sürülürse cilt lekelerini giderir.
    • Yaralara haricen sürülen ceviz yağı ile sağlıklı kalın ve ceviz yağı daha sağlıklı cilde sahip olun.
    • Yemeklere sos ve yağ olarak kullanarak tansiyon ve diğer çeşitli rahatsızlıklara iyi gelir.
    • Kozmetik sektöründe kullanılan ceviz yağıyla saç kirpik ve kaş bakımında kullanılır.

    25 Kasım 2015 Çarşamba

    10 Günde 8 Kilo Verdiren Diyet Programı ile Zayıflayın

    10 günde 8 kilo verme

    Uzun süre yapılan diyet programlarından sizde sıkıldıysanız size çok güzel bir haberimiz var. 10 günde 8 kilo verdiren diyet programı ile zayıflayın ve istemediğiniz kilolarınıza çok kısa sürede veda edin.

    Diyet listesi başlangıç:
        •    Düşük kalorili bir diyet listesi olduğu için egzersize çok fazla yüklenmeyin.
        •    İlk hafta kilo verimi daha çok fazla, ikinci hafta kilo verimi daha az olur ancak pes etmeyin.
        •    10 günde 8 kilo verdiren diyet programı ile zayıflayın ancak diyetinizi yaparken sağlığınızı ihmal etmeyin.
        •    Günde 2,5 litre su içmeyi unutmayın.
        •    Metabolizmanızı hızlandırmak için öğünlerinizi atlamayın hatta öğünlerinizi bölün.
    10 günde 8 kilo verdiren diyet programı ile zayıflayın diyet listesi.

    1.gün.
    Sabah: Şekersiz çay veya kahve, 1 yumurta, söğüş domates.
    Öğle: 1 simit, 1ayran.
    Akşam: Haşlanmış tavuk 1 porsiyon olacak. Yağsız salata.

    2.gün.
    Sabah: şekeriz çay veya kahve, 1 parça beyaz peynir, 5 adet zeytin
    Öğle: Domates, salatalık söğüş, 1 parça beyaz peynir.
    Akşam. Ton balıklı salata, 1 dilim kepek ekmeği.

    3.gün.
    Sabah: Şekersiz çay veya kahve, 1 dilim kızarmış ekmek, domates söğüş.
    Öğle: 1 adet yumurtayla yapılmış menemen.
    Akşam: 1 tabak yağsız fasulye yemeği, 1 bardak yağsız ayran.

    4.gün:
    Sabah: 1 bardak greyfurt suyu, 1 adet meyve
    Öğle: Haşlanmış lahana veya brokoli yanında, 1 kase yoğurt.
    Akşam: Kabak dolması ancak içinde pirinç az olacak, mevsim salata.

    5.gün:
    Sabah: 1 bardak greyfurt suyu, 1 dilim kızarmış ekmek.
    Öğle: Haşlanmış salçalı 3 adet sosis.
    Akşam: Izgara veya haşlanmış tavuk, domates söğüş.

    6.gün:
    Sabah: 1 yumurta, şekersiz çay.
    Öğle: 2 adet patates ile yapılmış salata, şekersiz çay veya kahve.
    Akşam: makarna ancak çok az içine yağ konulacak, bol yoğurt.

    7.gün:
    Sabah: şekersiz çay, 1 parça beyaz peynir, söğüş domates.
    Öğle: 2 adet haşlanmış yumurta, söğüş domates.
    Akşam: ton balıklı yağsız salata, 1 adet mevsim yemeği.

    8.gün:
    Sabah: 1 bardak greyfurt suyu, 1 adet mevsim meyvesi.
    Öğle: 1 adet simit, 1 bardak ev yapımı ayran.
    Akşam: 1 tabak semizotu yemeği, bol yoğurt.

    9.gün:
    Sabah: şekersiz çay, 1 parça beyaz peynir,5 adet zeytin.
    Öğle: çeşitli mevsim yeşilliklerinden yapılmış salata, 5 adet köfte.
    Akşam: haşlanmış lahana, bol yoğurt.

    10.gün:
    Sabah: şekersiz çay,1 dilim kızarmış ekmek,1 adet yumurta.
    Öğle: 1 adet yumurtadan yapılmış menemen, 1 bardak ayran.
    Akşam: 5 parça ızgara et, yağsız bol yeşillikli salata.

    Diyet sonu

    10 günde 8 kilo verdiren diyet programı ile zayıflayın forma girin ve sonun da hayal ettiğiniz vücuda sahip olun. Ağır bir diyet olduğu için 1 aydan önce tekrar etmeyin. Diyet sonrası sporunuzu ve su içmeyi ihmal etmeyin.

    20 Kasım 2015 Cuma

    Obezitenin Nedenleri




    Özellikle de bizim toplumuzda ki insanların yaklaşık % 60 oranında obezite hastalığı yaşaması ya da bı hastalığın evresine yaklaşması, pek çok kişiyi obezitenin nedenleri sorusunu araştırmaya yöneltmiştir. Nitekim günümüzde çocuklarda bile sıklıkla görülmekte olan bu hastalık, vücudun sağlıksal açıdan pek çok sıkıntı yaşamasına sebebiyet vermektedir. Böylece de, sağlıklı bir hayat kurmanın ilk yolu, düzenli beslenme ve kilo kontrolü yaptırmaktan geçmektedir.

     Genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranla aşırı artması sonucunda, kişinin boy uzunluğu ve vücut ağırlığının düzeyinin üzerine çıkması olarak tanımlanan obezite, Türkiye’ de başta erkekler olmak üzere pek çok kişide sıklıkla görülmeye başlamıştır. Özellikle de fast food kültürünün giderek etkin bir hal almaya başlaması, hazmı zor yiyeceklerle doldurulan midelerin genişlemesine sebebiyet vermektedir. Hal böyle olunca da, yaklaşık son on yıl içerisinde obetize oranlarının artması kaçınılmaz olmuştur. Obezitenin nedenleri olarak pek çok sebep madde sıralamamız mümkündür. Keza, insanların günlük yaşamlarını sürdürdükleri esnada maruz kalmış oldukları sert standartlar, onların yemek yeme ve uyuma alışkanlıklarını tamamen değiştirmek zorunda bırakmıştır. Gidişatın bu şekilde ilerlemesi de obezitenin türemesine ön ayak olmuştur.

     
    Obezitenin Başlıca Nedenleri
            Kişinin aşırı ve düzensiz bir şekilde beslenme alışkanlığı geliştirmiş olması, obeziteyi tetikleyen en büyük etkendir.
            Gün içerisinde hantal kalmak ve yetersiz bir fiziksel aktivite sergilemekte vücudun şişmanlamasına sebebiyet vermektedir.
            Obeziteyi etkileyen en önemli etmenlerden bir diğeri de, eğitim düzeyi ve sosyo- kültürel faktörlerdir. Kaldı ki, bilinçli bir kişinin yeme düzeni ile bu konu üzerinden hiç eğiyim almamış birinin beslenme alışkanlıkları arasında dağlar kadar fark vardır.
            Hormonal ve metabolik etmenler de obezitenin nedenleri arasında gösterilir. Özellikle de, ergenlik döneminde hormonların dengesiz bir şekilde salgılanması, obezitenin daha aktif bir hale ulaşmasına sebebiyet vermektedir.
            Her ne kadar uzmanlar bu ihtimalin gerçekliği konusunda ikiye ayrılsa da, obezitenin genetik etmenlerden kaynaklandığını da söylememiz mümkündür. Keza anne ve babanın sağlıklı bir vücut yapısına sahip olması, onların çocuklarının gelişimi açısından da oldukça etkilidir.
            Aşırı derecede sigara ve alkol kullanımında obeziteyi tetiklediği apaçık ortadır. Özellikle de yemeklerle birlikte tüketilen alkol, vücudun hızlı yağ yakma eylemini yavaşlatarak, yağ birikimlerinin oluşmasına sebebiyet vermektedir.
            Antidepresan ilaçlarının kullanımı, pek çok fiziksel sıkınıtının yanı sıra, obezitenin de en büyük yardımcısıdır. Bu ilaçların düzenli kullanımı kişinin metabolizmasının yavaşlamasına sebebiyet vermektedir. Bu durumda obezitenin nedenleri sıralamasında önemli bir yer edinmektedir.


    Mevcut durumdaki obezitenin nedenlerisıralandığı takdirde, yapılacak olanlarda az çok ortaya çıkmaktadır aslında. Keza uygulanan sağlıklı diyet programı ve kalori hesaplama yöntemleri ile obezitenin önüne geçebilmeniz mümkündür. Bu tarz kilo problemlerini engellemek için atılacak bir diğer önemli adım ise; kişinin kafasında bu sıkıntıyı halletmesi olacaktır. Keza, başarıya gidilecek olan yolun inanmaktan geçtiğini göz önünde bulunduracak olursak, sağlıklı bir ruh yapısı ile dengeli bir beslenme – egzersiz programı sayesinde obeziteden rahatlıkla kurtulabilirsiniz.

    3 Ocak 2015 Cumartesi

    Kolesterolü üzüm çekirdegi ile düsürmeye çalısmayın

    Kolesterol ilaçlarının hastalara yararlı mı yoksa zararlı mı olduğu konusu uzun süreden beri bitmeyen bir tartışma konusu. Bu tartışmadan olumsuz etkilenen bazı yüksek kolesterol hastaları, ilaçlardan uzaklaşıp bitkisel yollara başvuruyorlar.
    Muzdan üzüm çekirdeğine kadar farklı bitkilerle kolesterollerini düşürmeye çalışıyorlar.
    Oysa uzmanın önermesine rağmen ilaçlarını bırakarak yalnızca bitkisel yolla kolesterolü düşürmeye çalışmak çeşitli sağlık risklerine davetiye çıkarmak anlamına gelebiliyor.


    Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, kolesterolün düşürmesindeki birincil yaklaşımın önce dengeli, düzenli beslenme ve spor formülüyle aşılmaya çalışılmasının önemine değinerek, ?Eğer bu önlemlere rağmen kolesterol değerleri düşmüyorsa ilaca başlanabilir. En son bilimsel çalışmaların ışığında kolesterol ilaçlarının doğru hastada kullanıldığında kalp krizini önlemede büyük rol oynadıklarını biliyoruz? diyor.

     İlaç almadan bitkisel yollarla kolesterolünü düşürmeye çalışanları ise çeşitli sağlık tehlikeleri bekliyor.
    Kolesterolü düşürmesi amacıyla ister üzüm çekirdeği ya da başka bitkilerin tüketilmesinin zararlı olabileceğine değinen Prof. Dr. Sinan Dağdelen, şunları söylüyor:
    Üzümü ya da başka bitkisel ürünleri normal bir gıda alır gibi tükettiğinizde, sık sık ve fazla miktarda yemediğinizde bir zararı olmayabilir.
    Ancak üzüm çekirdeğini ya da başka bir bitkisel ürünü her gün tedavi edici maksatla düzenli olarak kullanıyorsanız o artık bir ilaçtır.
    Hepsinin yan etkileri vardır. Üzüm çekirdeğinde veya kabuğunda bulunan proantosiyanidin ve reservatrol denilen maddelerin özellikle hayvanlar üzerinde yapılmış çalışmalarında, kötü kolesterolün oksidasyonunu azaltıcı ve safrada yağ miktarını artırmak gibi etkileri gösterilmiştir. Üstelik kanıtlanmış klinik yararları kesin değildir.  Bu konuda yeterli ve geniş kapsamlı araştırma bulunmamaktadır.
     Her gün aşırı muz yerseniz kalbinizi durdurabilirsiniz. İlaçların da bir kısmı bitkisel kaynaklıdır, bir şeyi her gün ve tedavi edici maksat ile alıyorsanız o artık bir ilaç olur. Normal bir insan haftada 2-3 muz tüketebilir, ancak bunun üzerinde aşırı muz tüketimi kanda bazı mineralleri toksik (toksik) seviyelere çıkartabilir.

    Her gün sarımsak yerseniz tansiyon düşmesinden mağdur olursunuz. Bir meyve veya sebzeyi gündelik hayatta normal olarak tüketebilirsiniz, ancak sırf iyi gelecek diye abartılı tüketmek yanlıştır. Her gün doğal besin olarak arzu ediliyor ise 1-2 diş sarımsak tüketilebilir. Ancak bunu tedavi edici maksatla düzenli ve aşırı miktarlarda almak, yokuş aşağı giden direksiyonsuz bir araca benzer. Unutulmamalıdır ki her besinin faydaları vardır, ama yanlış kullanımlarının önemli yan etkileri vardır.
    Bilim adamı olmayan, tedavi yetkisi bulunmayanlar kişilerin , hekimlerin işleriyle ilgili yaklaşımlarda bulunmamaları lazımdır.  ?Efendim bitkiseldir ve bu nedenle yan etkisi hiç yoktur? yaklaşımı yanlıştır ve hiçbir bilim adamı bu ifadeyi zaten kulanmaz.
      Biz kullandığımız ilaçların yan etkilerini biliyoruz hastaya verirken de bunları göz önünde bulunduruyoruz.

    Kolesterol Yüksek Kalırsa, Cinsel Organ Damarları Bile Tıkanıyor
    Kolesterol yüksekliği belli derecelerin üzerine çıkınca belli yaşlarda, belli şartlarda kişilerin hayatını tehdit ediyor, belki başını ağrıtmıyor, görmesinde bozukluk ya da midesinde bulantı yapmıyor ama kolesterol yüksekliği aylar, yıllar içinde damarlara hasar veriyor. Damar hücrelerinin fonksiyonlarını bozuyor, tehdit ediyor. Beyin, göz damarları, cinsel organ, böbrek, kalp damarlarında tıkanmaya yol açıyor.
    Vücudun en iyi ilacının kan olduğunu, organlara sağlıklı bir şekilde kan gittiği zaman kanın adeta ilaç etkisi yaptığını vurgulayan Prof. Dr. Sinan Dağdelen şu bilgileri verdi:
    ?Kalp, beyin damarlarına kan gitmezse felç olur, göze gitmezse körlük olur. Tüm bu sonuçlar milyonlarca kişinin üzerinde yapılan araştırmaların sonucunda ortaya çıkmış ve dünya bilimsel otoritelerinin ortak görüşüdür.?
    Diyet ve Sporla Düşmeyen Kolesterolü İlaç Düşürüyor
    Kolesterol sorununun çözülebilmesi için hastalara kilo verdirip spor yaptırmak gerekiyor. Eğer bunlar yeterli gelmiyorsa ilaç tedavisine başladıklarını anlatan Prof. Dr. Sinan Dağdelen, ?Eğer verilen ilacın dozu yeterli gelmiyorsa ikinci bir ilaca başlamak gerekebilir.  Değişmez bir gerçek vardır, hangi yöntemi denerseniz deneyin kolesterolü normal sınırlara çekmek gerekiyor. Bazı hastalarda kolesterol seviyeleri o kadar yüksektir ki, ne diyetle ne de sporla düşmez. Bu durumda hastaya doğrudan ilaç tedavisi verirsiniz? diyor.

    Alıntı : www.saglikbilgisi . com



    226 Bitkisel Ürünün Satısı Yasaklandı

    Bakanlık 266 bitkinin ürünlerde kullanımını yan etkilerinden dolayı yasakladı. Bundan böyle sarı kantaron, yüksük otu satan aktarlar kapatılacak. Zayıflattığı iddia edilen bitkisel ürünlerden ölümlerin artması üzerine Sağlık Bakanlığı aktar ve baharatçıları takibe aldı. Bakanlık bundan böyle ilaç gibi etki gösterdiği belirtilen ürünlerin sağlık beyanlarını araştırıp, bunların bilimsel bir dayanağı olup olmadığını inceleyecek.

    Eğer hastalıkları önlediği veya iyileştirdiği yönünde bir ifade kullanılmışsa bu ürün hakkında işlem yapılacak. Yapılan araştırmada şimdiye kadar bine yakın bitkisel ürün incelendi. 266 bitkiden yapılan ürünlerin yan etkileri belirlenerek bu ürünlerin kullanımı tamamen yasakladı. Araştırmada 125 bitkinin toz edilmiş kısımları ve ekstreleri de incelendi. 43 mantar ekstresinin gıda takviyelerinde yer alamayacağına karar verildi.

    CİNSEL UYARICI ETKİSİ
    Bakanlık yetkilileri “Ürünler tek tek incelendi. İçeriklerinde cinsel uyarıcılar, zayıflatma amacıyla üretilmiş sağlıksız ilaç molekülleri gibi kimyasallar saptandı. Aktar ve baharatçılarda satılan bu ürünlerin incelenmesi devam edecek” dedi.

    İNTERNETTE SATIŞ YASAĞI
    Zayıflattığı iddia edilen bu ürünlerin satışı ile RTÜK, Ticaret Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile ortak çalışmalar yapıldı. Sağlık Bakanlığı, bu ürünlerin satıldığı web sayfalarını artık güvenli internet portalı içerisinde tanımlatacak. Böylelikle bu sitelere ulaşım engellenecek.

    Kurala uymayan aktarlar kapatılacak
    Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü 14 Ağustos tarihinde aktar ve baharatçılarla ilgili bir genelge yayınlayarak 81 il valiliğine gönderdi. Genelgeye göre satışı yasaklı ürünlü satan aktarlara 2 ay süreverilecek. Bu sürede aktar, söz konusu ürünleri satmaya devam ederse ruhsat iptali ve dükkan kapatma cezaları ile karşı karşıya kalacak.

    Satışı yasaklanan bazı bitkiler
    - Ada soğanı
    - Katran ruhu
    - Güzel avrat otu
    - Yüksük otu
    - Tatula yaprağı veçiçeği
    - Balıkotu
    - Ebu cehil karpuzu
    - Sarı kantaron

    2 Aralık 2014 Salı

    Omega-3 Vitamini tüketirken dikkat

    İnsan sağlığına olan yararlı etkilerinden dolayı, modern beslenmenin bir parçası olduğunu, koroner kalp hastalıkları, kanser, romatoid aritirid, astım, alzheimer gibi  birçok hastalığın önlenmesi ve tedavisinde, özellikle bebeklerde görme ve nöral fonksiyonların gelişiminde önemli etkileri olduğu belirtildi.

    ETİKET İLE ÜRÜN FARKLI
    Eczanelerde satılan Omega-3 serisi yağ asitleri içeren kapsül ve şuruplarla ilgili yaptıkları araştırmanın sonuçlarını paylaşan Doç. Dr. Özyurt, örneklerin bazılarında EPA ve DHA oranlarının etiket içeriği ile örtüşmediğini kaydetti.

    Araştırmanın 2011'den bu yana süregeldiğini kaydeden Doç. Dr. Gülsün Özyurt, şunları söyledi:
    "Eczanelerde satılan balık yağı kapsül ve şuruplarından alınan örneklerde ürün üzerinde belirtilen etiket bilgilerinin, yani içerdiği toplam Omega-3, EPA ve DHA oranlarının genel olarak yansıtıldığı belirlenmiştir. Ancak bunların arasında etiketinde belirtilenden daha az seviyede olan ürünlerle de karşılaşılmıştır.

    Balık yağları bitkisel yağlardan farklı bir karakteristiğe sahiptir.
    Uzun zincirli yağ asitleri pek çok bitkisel yağda nadiren yüzde 5 civarında ve genellikle de daha az düzeylerde bulunur. Yapılan bu araştırmada bir kapsülde yüzde 40 civarında linolenik asit bulunurken, yüzde 4 EPA ve yüzde 2 civarında DHA olduğu saptanmıştır. Bu durumda üründe az balık yağı olduğu ve hiç içermediği söylenebilir. Ancak üretici firma ürün üzerinde hiçbir şekilde balık yağı içerir ve benzeri bir ifade kullanmamıştır.
    Ürünün isim benzerliği, aynı ürün portföyü içerisinde satışa sunumu veya eczanedeki görevlilerin yanlış yönlendirmesi sonucu pek çok tüketici bu tip ürünleri gerçek balık yağı farz ederek satın almaktadır. Gerçekte satılan bu ürünlerdeki düşük fiyat farkı da içeriğini yansıtmaktadır."

    'SAĞLIK YARARI BEKLERKEN ZARAR GÖRMEYELİM!'

    Yüksek doymamışlık derecelerinden dolayı bağlık yağlarının acılaşmaya (oksidasyon) karşı çok hassas olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özyurt, üreticilerin genellikle yağın hazırlanması ve depolanması sürecinde bu sorunla karşılaşmamak için oksitlenmeyi engelleyen maddeler kullandığını, bunun de balık yağlarının yararlı etkilerini azalttığını dile getirdi. Doç. Dr. Özyurt, şunları kaydetti:

    "Oksitlenmeyi önleyici maddeler, balık yağının ağır kokusu, jelatin kaplama ve tatlandırıcı kullanılması nedeniyle tüketiciler tarafından fark edilmeyebilir. Serbest yağ asitleri, peroksit, anisidin ve totox değeri gibi testler yağların kimyasal kalitelerini belirlemede sıklıkla kullanılan yöntemlerdir. Tüketime sunulan balık yağlarının anisidin değerinin 20'nin totox değerinin ise 26'nın atında olması gerekmektedir.Bu açıdan yaptığımız araştırmada da piyasada satılan bazı balık yağı kapsül ve şuruplarının anisidin ve totox değerinin sırasıyla kapsüllerde 5-9 ile 7-17, şuruplarda ise 21-26 ile 35-38 arasında olduğu bulunmuştur.
    Bu sonuçlara göre araştırmada değerlendirilen balık yağı kapsülleri kabul edilebilir sınırlar içerisindeyken, balık yağı şuruplarının limitleri aştığı görülmektedir.
    Oksidize ürünlerin balık yağlarının yararlı etkisini azaltmasına karşı ilgili otoritelerin düzenli denetlemeler yapması ve tüketicilerin özellikle bu ürünlerin son kullanım tarihlerine dikkat etmeleri gerekmektedir."

    Diyabetliler için 7 harika besin

    Yeni okuduğum bir makalede bahsedilen 7 önemli gıdayı sizlerle paylaşmak ve bakış açınızı biraz değiştirmek istiyorum
    Diyabetliyseniz, vücudun insülin yanıtına yardımcı omega-3 bakımından zengin somonun sizin için çok iyi bir seçenek olduğunu biliyorsunuzdur.
    Yüksek lif içeriğiyle diyabetin sebep olduğu kalp rahatsızlıklarını etkisiz hale getiren brokoli de unutulmamalı. Ancak tabii ki diyabetli diyetinde yer alması gereken besinler sadece somon ve brokoli değil. Diyabet kontrolü için aşağıdaki lezzetli  seçenekleri de deneyebilirsiniz.

    1-Kabak çekirdeği: Yağlı ve şekerli yiyeceklere karşı büyük iştahınız varsa bu duygunuzla baş etmek için lezzetli, sert ve gevrek kabak çekirdeğini deneyin. Demir ve doymamış yağlar içeren kabak çekirdeği, kalbiniz için iyi olmakla birlikte yeterli tatmin ve doygunluğu da sağlar. Tüm ara öğünlerde olduğu gibi önemli nokta, porsiyon kontrolünü sağlamak. İki yemek kaşığı tüketirseniz  5 gr.’dan daha az karbonhidrat almış olursunuz.

    2-Karışık kuruyemiş: Günde yaklaşık 40-50 gr. karışık kuruyemiş tüketmek, diyabetinizi kontrolde etkili. Kanadalı araştırmacılar, 117 diyabetli bireyi (tip-2) üç gruba ayırıp, ilk gruba şekerli kurabiye, ikinci gruba karışık kuruyemiş ve şekerli kurabiye, üçüncü grubaysa sadece karışık kuruyemiş verdi. Üç ayın sonunda, sadece karışık kuruyemiş tüketen grubun kan şekeri seviyesinin daha dengeli olduğu görüldü.

    3-Mercimek: Kuru baklagiller sınıfında yer alan mercimek, kan şekerini kontrol etmekte oldukça etkili. Yüksek lif içeren bu gıda, yavaşça sindirilir. İngiltere’de yapılan bir çalışmaya göre, günde 50 gr. lif (özellikle çözülebilen) tüketen diyabetliler, daha az lif alanlara göre, kan şekerini kontrol etmekte daha başarılı. Mercimek aynı zamanda enerjiyi yükseltir ve duygu durumunu iyileştirir.

    4-Sardalya: Sardalya da somon gibi kalp sağlığı için önemli omega-3 ve protein içerir. Küçük balık olduğu için büyük balıklara oranla cıva seviyesi daha düşük.

    5-Pancar: Lipoik asit bakımından zengin. Aynı zamanda yaşlanmaya karşı vücudu koruyan anti-oksidanlar içerir. Bazı çalışmalar, lipoik asidin diyabetli bireylerin el ve ayaklarında oluşan hissizlikle ağrıya sebep olan sinir hücreleri hasarının iyileşmesine yardımcı olduğunu gösterir. Diğer çalışmalarsa pancarın kan kolesterolünü düşürücü etkisi olabileceğine işaret eder.

    6-Chia tohumu: Ülkemizde yeni yeni tanınmaya başlanan bu besin, organik ürünler satan mağazalarda sıklıkla karşımıza çıkar. Aslen nane familyasından çiçekli bir bitkinin tohumu olan chia, en yüksek omega-3 yağ asitlerini içerir. Omega-3, trigliserid değerlerini düşürüp, HDL (iyi huylu) kolesterolü yükseltir. Lif zengini chia tohumunun aynı zamanda tok tutucu etkisi ve kan şekerini dengeleyici özelliği var.

    7-Soya fasulyesi: Edamame, taze soya fasulyesinin kabuklu halidir ve haşlama olarak iyi bir atıştırmalıktır. Genelde suşi  restoranlarında rastlayabileceğiniz edamame,  tip-2 diyabetliler için harika bir besin. Protein, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve omega-3 yağ asitleri içerir. Dondurulmuş olarak büyük marketlerde bulabilir, 3-4 dakika haşlayarak servise hazırlayabilirsiniz.
    Dilara Koçak Yazdı

    Kolesterolün Düşmanları

    Kolesterol seviyeniz yüksek veya ailenizde kolesterol sorunu var ve sizde bundan korunmak istiyorsanız beslenmenizde bazı besinlere daha sık yer verebilirsiniz.

    Elbette bu besinleri daha sık tüketmenin yanı sıra sağlıklı kilonuzda olmanız ve düzenli spor yapmanız da gerekmektedir. Bu yaşam şeklinin devamıyla kolesterol seviyenizi ortalama %30 düşürmeniz mümkün.

    Tahıllar
    Yulaf, arpa, çavdar gibi tam tahıllar lif içeriği zengin besinlerdir. Beslenmenizle aldığınız fazla kolesterolün atılmasını sağlar bu nedenle tahıl grubuna kötü kolesterolün düşmanı diyebiliriz. Ayrıca içeriğindeki beta glukan nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendirirler.

    Kurubaklagiller
    Protein içeriğinin zengin olması, bitkisel demir içermesinin yanı sıra kurubaklagiller suda çözünebilen lif içerirler. Bu nedenle kötü kolesterolün düşmesinde etkili besin grubudur.

    Yeşil çay
    Son çalışmalar yeşil çayın içeriğindeki kateşinden dolayı kolesterol seviyesini düşürdüğü yönünde. Eğer içerisine limon suyu da ilave ederseniz etkisini artırırsınız. Tüketim miktarını ise siz ayarlamalısınız. İçeriğindeki kafeinden dolayı çarpıntı ve uykusuzluk yapabilir.

    Sağlıklı yağlar
    Doymuş yağların kolesterolü artırdığı bir gerçek ama doymamış yağlar ise tam tersine kolesterol seviyesini düşürüyor. Çoklu doymamış yağ asitleri içeren mısırözü, ayçiçek, soya LDL kolesterolü düşürmekte, tekli doymamış yağ asitlerinden zeytinyağı, kanola yağı ise hem LDL kolesterolü düşürüp hemde HDL, iyi kolesterolü artırmaktadır.

    Kuruyemişler
    Kuruyemişler de tekli doymamış yağ asitlerinden zengin besinler olması nedeniyle LDL kolesterolü düşürmektedir. Kalori içeriklerinin yüksek olması nedeniyle sınırlı tüketmekte fayda var.

    Portakal
    Narenciye meyveleri flavonlardan zengindir. Yapılan çalışma sonuçlarına göre portakal içeriğindeki flavon miktarı daha yüksek bulunmuştur. Flavonlar ise kalp sağlığını korumaktadır, özellikle herperidin adlı maddenin kolesterol seviyesini düşürdüğü bilinmekte.

    Bitter çikolata
    Çikolatayı sevmeyen kişi eminim çok azdır ayrıca kalp sağlığını koruyucu etkisinden dolayı tüketimi biraz daha masumlaşıyor. Ama çalışmalara göre kakao oranı ne kadar yüksekse etkisininde o kadar fazla olduğu yönünde. Kakao oranı %50 ve üzeri olan bitter çikolata kötü kolesterol seviyesini düşürebilmektedir.Diyetisyen Özlem Sert Aydın
    Domates
    Yazın tazesini kışın salça olarak tüketitiğimiz domates içeriğindeki likopenden dolayı güçlü bir anti kanserojen ve kolesterol savaşçısıdır. Bilinmesi gereken domateste bulunan likopen, ısıl işlemle ve az miktarda zeytin yağı ilave edilerek tüketildiğinde etkisi artmaktadır.

    Diyetisyen Özlem Sert Aydın

    30 Kasım 2014 Pazar

    Sogan Suyunun Faydaları

    Dengeli ve saglıklı beslenmek için sogan suyunun hayatımızdaki önemi



    8 Ekim 2014 Çarşamba

    DETOKS SONRASI NE YAPACAĞIZ?

    3 günlük detoksu uyguladınız; vücudunuzdaki toksinleri ve ödemi attınız. Sırada hafif bir diyet ile normal beslenmeye geçiyoruz. Verdiğimiz bu diyet örneği ile yağlarınızdan kurtulmaya da başlayacaksınız.

    Kalkınca


    • Limon dilimli ılık su
    Kahvaltı
    • 2 yemek kaşığı lor peynir ile yeşillik
    • Üzerine 1 çay kaşığı dövülmüş çörekotu
    • 10 adet çiğ fındık veya 2 tam ceviz
    • 1 dilim tam buğday/çavdar ekmeği
    Ara öğün
    • 1 fincan yeşil çay
    • 2 tam ceviz
    • 10 adet kuru üzüm ya da 1 orta boy elma
    Öğle
    • Izgara balık          (Not: Öğle yemeği ve akşam yemeği arasında yer değişikliği yapabilirsiniz)
    • Bol salata  

    Ara öğün

    • 1 fincan yeşil çay
    • 2 tam ceviz
    • 1 orta boy elma ya da armut
    Ara öğün
    • 1 bardak yağsız yoğurt ile ayran ya da cacık
    Akşam
    • 1 tabak zeytinyağlı taze fasulye veya 2 adet haşlanmış enginar
    • 1 kase dereotlu cacık
    • 1 dilim tam buğday/çavdar ekmeği
    Gece öğünü
    • 1 kutu sade probiyotik yoğurt

    30 Eylül 2014 Salı

    DETOKSUN 2. GÜNÜ

    Ve detoksumuzun 2. günündeyiz.
    İlk günü uygulayanlar arınmaya başladılar bile :)

    Uyanınca:
    Mucize Yeşil İçecek

    Sabah uyanınca metabolizmanızı canlandıracak bu muhteşem renkteki içeceği hazırlamaya başlayın.

    Malzemelerimiz:
    > 5 yaprak kuzu kulağı
    > 5 yaprak ıspanak
    > 1 adet salatalık
    > 1 çay kaşığı büyüklüğünde kök zencefil
    > 1/4 demet maydanoz
    > 1/2 adet limonun suyu
    > 1/2 adet armut
    > 1 bardak su



    Kahvaltı (08:00)
    Yulaflı Süt

    > 1 çay bardağı laktozsuz süt
    > 1 çay bardağı su
    > 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi

    Ara ara karıştırarak 10 dakika pişirin ve 1 tatlı kaşığı
    bal ekleyerek tüketin.

    İpucu: İsterseniz yulafı pişirmeden 1 bardak süt ile de tüketebilirsiniz. 15-20 dk yulafın yumuşamasını bekleyin



    Ara öğün (10:00)

    > 2 ince dilim ananas
    > 1 fincan yeşil çay
    > 10 adet çiğ fındık  





    Öğle (12:00)
    1 Kase Detoks Çorbası

    Malzemeler:
    > 1/4 demet ıspanak veya semizotu
    > 1 adet kabak
    > 1/2 kereviz
    > 2 sap pazı
    > 1/2 demet maydanoz
    > 1/2 demet dereotu
    > 2 avuç lahana
    > 1 sap pırasa
    > 1/2 çay bardağı yeşil mercimek veya nohut 
    Bütün malzemeleri pişirip, blenderdan geçirin.
    Bol kimyon, zerdeçal, pulbiber ve limon ekleyin.


    Ara Öğün (14:00)

    >1 kase ev yapımı yoğurt


    2. Ara Öğün (16:00)

    > 2 yemek kaşığı haşlanmış nohut
    > 1 adet salatalık
    > Marul
    > Roka
    > Kimyon (Gaz oluşmaması için bolca kullanın)
    > Bol limon


    Akşam (18:00)
    > 1 avuç ıspanak
    > 2 çiçek brokoli
    > 1 avuç dereotu
    > 1/2 orta boy kereviz
    > 2 yemek kaşığı mercimek
    > 1 orta boy kabak
    > 1 sap pırasa
    İstediğiniz kıvama göre su ekleyip. BLEND!
    Gece Öğünü (20:00)

    Şimdi hafif bir müzikle ruhumuzu dinlendirme sırası.
    Gece ara öğünümüze 1 kupa melisa çayı ve 3 tam ceviz ile Florance + The Machines-Heartlines (acoustic) eşlik ediyor :)
    Dinlemek için >> http://www.youtube.com/watch?v=tlVOIRg3tqw









    5 Haziran 2014 Perşembe

    ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜMÜZ

    Sağlıklı beslenebilmek için, dolabınızda sağlıklı besinler bulundurmanız gerekiyor. Yani sağlıklı beslenmenin yolu market alışverişinden geçiyor. Biz de işe burdan başlayalım dedik ve markette hangi ürünleri almanız gerektiği konusunda bir rehber hazırladık.


    Markette hangi reyonlara uğramanız, hangi reyonlardan kaçmanız gerektiğini biliyorsunuz :) Ama gözden kaçırdığınız ve size diyetinizde katkısı olacak birçok ürün var.


    Güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlamak metabolizmanıza yapacağınız en güzel şeydir. Sağlıklı bir kahvaltı oluşturmak için bakın seçeneklerimiz neler..

    Kahvaltıda genelde herkesin vazgeçilmezi olan peynir, iyi bir protein ve kalsiyum kaynağı.
    1 dilim light beyaz peynir tercih ederek 46 kalori
    1 dilim light kaşar peyniri tercih ederek 63 kalori
    1 dilim light dil peyniri tercih ederek 66 kalori almış olursunuz.



    Ekmek tercihinizi mutlaka tam tahıllı, tam çavdarlı veya yulaflı olanlardan tercih edin. Biz sizin için light tam buğday ekmek seçtik.

    1 dilimi 38 kalori içeriyor. Diğer tam buğdayların nerdeyse yarısı.





    Zayıflamaya engel olan ve özellikle de bayanların çok sık yaşadığı kansızlığı önlemek için bakın ne bulduk: Organik keçiboynuzu pekmezi

    Keçiboynuzu pekmezi bu faydasının yanı sıra alerjik astım, nefes darlığı gibi problemleri gidermede etkili.
    Mide gazını giderir ve vitamin-mineral içeriğiyle bağışıklığı kuvvetlendirir.

    Kahvaltınıza 1 tatlı kaşığı ekleyebilirsiniz (28 kalori)


    Ve likopen kaynağımız cherry domates

    Metabolizmanızı hızlandırmak için her gün farklı besinler yemek önemlidir. Bu yüzden klasik kahvaltılardan uzaklaşarak müsli veya yulaf ezmesi gibi pratik kahvaltılar yapabilirsiniz.
    Müsli olarak şeker oranı en düşük olanları, tam buğday içerenleri tercih edin ve yağsız sütle tüketin.



    Mevsim yaz. Bol bol sebze tüketin. Salatalar ve sebze yemekleri yapın, yağsız protein gruplarından yani yağsız et, tavuk, hindi göğüs ve kurubaklagillerden yararlanın.




    Salatanıza 4-5 yemek kaşığı börülce ekleyerek protein değerini arttırabilirsiniz. Börülce yüksek kolesterolü düşürür ve kansızlığı önler.


    Maş Fasulyesi, bağırsak düzenleyici ve şeker düşürücüdür. B vitaminlerinden zengindir. Maş fasülyesini mercimek gibi pişirip, piyaz garnitürü, yeşil soğan, maydanoz, salatalık, zeytinyağı ekleyerek servis edebilirsiniz.



    Havaların ısınmasıyla soğuk içecekler içme isteğimiz arttı. Fazla kalori ve şeker almadan serinlemek istiyorsanız Light Ice Tea (1 kalori) ve Doğadan Form Soğuk Bitki Çayı (12 kalori) deneyebilirsiniz.




    Ve metabolizmanızı hızlandıracak, açlık isteğinizi bastıracak ara öğünler:


    Eğer bağırsak problemleri yaşıyorsanız; 1 tatlı kaşığı öğütülmüş keten tohumu eklenmiş probiyotik yoğurt tüketin. Keten tohumu bitkisel omega-3 içerir ve bağırsaklarınızı çalıştırır. Ara öğünün antioksidan kapasitesini arttırmak için biraz da siyah üzüm çekirdeği eklemekte fayda var.




     Diğer bir ara öğün seçeneği kuruyemişler ve kuru meyveler.
     Mutlaka kavrulmamış kuruyemiş tercih edin; çiğ fındık, çiğ badem, çiğ kaju gibi.. Günlük 10 adeti geçmeyin.
     Kuru meyveler tatlı isteğinizi bastırır, bitki çaylarıyla birlikte iyi bir ikili oluştururlar. Yine miktarlar konusunda dikkatli olmalısınız. 3'er adet kuru kayısı veya erik ya da 1 kuru incir tercih edebilirsiniz.


    Form ürünlere de göz atmanızda fayda var, gün geçtikçe yeni ürünler ekleniyor. Son zamanlarda favorimiz eti form kakaolu ve yaban mersinli atıştırmalıklar.


    Ara öğün olarak çavdarlı gevrekleri tercih edebilirsiniz. Bu gevrekler yoğun lif içeriyor ve uzun süre tokluk hissi sağlıyor. Üzerine light peynir veya hindi fümeyle ikindi vakti, sizi akşam yemeğine kadar tok tutacaktır.



    Tropikal meyveler denilince aklımıza genelde ananas ve mango geliyor. Pepinoyu duymuş muydunuz? Bu güzel meyve şeker hastaları için çok faydalı özellikle de olgunlaşmamış hali. Aynı zamanda kolesterolü düşürüyor, içerdiği vitaminlerle bağışıklığı destekliyor. İdrar söktürücü özelliği var.

    Ve ananas.. Diyette önemli yeri var ananasın. Çünkü içerdiği sindirim enzimi olan bromelain sayesinde şişkinliği önlüyor. Hem cildinizi güzelleştirir hem de bedeninizi hafifletir :)